| Komisyon Adı | : | (10 / 96, 234, 409, 501, 698, 1743, 1747, 1912, 2187, 2203, 2303, 2353, 2389, 2477, 2673, 2675, 2697, 2830, 2976, 2979, 3019, 3109, 3206, 3430, 3476, 3479, 3482, 3484, 3485, 3493, 3504, 3505, 3508, 3510, 3685, 3723, 3918, 3919, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, KOSGEB Başkanı Hasan Basri Kurt, İŞKUR Genel Müdür Vekili Bekir Aktürk ve Halk Sağlığı Genel Müdürü Fatih Kara tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 06 .07.2021 |
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Çok değerli misafirler, hepiniz hoş geldiniz.
Tabii, bu arada öncelikle takdir ve teşekkürle başlamak istiyorum. Biz AK PARTİ Kadın Kolları olarak 81 ilde "Kadının Emeği Türkiye'nin İstikbali" diye bir proje geliştirdik. Her ile gidiyoruz, her ilde devlet hibe ve teşviklerini anlatıyoruz, oradaki toplantılara kurum müdürlerini davet ediyoruz. Toplantıya ayrıca, iş kurmayı düşünen, fikri olan kadınları davet ediyoruz. Bir de o kurumlardan o ilde destek almış kadınlar katılıyor. Yaklaşık iki saatlik bir program oluyor. Şu ana kadar 20 ile gittik. Çok güzel hikâyeler var KOSGEB noktasında. Ben bu anlamda KOSGEB ve İŞKUR'a çok teşekkür ediyorum. Tabii tarım da var, ticaret il müdürlüğü de var ama KOSGEB ve İŞKUR'un müdürleri ya da ilgili yetkilileri o kadar güzel, anlatımları konusunda çok başarılılar ki çok da güzel kadınlara ulaşmışlar. Dün Van'daydık. Van'da bir kadın geldi, dedi ki: "Benim bir fikrim oldu, KOSGEB'e gittim." KOSGEB müdürünün odasına gidiyor, müdürle görüşüyor. "Oradan çıktığımda bana bir öz güven geldi, beni de cesaretlendirdi." Önce 6 metrekarelik dükkânda başlıyor, şu anda 480 metrekarelik dükkânda perde ve perde ürünleri dikimi yapıyor; bir mağazaya dönüştürmüş. Çok da güzel hikâyeler var.
Şimdi, KOSGEB'deki verilen destek rakamlarına baktığımızda, hani o 2002 ile 2020'ye baktığımızda 190 kat artmış bir rakam. Şöyle bir yüzdesini hesap edeyim dedim, yüzdesini hesap edemedim. Ya böyle garip bir rakam oldu, ben bunu 190 katla ifade edeyim dedim. Ama şöyle: Son iki, üç yılda KOSGEB'deki kadınlara verilen desteklerde bir düşüş gibi bir şey sanki söz konusu. Biz gittiğimizde şöyle bir talep de oldu: Kadın kuaförleri eğer güzellik merkeziyse KOSGEB'den destek alabiliyor herhâlde Başkanım ama kadın kuaför salonu açacaksa KOSGEB'den destek alamıyor. Bence kadınlara yönelik bir pozitif ayrımcılığın olması lazım. Sahadan da bize çok fazla geliyor çünkü kadın kuaför salonu açtığında aynı zamanda kişileri istihdam ediyor, sonuçta ticaret odasına kaydı oluyor, bir sürü... Normal bir işletme gibi oluyor. Sonuçta kuaför salonunda da birçok ürüne, böyle teknik malzemelere vesaire onlara da ihtiyaç oluyor. Bence onlara da vermeliyiz. Erkek kuaför, berber salonlarını bilmem ama kadınlar için bunu sizden özellikle rica ediyoruz.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Esnaf odalarımıza kayıtlılar kadın kuaförlerimiz de.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama isterse ticaret odasına da olabilir.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Evet, tabii ki.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Yani Başkanım, sonuçta KOSGEB'den destek alabilmesi için mutlaka bir ticaret odasına kayıt yaptırması gerekiyor. Girişimcilik kursuna gidecek, ondan sonrasında... O daha güzel bir şey. Esnaf odasına... Orada defterine karar verecek yani nereye kaydolacağına karar verecek. Eğer kadın esnaf odasına kaydolup öyle açmak istiyorsa o onun tercihi ama "Ben bunu KOSGEB'le yapıp böyle bir ticaret odasına kaydım olsun, biraz daha profesyonel bir yer açacağım." derse o anlamda KOSGEB destek vermeli diye düşünüyorum.
