YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Kıymetli katılımcılar, öncelikle hepiniz hoş geldiniz, sunumlarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Benim üç sorum olacak; ilk sorum, KADEM'den gelen Sayın Canan Hanım'a -doğru söyledim sanırım- olacak. Sayın Canan Hanım, sizlerin şu ana kadar yürüttüğünüz, ülkenin her tarafında yürüttüğünüz çalışmaların sonucunda bölgelere ve hatta illere göre özel önem arz eden ve Komisyon raporunda da yer almasını önemli gördüğünüz sorunlar ve buna ilişkin yaklaşımlarınız nelerdir? Sizlerin tespitlerini ve bakış açılarını çok önemsiyorum; ilk sorum KADEM'eydi.

Diğer sorum KAGİDER Başkanımıza olacak, siz de tekrar hoş geldiniz. Kadına yönelik şiddetle mücadelede medyanın dönüştürülmesine yönelik kamu, STK, akademi ve medya iş birliğinde öncelikler ve ivedi olarak ele alınması gereken hususlar sizce nelerdir? KAGİDER olarak fikrinizi merak ediyorum.

Bir diğer sorum Uzman Doktor Fatma Hanım'a. Sunumunuz için teşekkür ediyorum, gerçekten benim de çok ilgimi çekti. Bir doktor ve psikiyatr olarak sunumunuzu özellikle bizim gibi milletvekillerine ve vatandaşa basit bir dille anlattığımız için de teşekkür ediyorum. Genelde tıbbi bir dil kullanılıyor ve biraz zorlayıcı oluyor sunumlar ama teşekkür ediyorum kısa ve öz bir sunum yaptınız. Antisosyal kişilik bozukluğundan bahsettiniz; evet, bunu dönem dönem çok duyuyoruz ama son dönemde de bipolar bozukluk çok gündemde, onu daha çok duyuyoruz, özellikle dizilerde, filmlerde bipolar, bipolar... Peki, antisosyal kişilik bozukluğu ile bipolar arasında fark var mıdır? Bipolar olan bir kişide şiddet eğilimi var mıdır ya da bipoların sonu nereye gider? Bunu merak ediyorum.

Çok teşekkürler.