KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Suzan Hanım, teşekkür ediyoruz, tekrar söz vermeyeceğim.

Süleyman Başkana, Kıymetli TİHEK Başkanına ve bütün ekibine ben sunumu için çok teşekkür ediyorum. Toplamda 11 soru ve uzun sorular, beşer dakikalık sorular olmak üzere; yaklaşık bir saate yakındır da sorulara zaman ayırmış vaziyetteyiz.

Öncelikle şunu söylemem gerekir: Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunu, bizim özellikle insan haklarına, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi başta olmak üzere uluslararası kriterlere ve kendi değerlerimiz de dâhil olmak üzere, etkin, hızlı, çözüm üretsin ve gelen bilgileri de değerlendirsin, değerlendirmelerini de bizimle paylaşsın arzusundaydık, bu vesileyle davet ettik.

Öncelikle kadına yönelik şiddet insan hakları ihlali, Sayın Başkan da çok net bir şekilde bunun altını çiziyor. Biz ifadelerimizde kullanırken "güçlü kadın, güçlü aile ve güçlü toplum" diyoruz. Bu vesileyle kadını güçlendirmek, kadın hakları, kadınlar üzerinden yapacağımız çalışmaları da Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son yirmi yılda temsil makamları başta olmak üzere, istihdamı dâhil olmak üzere her alanda çok güçlendirerek, Anayasa'da, Medeni Kanun'da, Türk Ceza Kanunu'nda, 6284'te "Kadına şiddete sıfır tolerans." diyerek hassasiyetlerimizi en üst seviyede ifade ediyoruz. Bunu söylerken çok önemli bir tespitte bulunuyorsunuz Kıymetli Başkanım. Aile kurumu bizim göz bebeğimiz. Geçmiş dönemlerde ülkelerin yaşamış olduğu ekonomik krizler esnasında, ülkeler ekonomik krizler karşısında darmaduman olurken Türkiye'nin 2002 öncesi süreçte ayakta durmasındaki en önemli etken, aile kurumunun hâlâ çok güçlü, dinamik bir şekilde devam etmesinden kaynaklanıyordu. Bugün aile kurumu Türkiye'de hâlâ toplumu oluşturan en önemli kurumumuz. Benim hassaten bu konuda sizden beklentim. Aile kurumu bizim için önemli ve oradaki, aile kurumu içerisindeki bireylere kadın, erkek, çocuk, yaşlı, engelli tamamen şiddete sıfır toleransı her birey için gösterelim istiyorsunuz ve bu, insan haklarının kuralıdır diyorsunuz, yerden göğe kadar haklısınız. Fakat, özellikle en fazla korumamız gereken yer olan ailede kadına yönelik şiddeti hepimizin görmesi ve bu konuda da özel çalışma yapması gerekir. Aile, bizim en fazla kendimizi korunaklı hissettiğimiz alandır.

Şimdi, geçen gün Sayın Bakanımızın yapmış olduğu sunumlar ve elimizdeki verilerde eşten, babadan, erkek kardeşten, ağabeyden, ailenin fertlerinden kadına yönelik hem şiddet hem de cinayet vakaları resmî rakamlarla elimizde. İnsan Hakları Kurmul Başkanı olarak yapmış olduğunuz sunumda göstermiş olduğunuz hassasiyetler ve değer yargıları, benim de hassasiyetlerim ve değer yargılarım, başla göz üstüne. Ama spesifik olarak Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun, kadına yönelik şiddeti de ayrıca ele alması gerektiğini düşünüyorum. Komisyon üyesi arkadaşlarımızın söylemiş olduğu cümleleri, hele de istifaya davet eden cümlelerini asla tasvip etmiyorum. Siz 2017 yılından itibaren bu görevi yapıp elinizdeki bilgileri de bizimle paylaşmak üzere bugün buradasınız ve hummalı bir çalışma yaptığınızı, kadınlarımıza, ailemize ve toplumumuza yönelik yapmış olduğunuz çalışmaların da çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.

Bu vesileyle diyorum ki: Kadınımızı koruyalım. Neydi sözümüz: "Kadınlar insandır, erkekler insanoğludur." Dolayısıyla, şiddete maruz kalan kadınlarımızın faillerinin, özellikle erkeklerin yetiştiricilerinin de anneler olduğunu, kadınlarımız olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bu vesileyle, annelerimize, kadınlarımıza, kardeşlerimize, kız kardeşlerimize, bireylere uygulanan şiddetin de Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olarak ayrıca çalışılması gerektiği kanaatindeyim. Bu, bizim Komisyonumuzun size önerisi. Bundan sonraki çalışmalarınızda, aile kurumu bizim için bu kadar önemliyken, ailenin temel taşı, güçlü olduğunda çok daha güçlü olan ailede kadınla ilgili özel ve spesifik çalışmalarınızın olmasını gönülden arzu ediyorum.

Ben de üç dakikamı doldurdum.

Kıymetli Başkanım, size sözü vereceğim, yalnız sorulara cevap vermeniz üzere değil. Sorularınızı yazılı bir şekilde bize cevaplandırırsanız... Çok uzun bir gün ve toplantı yaptık, yarın da aynı uzun bir günümüz var. Dolayısıyla, arkadaşlarımızın söylediklerine kısa bir cevap vermek, sonrasında da sorulara yazılı olarak cevap vermek üzere sözü size bırakıyorum.

Buyurun Kıymetli Başkanım.