| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin (2/3740) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 12 .07.2021 |
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.
Kıymetli milletvekilleri, tabii, biraz önce değerli hatiplerimizden bazılarının biraz da tabii, Meclisimizde emek sarf eden, ciddi manada çalışma ortaya koyan milletvekillerimize haksızlık ettiklerini düşünüyorum.
Özellikle, 45 imza sahibi ve başında da ilk imza sahibi olarak Orhan Bey'le beraber bu torba yasanın hazırlanmasında çok büyük bir emeğin, gayretin, çabanın olduğunu ifade etmek isterim. Nihai evrede buradaki amaç, aziz milletimize bu pandemi süreci içerisinde ve daha sonraki dönemlerde farklı kolaylıklar sağlanması ve gerek ekonomik katkı sağlaması açısından da önemli düzenlemeler olduğunu düşünüyorum.
Şimdi, tabii, yine, dördüncü yargı paketi içerisinde geçen haftada uzun çalışmalar neticesinde bir kanun süreci yaşadık, geçen hafta itibarıyla yasalaştı. Tabii, orada da çok uzun tartışmalar yapıldı. Ben milletvekillerimizin bazı ifadelerini çok tuhaf karşılıyorum. Geçen hafta özellikle Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu yani uzun tutukluluk süreleri ve farklı somut delilden öte, farklı tutuklamalarla ilgili özellikle katalog suçlara getirdiğimiz "somut delil" kavramı üzerinde muhalefet milletvekillerimizin uzun uzadıya, alakasız, çok farklı eleştiriler sunduğunu gördük. Şimdi de burada farklı tutuklama kararları konusunda yine başka yönden bir eleştiri getiriliyor. Yani ben burada milletvekillerimizin artık bir karar vermelerini istirham ediyorum. Yani uzun tutukluluk sürelerine karşı mısınız, değil misiniz? Bir yerde, normal bir soruşturma safahatında veya tutuklama süreci içerisinde soruşturma yürütülmüş "Onu niye kısa tuttunuz?" diye eleştiriliyoruz. Diğer taraftan terörle mücadele kapsamı içerisinde yürütülen yine bir soruşturmada "Niye uzun tutukluluk sürelerini burada, soruşturma evrelerinde uzatıyorsunuz?"
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bunun tartışılma yeri Adalet Komisyonu, Anayasa Komisyonu; Plan ve Bütçe Komisyonu değil.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, arkadaşlar dinleyelim.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ne işi var burada bu teklifin?
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Cevap vermeyelim mi?
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Hayır, siz cevabınızı verin, ben onu demiyorum ama yani bu tartışmanın zemini de burası değil.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Şu anda tartışmıyoruz, herkes görüşlerini açıklıyor.
Buyurun Sayın Güler.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Yani burada ben arkadaşlarımızın itirazlarının garipliğinden bahsediyorum, tutarsızlığından bahsediyorum. Yani bu tutarsızlıklara da son verilsin artık, neye karar verdiklerini bir açıklasınlar bize. Bir yerde geliyorlar uzun tutukluluk sürelerine itiraz ediyorlar, bir yerde "Niye bu adamın kısa zamanda hemen yargılama neticesini tamamladınız ve hâkim önüne çıkarttınız?" diyorlar ben anlamadım gitti yani.
Neyse, ben esas konumuza geleyim. Sonuç itibarıyla, bu mevcut yürütme yürürlük maddesiyle beraber toplam 25 maddeden oluşan kanun teklifimizin birkaç maddesine ben özellikle atıf yapmak istiyorum genel değerlendirme açısından. Özellikle 11'inci madde, belediye başkanlıklarımızın uzun yıllar özellikle Ankara, İstanbul, İzmir gibi geçmiş yıllarda 2981 sayılı imar ve gecekondu mevzuatına aykırı yapılar neticesinde ortaya çıkan bazı planlama safahatı kapsamı içerisinde, dönemsel manada yaşayan bir varlık olarak İmar Kanunu'nun 18'inci madde uygulamalarının mevcut kanunun, meri kanunun izin vermiş olduğu düzenleme ortaklık payı kesintisinin o dönem içerisindeki oranını tamamlamak üzere yapılan değişik dönemlerdeki planlamalar maalesef bazı mahkemeler tarafından mükerrer ve düzenleme ortaklık payı açısından 2'nci bir düzenleme kesintisi olarak değerlendirildiği için özellikle belediye başkanlıklarımızın çok ciddi bir tazminatla, tazminat ödemekle yükümlü olacak bir şekilde karşı karşıya geldiğini görüyoruz. Bu çelişkiyi ortadan kaldırma ve İmar Kanunu'nun 18'inci maddesini daha sarih, daha açık, daha gerçekçi ve daha uygulanabilir bir hâle getirmek üzere bu düzenlemeyi getirmiş bulunuyoruz. Yine, kanun teklifimizin 17'nci maddesinde yer alan ilk çıkarttığımız tarihte 24/3/2020 tarihine kadar karşılıksız çek keşide etme suçlarının daha sonra adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle hapis cezasına çevrilmesi neticesinde pandemi şartlarının da getirmiş olduğu ortam gereğince bir düzenleme yapmıştık.
Yine, tabii, geçen yıl ve bugüne kadar devam eden pandemi şartlarının getirmiş olduğu sıkıntıları maalesef bu dönem içerisinde ödeme güçlüğü çeken vatandaşlarımızın olduğunu görüyoruz. Bu düzenlemeyi yine aynı dönem içerisinde olmak üzere 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5'inci maddesinin ilgili fıkrasını yine değiştiriyoruz. 30 Nisan 2021 tarihine kadar işlenen karşılıksız çek keşide etme suçundan dolayı mahkûm olanların cezalarını yine durduruyoruz ve durdurulan bu hükümlüye de 30 Haziran 2022 tarihine kadar yani bir yıllık bir dönem içerisinde çek bedelinin yüzde 10'unu alacaklıya ödemesi kaydıyla ve geri kalanları da ikişer ay arayla 15 eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasını düzenliyoruz. Yine, geçen yıl çıkartılan, 2020 tarihinde çıkartılan kanundan yararlanamayan, bazı imkânsızlıklar yaşayan vatandaşlarımıza da yine bu şekilde 30/4/2021 tarihine kadar işlenmiş ve yargılama devam eden suçlar bakımından çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda 1'inin 30/6/2022 tarihine kadar ödenmesi hâlinde bu vatandaşlarımızın da bu kapsam içerisinde yararlanacağını ifade etmek istiyorum. Yine, aynı, benzer şekilde çok ciddi düzenlemelerimiz var.
Ben kanun teklifimizin hayırlı olmasını diliyorum, teşekkür ediyorum.