KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Siz takdir hakkınızı kullanırsınız, biz de konuşma hakkımızı kullanırız Sayın Başkan.

"Siyasi etikle bağdaşmayan" ifadesi kullanıldı. Bu çok çirkin bir ifade çünkü etik demek ahlak demektir. "Siyasi ahlakla bağdaşmayan" anlamında bir sözü şiddetle reddediyoruz ve bunu söyleyene de yakıştırmıyoruz. Eğer siyasi etikle bağdaşmayan bir husus varsa, bu, Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı görünümlü teklif, torba kanunun 1'inci maddesinden başlıyor, en baştan başlıyor. Ne diyor? "...2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanununun; (1) 4/A maddesinin altıncı fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "Ancak bu" ibaresi "Bu" şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

"Ancak, el ile dıştan kontrol hariç, kişinin üstü ve eşyası ile aracının dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin aranması; İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslar dâhilinde mülki amirin görevlendireceği kolluk amirinin yazılı, -yazılı- acele hallerde sonradan yazıyla teyit edilmek üzere sözlü emriyle yapılabilir. Kolluk amirinin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Bu fıkra kapsamında yapılan araç aramalarına ilişkin olarak kişiye, arama gerekçesini de içeren bir belge verilir." Önce ara, sonra onaylat, önce yapacağını yap, sonra onay ara. Ya, hâkim onay vermezse ne olacak? İş işten geçmiş. Yani çırılçıplak soyma da dâhil bunun içinde, her türlü siyasi etikten, hukuki etikten, ahlaki davranıştan uzak kimseler var. Kadın erkek de ayrılmıyor. O zaman, dokunun, elleyin, yatırın, soyun, ondan sonra da yazılı emir bekleyin. Yazılı emir olmazsa efendim, yirmi dört saat sonra hâkimin onayına sunun. Görüyor musunuz hukuksuzluğu, hukuk dışılığı, keyfîliği, dayatmayı, haksızlığı, saygısızlığı, kişi haklarına dokunulmazlık ilkesinin ihlalini? Bu kadar ağır bir hükmü koymak bir defa insan aklına uygun değil. Alırsın gözaltına, arama kararı alırsın, ondan sonra ararsın. Yani bu durumda kimi görseniz arayabileceksiniz, izzetinefsini incitebileceksiniz, orasına burasına dokunabileceksiniz, ondan sonra da "Elim kaydı." falan diyeceksiniz. Böyle şey yok arkadaşlar. Yani şu kadar yıl valilik yaptım, kaymakamlık yaptım, böyle tasavvur edemiyorum karşı karşıya bulunduğumuz dehşeti ve bunu hukuk devleti adına yapacağız, demokratik devlet adına yapacağız. Kim vatandaştan bu kadar korkar oldu? Niye korkar oldu? Eskiden bir yazarkasa atıldı, kıyamet koptu, şimdi kıyamet kopuyor, kimsenin umursadığı yok.

Hadi, o yetkililerin, yanlışın içine düşenlerin umursamazlığını anlıyoruz, sebepleri var. Sabahın köründe çocuklarının anlayamayacağı kısık sesle konuşanlar var, "Babacığım, bir daha söyler misin, anlayamadım." dedirtenler var. Ama özgür iradeleriyle, millî iradeyle buraya gelen arkadaşlarımız buna niye vesile oluyorlar? Meclis Başkanlığında o gün Meclis başkan vekillerinden önce Sayın Ayşe Nur Bahçekapılı tarafından, sonra da devamında Sayın Sadık Yakut tarafından millî irade gasbedilmiştir. Kürsüye çıktım. 4'üncü maddeye kadar kimse konuşamadı. Tasarının tümü üzerinde konuşma hakkı verilmedi, hiçbir gruba verilmedi, MHP konuşamadı, HDP konuşamadı, Cumhuriyet Halk Partisi de konuşamadı. Onlar geçildi, bölümler hakkında da konuşulamadı. Ya, el insaf, bahaneyle "Geliyor musun, gelmiyor musun?" Bir tabanca dayatmadığı kaldı. Nihayet, 4'üncü madde üzerinde bana söz geldi ama çıktım, konuşamadım. Bulduğum her boşlukta bir iki cümle söylüyorum, bir grup tarafından Meclisin nizamı, intizamı ihlal edilmiş...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - ...Başkan Vekili birinci görevinin Meclisin intizamını sağlamak olduğunu unutuyor, "Devam edin." diyor. Nasıl devam edeceğiz? Kimse duymuyor, kimse anlamıyor. Meclis başkan vekilleri acze düştüler. Niye acze düştüklerini cümle âlem biliyor. Yani bir yandan Meclis kürsüsünün önü, Başkanlık Divanının önü, kürsünün etrafı doldurulmuşken, Sayın Elitaş da bayanlar tarafından saldırıya uğramışken -kendi ifadesi bu, ne kadar komik duruma düştüğünü bütün Meclis gördü- efendim, "Konuş." diye hitap ediliyor, sonra da oylamaya gidiliyor. O bakımdan, bu...

BAŞKAN - Önergenin desteklenmesini istiyorsunuz.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - ...kanunun baştan itibaren sakat olduğunu belirtiyor, önergenin kabulünü diliyorum.

Teşekkür ederim.