Bunun haricinde İŞKUR'a benim bir sorum var. Aslında Hocam sordu ama şiddet mağduru kadınların istihdamına yönelik böyle bir plan ve programınız var mı? Biliyoruz çok güzel anlattı, işbaşı eğitimleri, meslek edindirme kursları vesaire ama yine böyle şiddet mağduru kadınlara yönelik bir pozitif ayrımcılık olabilir mi, bununla ilgili bir programınız var mı, onu soruyorum.
Yine, Strateji ve Bütçe Başkanlığına: Evet, biz şimdi performansa dayalı bir bütçeye geçtik. Şimdi rakamları hani böyle sınıflandırdığımızda o bütçede kadına yönelik ne kadar harcama yapılabiliyor ya da neyi öngörüyoruz? Harcama yapacağımızı göreceğiz, ama biz Türkiye olarak... Ben Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyim aynı zamanda. 27'nci Dönem Milletvekiliyim. Hep şu: "Bu bütçede kadın yok, kadın yok, kadın yok..." Biliyoruz ki biz, o bütçede kadın var, o bütçede kooperatiflerle kadın var, tarım... Orman kadınlara dikiş makinesi veriyor, şok oldum ben. Üstelik kumaşını da veriyor ve hibe olarak, destek olarak, ama orada biz onu listeleyemiyoruz, bu kadının ekonomiye katkısı anlamında biz bu rakamları göremiyoruz.
Aslında kadına yönelik birçok çalışma var. Aile Bakanlığının evet, şiddet mağduru kadınlarla ilgili çalışmaları var vesaire falan. Bir bütün olarak görmek adına, biz kadın odaklı yani kadın erkek fırsat eşitliğine duyarlı bir bütçelemeye ne zaman geçebiliriz? Geçmeliyiz bence çünkü bize diyorlar ki: "Bu bütçede kadın yok." Hayır, o bütçede kadın var. Biz bunu rakamlarla gösterelim. Kolay bir şey, ülkeler yapıyor. İşte "İspanya" dedi Yelda Hanım. Biz de yapabiliriz diye düşünüyorum.
Bu sorum Fatih Kara Beyefendi'ye. Yine bu Komisyonda Türkiye'deki kadın cinayetleriyle yani şiddete maruz kalmış kadın cinayetlerinin sayılarıyla ilgili farklılıklar oluştu. İçişleri Bakanlığının farklı var, bazı böyle kurumlar var, onların farklı, Sağlık Bakanlığından... TÜİK'in rakamları çok enteresan, o da farklıydı ve TÜİK bize şöyle bir şey söyledi: Bu farklılıkların sebebi, şimdi diyelim ki bir kadın kocası tarafından bıçaklandı ya da herhangi bir erkek tarafından bıçaklandı. Hastaneye yattı, hemen ölmedi ama üç, dört gün sonra bir şekilde vefat ediyor. Bu ne olabilir? Onun raporuna çoklu organ yetmezliği mi, kalp mi... Yoksa o formlar arasında kadın cinayeti diye bir form var mı? Eğer yoksa bence olmalı. Yani evet, ölüm sebebi çoklu organ yetmezliği ama bu kadının aslında hastaneye geliş sebebi kocası ya da bir erkek tarafından bıçaklanması, o yüzden gelmiş; o da aslında bir kadın cinayeti kurbanı oluyor. O yüzden işte ne oluyor? İçişleri Bakanlığının vermiş olduğu veriler ile bizim TÜİK'in vermiş olduğu veriler arasında farklılık oluyor. Bu sefer de kurumlar arasında bir... Yani kurumların itibarsızlaştırılması anlamına geliyor. Bence bu da sizde bitiyor, sanki öyle gibi oldu raporlamalardan dolayı. Bence bununla ilgili bir düzenleme getirilmesi lazım çünkü biz, bazen, gerçekten, bu anlamda rakamları, gerçekleri sanki yansıtmıyormuşuz gibi de suçlanabiliyoruz muhalefet tarafından.
Yine KOSGEB'le ilgili... KOSGEB'in şöyle bir şeyi var mı? Üniversitelerle, üniversite öğrencilerine KOSGEB'in destek ve teşviklerini anlatan bir iş birliğiniz var mıdır? Bence olmalı, çok önemli çünkü. Bu fark etmez, sadece işletme, iktisat fakülteleri değil, mimarlık, mühendislik, gıda sektörü, tarım okuyan tüm üniversitelerdeki gençlere KOSGEB'i anlatıp teşviklerden bahsetmek gerektiğini düşünüyorum. Çünkü onların üniversite mezunu olduktan sonra "Aa, iş bulamadık." değil, bence onlara girişimcilik noktasında da devletin verdiği ya da ne yapacaklarını, güzel uygulama örneklerini, tecrübe transferlerini anlatmak gerektiğini düşünüyorum.
Benim sorularım bu kadar.
Ben çok teşekkür ediyorum.