| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 12 .07.2021 |
ORHAN YEGİN (Ankara) - Çok teşekkür ederim.
Aslında tüm soruları maddesi geldiğinde, maddelere tek tek geçince o konuya ilişkin, o hususa ilişkin bölümlerde cevaplandırmanın daha yerinde, daha isabetli ve daha anlamlı olacağı kanaatindeyiz ancak genel konuşmalar üzerine birkaç ifade belirtmek isterim.
Öncelikle ilk bölümde büyük bir nezaketle konuşan, katkı vermeye çalışan, kendi anladığı kadarıyla, metni okuduğu kadarıyla veya bilgi sahibi olduğu kadarıyla olumlu, yapıcı eleştiriler getirmeye ve haklı cümleleriyle zaman zaman hitap eden kıymetli milletvekillerine çok teşekkür etmek isterim. Öncelikle ben bizi eleştiren ve ismen bana yönelen söylem ve eleştirilerde bulunan arkadaşlar gibi her konuyu tüm safahatlarıyla bilen, bütün külliyatını ezelinden bugüne kadar öğrenmiş ve bugünün tüm detaylarına vâkıf bir insan değilim. Biz insanız arkadaşlar, her şeyi bilmeyiz, bilemeyiz, sınırlıyız, noksanız, eksiğiz ama bizim bu noksanlıklarımızı tamamlayacak, noksan olduğumuz yerde bize yol gösterecek, bize bir meselenin esası nedir, usulü nedir, nasıl tartışılır, nasıl bir yön verilir şeklinde birbirimizin noksanlıklarını tamamlayacak ve benim gibi daha iyi bir çalışma ortaya çıksın diye iyi niyetle çözüm arayışında olan konunun uzmanları var, bizim gibi vatandaşın hayatına olumlu bir dokunuş yapmak isteyen milletvekillerimiz, bakan yardımcılarımız, grup başkan vekillerimiz, bürokratlarımız, koca bir AK PARTİ Grubu, kocaman bir MHP Grubu ve Cumhur İttifakı var ve bizi bir araya getiren, bir ahlakı temsil eden bir irade, bir kurumsal yapı var, 46 milletvekilinin imzası var bu kanun teklifinde, 46 milletvekilinin çabası, gayreti, özel hassasiyeti, toplantısı var. Her birimiz bu 23 maddeyi tüm detaylarıyla -hep bilerek oturmadık elbette ama- sonunda aynı metinde mutabık kalacak tartışmaları yaptık, herkes katkısını koydu ve hep beraber mutabık kaldığımız bir metni bugün biz burada tartışmaya başladık. Bizler bu eleştirileri ortaya koyan arkadaşlar gibi noksansız, eksiksiz, tam ve mükemmel insanlar, varlıklar değiliz. Bu anlamda bir hoşgörü beklediğimi ve bundan dolayı özür dileyebileceğimi de ifade etmek isterim.
Kartellerin etkisinden, onların hesabına gelsin diye yapılan yasalardan, kartellere vatandaşı ezdirmek için yapılan değişikliklerden "Siz bunu yapmaktan rahatsız olmuyor musunuz?" diyenler oldu. Külliyen reddederim, külliyen reddederiz hepimiz, kimsenin bize bunu söyleme hakkı yoktur. Dille söyleyebilir ama asla bize böyle bir ithamda bulunmaya, bizi bu şekilde yaftalamaya kimsenin hakkı yoktur; ayıplarız bunu, yakıştırmayız. Konuştuğu her kelimeyi insanın onurunu incitmeden, incitmekten Allah'a sığınarak koruma hassasiyeti taşıyan bir birlikteliğin bir parçası olarak aynı incitici üslupla, aynı incitici tonda karşılık vermeyi de kendimize ve kendime zûl addederim, aynı yönteme başvurmayacağım.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bravo!
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - AİHM diyor ki: "Eğer iktidar incinecek derecede eleştirilemiyorsa orada demokrasi yoktur." İncinecek derece eleştirilecektir.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Eleştirilere teşekkür ettim.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Bu söylediğim benimle ilgili değil ama eleştirileriniz için söylüyorum.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Eleştirilere teşekkür ettim, katkısı olanlara teşekkür ettim ancak bu şekilde...
