| Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
| Konu | : | Ankara Milletvekili Mehmet Naci Bostancı'nın, iletişim tarihi ve teknoloji ile insan arasındaki ilişki hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 08 .07.2021 |
ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Evet ben hâlâ Gençlik Kolu üyesiyim, yaşım da tutuyor hâlâ.
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Şimdi ben sana bir soru sorayım Zeynep: Hocamın anlattıklarına ne diyorsun sen?
ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Şöyle, ben zaten hocamı gerçekten yani bir Başkandan ziyade hoca olarak ifadelendiriyorum çünkü hakikaten yani bence "başkan" olmaktan büyük bir ifade "hoca" olmak yani o yüzden ben çok çok teşekkür ediyorum.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - Ben de "Başkan" deyince duymuyorum zaten "Hocam" deyince herhâlde bana sesleniyorlar diyorum.
ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Evet, hakikaten öyle oluyor ve gerçekten yani genel olarak vatandaşlarla bir araya geldiğimizde bizim gördüğümüz şeyler hani hakikaten milletvekillerinin burada yetkinliklerini görmek noktasında vatandaştan da bazı zamanlarda bu tip taleplerle karşılaşıyoruz; keşke dedim yani kamuya açık olsaydı tamamıyla, umarım tutanakları herkes okur. Yani gerçekten TBMM çatısı altında vatandaştan vekâlet alan kişilerin yetkinliklerinin bir kere daha göz önüne serilmesi açısından bence çok verimli bir sunumdu yani bağlamın dışında da bence bu çok önemli ve değerli çünkü hakikaten zaman zaman ben bu tip bir ihtiyacı görüyorum yani: Temas etme, hakikaten ne konuşuluyor burada, neler değerlendiriliyor bunun görülmesi açısından çok üst düzey bir toplantı gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum. O yüzden çok önemliydi. Yani tarihsel perspektif açısından da şimdi ilk etapta bu mecrayı, sosyal medya mecrasını nasıl kullanacağımıza dair çok ciddi anlamda tartışmalar sürüyor yani şimdi, burada traktör örneğini verdiniz işte Kızılırmak... Oraya bir traktör geldiğinde ilk etapta "Biz bunu kullanmayacağız." denilmiş. yani çünkü artısı eksisi, buna ilişkin bir değerlendirme gelişmemiş ama sonrasında işin artısına yönelik, avantajlarına yönelik bir değerlendirme gerçekleşince bu sefer bu takdirde vatandaşlar için sizlerin de ifade ettiği gibi bir itibar ölçütüne dönüşmüş. Şimdi de baktığımızda sosyal medya perspektifinde de ciddi anlamda kişilerin takipçileriyle, beğenileriyle itibarlarının belki belirli noktalarda ölçümlenmeye çalışıldığı, bununla birlikte de var olandan farklı bir perspektifin aslında göz önüne serilmeye çalışıldığı bir şey görüyoruz; yani belki daha gerçekçi bir şekilde insan hayatını ön plana koyan çeşitli "influencer" demek istemiyorum, Türkçesini şu an getiremedim ama o tip- profiller görüyoruz.
ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Etkileşimci mi?
ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Etkileşimci "Etki ajanı" diyelim. Onların mesela belirli noktalarda "Instagram'a eklerken ben ama arka planda ben." vesaire diyerek böyle gözler önüne serdikleri bir ikili hayatları olduğunu da görüyoruz ve bu belirli noktalarda insanları aslında bir buhrana gark ediyor yani herkesin çok muhteşem, pürüzsüz hayatları varmış gibi ama aslında olan ile var olan arasındaki uçurumun da derinleştiğini görüyoruz. E bunun da insan mutluluğu ya da mutsuzluğu üzerine bir etkisi olduğuna dair şeyler konuşuluyor. Mesela, Instagram'da kaç kişinin beğendiği butonunun artık fonksiyon icra etmeyeceğine yönelik tartışmalar olmuştu çünkü bunun insanların sürekli beğenilme arzusunun, tarihsel süreç içerisinde hep olduğunu zaten siz aslında gözler önüne sermiş oldunuz ama ilerleyen süreçte artık bunun sosyal medyayla birlikte çok daha keskinleştiğini ve insanların gündelik hayatının tamamına çok tesir etmeye başladığını görüyoruz. Bunun yanı sıra, iş verimliliği noktasında da ben çeşitli handikaplar oluşturduğunu görüyorum yani dolayısıyla bu beğenilme dürtüsü ne zamana kadar sürecek? Bu böyle devam eden bir sirkülasyon hâlinde mi olacak? Yeni bir ekonomi de şekilleniyor, işte ekonomik perspektifiyle de değerlendirdik meseleyi. Dolayısıyla bu ekonomi şekillenirken bu daha da derinleşecek mi? Herhangi bir öngörünüz var mı? Bunu sormak istedim.