YUSUF BEYAZIT (Tokat) - Şimdi, Sayın Başkanım, Barolar Birliği temsilcisi arkadaşımızın söylediği konuyla ilgili, bu, diğer özel kanunlardaki sürelerle ilgili çalışmamız da var. Onlar, tabii, çok fazla ayrıntılı ve detaylı olduğu için o çalışmaların sonucunda o sürelerle ilgili düzenlemeyi de önümüzdeki değerlendirmede yerine getireceğiz. Ben burada Sayın Tiryaki'nin söylediği -geriye dönük olacak ama- bu, altı aylık süreyle ilgili konunun tam da burada, idareden zarar gördüğünü iddia eden tarafların faydalanabileceği bir düzenleme.

Şöyle bir şekilde, tarihiyle size bunu değerlendirsem daha iyi anlaşılır. Şimdi, 2 Şubatta bir kişi idareye başvurdu, otuz gün içerisinde idare cevap verecek. Ha, bu arada yetersiz bir cevap verebilir veya işte "Bunu inceliyorum." falan diyerek genel geçer bir cevap verebilir. Burada müracaat sahibinin altmış gün içerisinde dava açma hakkı saklı. O yetersiz cevap kendisine ulaştıktan sonra ise tekrar bir hak daha getiriyoruz bu düzenlemeye göre. Şimdi, burada, bunu da değerlendirerek 20 Nisana kadar, yine, dava açma hakkıyla karşı karşıya. Dava açmazsa 1 hakkı daha var. İşte o zaman -2 Şubattaydı ya bu hadise, kendisine de 20 Şubatta böyle bir cevap verildi- 2 Hazirana kadar bekler. 2 Hazirandan sonra tekrar, atmış gün içerisinde dava açma hakkını ulaştırır. Yani her hâlükârda, idareden zarar gören kişinin burada hakkını alabilmesinin yolunu açmış oluyoruz. Sizin söylediğiniz gibi bir sonuç değil, tam tersine, idareyi burada mecbur tutan ve idareye karşı hakkı savunulan bir değerlendirme içerisine gelmiş oluyor. Yani bu anlamda, özellikle bunu geriye dönük olarak değerlendirmek istedim.

Çok teşekkür ediyorum.