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Muhalefet iktidarı incinecek derecede eleştiremiyor.
CAVİT ARI (Antalya) - Orhan Bey, cevap vereceğinize sitem ediyorsunuz yani siz eleştirilere cevap verin.
ORHAN YEGİN (Ankara) - İzninizle... İzninizle...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siz yürütme değilsiniz ki milletvekilisiniz.
ORHAN YEGİN (Ankara) - İzninizle...
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar dinleyelim.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ben teklifi hazırlayan 46...
CAVİT ARI (Antalya) - Sitem yapma yeri değil orası, cevap verme yeri orası.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar müdahale etmeyelim.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siz yürütme değilsiniz.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Paylan, lütfen... Bir dinleyelim bakalım arkadaşlar.
CAVİT ARI (Antalya) - Alınacaksınız madem, hazırlamayın böyle bir teklifi.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, belki dikkatinizi çekmiştir hiçbir hatibin konuşmasına en ufak bir müdahalede bulunmadım, müsaadenizle size hitaben devam edeyim.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teklifi sonuç olarak hazırlayan siz değilsiniz.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Yegin, Başkanlık Divanına hitap edin, arkadaşlara değil. Soru cevaplarınız varsa onları alalım biz.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teklifi hazırlayan siz değil misiniz?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Biz aynı üslupla karşılık vermeyeceğiz, veremeyiz ama bu ithamların sahibi arkadaşlardan hiç olmazsa bir mahcubiyet, bir yüz kızarması, bir özür beklerim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ders vermeye mi oturdunuz oraya, ne yapıyorsunuz? Hamaset yapıyorsun!
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar bir dinleyelim bakalım.
ORHAN YEGİN (Ankara) - "Kısa vadecilik bu yasalar, kişiye özel yasalar." dediler. "Çoğu madde altı ay, bir yıl önce buradaydı, çok özenli düzenlemeler yapmış olsaydınız zaten bunlar bir daha buraya gelmezdi, oturup düzenleme yapıyoruz." eleştirileri oldu. "Yeniden geldiğine göre çok da önemli değilmiş." diyenler oldu. Arkadaşlar, devletin görevi bir konunun, bir hususun seviyesini gördüğü yerden alıp daha yukarıya taşımaktır ve bunu yaparken bazı kurallar koyar, bazı kısıtlamalar koyar, bazı teşvikler yapar, bazı sınırlamalar getirir, bazı denetlemeler öngörür ama her meselede, planladığınız zamanda, arzu ettiğiniz düzeyde topyekûn bütün unsurlarıyla beraber bir gelişim katedemeyebilirsiniz. Bundan dolayı ne yaparsınız? Topyekûn cezalandırıcı bir tutum ve pozisyon almak yerine yukarıya taşıyabildiğiniz meselelerle ilgili mutluluğu duyar ve bunu, diğer taşıyamadığınız alanlarla, aynı başlığın altındaki diğer alanlarla teşvik edici uzatmaları, teşvik edici süreleri yeniden tasarlarsınız. Burada birçok maddenin, bahsettiğiniz "Altı ay önce, bir sene önce buradaydı." dediğiniz maddenin aslında birçoğu da böyle. Yani evet, sorunun görüldüğü, sorunun tespit edildiği ama daha ileriye doğru taşınmaya çalışılan düzenlemelerdir, o yüzden çok olumlu düzenlemeler olduğunu düşünüyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - "Ve muhalefeti dinlemedik." diyorsunuz Orhan Bey, onu da ilave edelim, sonunda haklı çıktığımızı gösteriyor bu da.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Mesele etki analizi denildi, doğru, mesele etki analizleri olabilir ama asıl yaklaşım analizidir. Burada doğru bir yaklaşım analiziyle bu meselenin her birinin doğru ve düzgün meseleler olduğu anlaşılabilir. Devlet hem borçlunun hem alacaklının devletidir, hem çalışanın hem işverenin, hem mağdurun hem mağdur edenin devletidir; hepsini hesap ederek düzenlemeler yapar devlet.
