| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Orman Grubu Koordinatörü Zekeriya Mere'nin, Komisyon raporu için hazırladıkları ormanların iklim değişikliğine faydaları, iklim değişikliğinin sebepleri, etkileri ile tespitleri ve teklifleri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 06 .07.2021 |
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Ben önce teşekkür ederim arkadaşlarınıza, ekibinize. Güzel bir çalışma yapılmış, önce kutluyorum.
Murat Bakan Vekilimin söylediklerine aynen katılıyorum, onu da söyleyeyim.
Ben birkaç konuya değinmek istiyorum ve ilave görüşlerimi sadece bildirmek istiyorum ama şu anda bazı ilave görüşlerimi söylemek istiyorum.
Ahşap kullanımının yaygınlaştırılması maddesi var. Bunu Orman Genel Müdür Yardımcısı da söyledi burada. Ya, bunda endişem var. Ben ahşapçıyım aslında, isterim ki her taraf ahşap olsun, bütün binalar ahşap olsun, kesinlikle taraftarım ve en doğal yaşama ortamlarını ahşaptan sağlarız biz, bu çok doğru. Ama bu, ahşap kullanımını yaygınlaştırırken acaba Türkiye'deki ormanlarda "üretim" dediğimiz odun üretimini artırarak olacaksa bundan endişem var, onu söyleyeyim.
Diğer bir konu, ormana bitişik tarım alanlarında anız yakımının yasaklanması maddesi var. Aslında anız yakımının her tarafta yasaklanması lazım. Yani nerede olursa olsun, anız yakılması ekosistem için çok zararlı, aslında yasaklanan bir konu. Yakılmasından ziyade her tarafta yasaklanmasının vurgulanması gerekir diye düşünüyorum.
Şimdi, diğer bir konu, kurak veya kuraklaşma riski olan bölgelerde yapılacak olan ormancılık faaliyetlerinde özellikle meşe, ardıç ve buna benzer türlerin muhafaza edilmesi, bu türleri barındıran hassas ekosistemlerin korunması. Çok doğru bir madde bu, yüzde 100 katılıyorum. Tabii, meşe ve ardıç çok kıymetli ağaçlar fakat mesela yanında karaçam var. Şimdi, oradaki karaçamı da muhafaza edemezseniz böyle ekstrem yerlerde, orada da sıkıntı olur. Dolayısıyla bu meşe, ardıçla sınırlamamak gerekir ama meşe, ardıç da hepsinden daha kıymetli özellikle o bölgelerde; onu da vurgulamışsınız, teşekkür ederim.
Yine, tespit 5 bölümünde "gençleştirme" dediğimiz tensil çalışmalarının iklim değişikliğine uyumlu bir şekilde yürütülmesi. Çok doğru bir madde, katılıyorum. Ama artık dünya şunu tartışıyor: Bu, tabii tensil olsun mu olmasın mı? Yani tıraşlama kesimine varıyor arkasından, malumunuz. Bu tıraşlama kesiminin iyi tartışılması lazım. Acaba Türkiye'deki şartlarda; bu iklim değişikliğinde ve Akdeniz kuşağında olmamızın verdiği iklim değişikliğinden en çok etkilenecek kuşakta olmamızdan dolayı bu tıraşlama kesiminin ciddi manada gözden geçirilmesi ve tıraşlama kesiminden vazgeçilmesi gerektiğinin ben şahsen raporda yer almasından...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Çevresinin de gençleştirilmesinin...
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Öyle yani gençleştirmenin sonu tıraşlamaya gidiyor Sayın Bakanım.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - O tıraşlamadan da...
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Seyrekleştirmenin sonu...
AYŞE SİBEL ERSOY (Adana) - Genç ağaçların daha çok yaptığını söylüyorlar, daha çok genç ağaçları tıraşlıyorlar.
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Tamam da onu yapana kadar... O genç ağaçlar elli yılda oraya geliyor, diğer ağaçlar...
AYŞE SİBEL ERSOY (Adana) - Öyle bir şey de var yani bunu dengeli yapmak lazım, hem yenileri de yetiştirmek gerekiyor...
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - İşte hâkim görüş o. Hâkim görüş sizi etkilemiş Sayın Vekilim.
Şimdi, ormanlarda korunan alanlar arkadaşlar, yüzde 1,3. Şimdi, bu yeterli mi sizce? Yazmışsınız işte, yaşlı ormanlarda korunması gereken alanlar. Kalan ormanların korunması gerekir; doğru ama yani bu ormanlarda korunan alanların Türkiye'de 1,3 olması son derece yetersiz. Bu özellikle vurgulanması gereken bir konu. Korunan orman alanlarını ciddi bir şekilde artırmamız lazım. Bu şeyle de ters düşüyor: Millî parkların yöneticilerinin tamamı ormancılardan oluşur, genel müdür, genel müdür yardımcısı, daire başkanları ve aynı şey gibi, eskiden, bu darbelerden önce Jandarma teşkilatına hep Genelkurmaydan giderdi generaller kontrol altında tutmak için. Sanki orayı da kontrol altında tutmak için bütün Orman Genel Müdürlüğünden üretime dönük arkadaşlar gidiyor oraya, oduna dönük çalışma yapan o tecrübedeki arkadaşlar gidiyor. Fakat millî park çok farklı bir şey, farklı bir bakış, farklı bir dünya görüşü.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Şimdi sunacak bakalım, Hayrettin Bey ne diyecek?
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Yani oradan şuna geleceğim: Hep ormancılar var yönetimde fakat korunan orman alanları az. Yani bu çelişki değil mi? Onun gözden geçirilmesi lazım ve vurgulanması lazım, korunan alanların ormanlarda artırılması lazım.
Üretim konusunu çok konuştuk, bu sene rekor bir üretim var, her yıl da katlandı. Ya, bu üretim artık böyle devam ederse ne olacak; ben endişe ediyorum. Niye endişe ediyorum? Şu anda dünyada hektar başına en çok üretim yapan Türkiye oldu, hektar başına 4 hektara çıktı. Malum, bütün ormanlardan biz eta alıyoruz, onun yüzde 60-65'ini güya üretiyoruz ama bizim üretim yaptığımız alanlar yüzde 40'ı geçmiyor. Yüzde 40'tan aldığınız zaman otomatikman hektar başına düşen miktar yükseliyor. 4 hektar dünya ortalamasının çok üstünde. Rusya ormanlarında 1 metreküp ki ormanı en fazla olan yer, Kanada ormanlarında öyle, dünya ortalamalarından da yüksek. Bunun vurgulanması gerekir diye düşünüyorum.
Diğer taraftan, yine söylemişsiniz ama vurgulamak açısından söylüyorum; ekosistem ormancılığına ciddi manada geçilmesi lazım artık. Bunun çok iyi bir şekilde vurgulanması gerektiğini düşünüyorum. Ama ayrıca yine yararlanmanız için görüşlerimi yazılı olarak da bildireceğim.
Ben çok teşekkür ediyorum.