"'OHAL rejimi devam etmeli.' diyor Orhan Bey." dedi bir hatip, zinhar, yanlıştır, asla bir OHAL söz konusu değildir ne de bir OHAL oluşturma çabasıdır bu. Buna rağmen OHAL, OHAL diyenler, içeride ve dışarıda kamuoyuna, Türkiye'de OHAL varmış izlenimini oluşturmak için sürekli bunun altını çizdikleri kanaatindeyiz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu ne ya, niyet mi okuyorsun şimdi? Birine mektup mu yazıyorsun?
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, dinleyelim.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Kaboğlu "Bu bir hukuk rejimi değişikliğidir, vali on beş günde sebepsiz şehirden göndermeme, valiye toplantı ve gösteri yaptırmama kararı, YÖK'ten ihraç edilenlerin eski kurumlarına dönmemesi gibi bu tarz şeyler var bu Kanun Teklifi'nde." Bizim yaptığımız, bahsettikleri eğer o üç maddeyse zinhar bu Kanun Teklifi'nde böyle bir şey asla, asla, asla hiçbir yerinde yazmıyor yani şaşkınlıkla dinliyorum hakikaten.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Yegin, geneli üzerindeki cevaplarınızı verin, maddeler üzerinde...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Cevap değil hamaset yapıyor ya.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kişiselleştiriyorsun, bu teklifi sizin hazırlamadığınızı biliyorum.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar bir saniye.
Maddeler üzerinde ayrıca söz vereceğim size, buyurun.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, ben şu anda geneli üzerinde yapılan eleştirilere, maddelere girmeden geneli üzerinden bir yanıt veriyorum.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Tamam, hızla bitirelim.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Ben şimdi bunları söyleyeceğim, maddelerde de tek tek bunların cevabını vereceğim.
Son iki şey, büyüğümüzdür, ağabeyimizdir, Sayın Durmuş Yılmaz az önce bir ifade kullandı, nutkum tutuldu, şaşkınlık içerisindeyim. Yani "Nemrut ile İbrahim; Firavun ile Musa'nın yarıştığı bir yere sandık koysanız kimi seçer?" diyor. Korkunç bir ifade, bize sataşılacak diye kullanılan ifadeler korkunç ifadeler. Ama Sayın Şener, büyüğümsünüz, hürmet ederim size ama bugün en korkunç ifadeyi siz kullandınız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan böyle bir şey olabilir mi?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu nedir ya! Bu adamın eline bir de değnek verin herkese vursun.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar bir dinleyelim, dinleyelim bakalım ne diyor.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Uyarmak için dedim onları!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Dediniz ki: "Türkiye tehlikeli bir gidişin eğişindedir." dedi.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Aynen öyle!
ORHAN YEGİN (Ankara) - "Yasama sorumluluğu, dokunulmazlığı ifadesi tartışmalıdır, vekillerin buna dikkat etmesi... Benim yasama dokunulmazlığım var, buraya bu yasa geldi, geçti, bana bundan sonra bir şey olmaz tarzında bir düşünce içerisinde aman ha, sakın ha, olmasın. "Dünyada ve yeni yönetim sistemlerinde, hem teklif sahipleri hem de bu Komisyon hem de bu eğer onaylanır ve kanunlaşırsa Meclis dâhi yargılanmalıdır." anlamına gelen ifadeleri dolayısıyla bir büyüğüm olan Sayın Şener'i gerçekten ayıpladığımı ifade etmek isterim.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - İyi not almamışsın, iyi not almamışsın.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ne demek ayıpladım, Allah Allah!
ORHAN YEGİN (Ankara) - Kurguladığınız cümleyle ve konuşmayla Türkiye'yi tehlikeli bir yöne evirenin, o eşiğe itenin aslında siz olduğunuzun farkında mısınız diye sormak istiyorum.
Vereceğim cevaplar bu bölümde bunlardır. Daha sonra maddeler geldiğinde tek tek hepsine cevap vereceğiz.