| Komisyon Adı | : | (10 / 96, 234, 409, 501, 698, 1743, 1747, 1912, 2187, 2203, 2303, 2353, 2389, 2477, 2673, 2675, 2697, 2830, 2976, 2979, 3019, 3109, 3206, 3430, 3476, 3479, 3482, 3484, 3485, 3493, 3504, 3505, 3508, 3510, 3685, 3723, 3918, 3919, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Türk Medya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel, Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu ve Yeni Akit Ankara Haber Müdürü Muhammed Kutlu tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 17 .06.2021 |
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Evet, ben Hande Hanım'a çok teşekkür ediyorum.
Kadına yönelik şiddetle mücadeledeki net duruşumuz, net tavrımız ilk günden itibaren hiç değişmedi, olduğu gibi devam ediyor ve Avrupa Konseyi ülkelerinde bu metin tartışılıyor. Dünyada 200'e yakın ülke var ve 47 Avrupa Konseyi üyesinden sadece 19'u çekinceyle onay vermiş, çekincesi var, 11'i imzalayıp onaylamamış, Rusya ve Azerbaycan imzalamamış. Dolayısıyla kadına yönelik şiddetle mücadeledeki net duruşumuz diğer Konsey ülkelerinde de çeşitli sebeplerle tartışılan bir metne asla indirgenmemeli. Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi eğer İstanbul Sözleşmesi'ne indirgerseniz yirmi yıllık kadına yönelik şiddetle mücadele politikamızı sekteye uğratmış olursunuz, çöpe atarsınız. Bunu size söylemiyorum, bu düşünceye sahip olan herkese söylüyorum.
İstanbul Sözleşmesi yokken de biz Anayasa'da değişiklik yaptık, yasaları çıkardık, bir sürü... Deminden beri konuşuyoruz; bunları yaptık. Bu, bizim kadına yönelik şiddetin önlenmesiyle ilgili ortaya koyduğumuz politikaydı. Dolayısıyla hiç kimse bizim bu mücadele azmimizi İstanbul Sözleşmesi'ne indirgemesin diye düşünüyorum.
Avrupa Konseyi üyesi 47 ülkeden 34 ülke sözleşmeyi imzalamış ve onaylamış, Rusya, Azerbaycan imzalamamış, 11 ülke sözleşmeyi imzalamasına rağmen onaylamamıştır. İngiltere, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan, Moldova, Macaristan, Ermenistan, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Slovakya onaylamamış. Ayrıca gözlemci ülke statüsünde Amerika, Japonya, Kanada, Meksika, Vatikan sözleşmeyi imzalamamış, sözleşmeyi imzalayan ve onaylayan 22 ülke sözleşmeye çekince koymuştur. Polonya yakın zamanda sözleşmeden çekilme yönünde de işlemini de başlatmıştır.
Kadın haklarının teminatı, en önemli teminatı: Komisyonu kurduğumuz andan itibaren söylüyorum ve herhâlde tam şu kapının karşısını Anayasa 10'u yazacağım, baştan aşağıya koyacağım. En önemli teminatımız Anayasamız, iş mevzuatımızdaki yasalarımız. Kadın haklarının teminatının Anayasa başta olmak üzere düzenlemelerimiz...
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, bir ilave yapmak istiyorum müsaade ederseniz.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Fikret Bey, söz vereceğim.
Biz kadınların güçlenmesini bu anlamda çok önemsiyoruz. Kadını güçlendirdiğimizde aile temelli bakış açımız da güçlenir, kadına baktığımız pencereyi güçlü hâle getirirsek aile de güçlenir. Aileyi güçlendirirsek toplumu da güçlendiririz. O yüzden ortak bakış açımız olduğunu düşünüyorum.
Hande Hanım, çok teşekkür ediyorum.
HÜRRİYET GAZETESİ ANKARA TEMSİLCİSİ HANDE FIRAT - Ben müsaade alıyorum; biliyorsunuz, yayına, akşama hazırlık yapmak durumundayım.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Biliyorum, biliyorum.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ben Hande Hanım ayrılmadan bir ekleme yapmak istiyorum.
Ben tamamen katılıyorum dediğinize. Bakın, sözleşmeyi kaldırdığınız için bu kadar zaman kaybedip savunmak zorunda kalıyorsunuz. Kaldırmasak hiçbir şey olmayacak. Ve bu algı yerleşmiş, tamamen katılıyorum.
HÜRRİYET GAZETESİ ANKARA TEMSİLCİSİ HANDE FIRAT - Ama belki gene biz eğitim sorununu konuşmaya devam edecektik.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Tabii, tabii kesinlikle. Yani bu iş eğitimle çözülecek.
HÜRRİYET GAZETESİ ANKARA TEMSİLCİSİ HANDE FIRAT - Yani evet, kaldırmayabilirdik.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Fikret Bey, şunu söylemek istiyorum: Bu Komisyon, 2015 yılında Kadına Yönelik Araştırma Komisyonu olarak kurulmuş, İstanbul Sözleşmesi varken kurulmuş. Bakın, çok iddialı bir şey söylüyorum. 2015 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisinde İstanbul Sözleşmesi yürürlükteyken aynı Komisyon kurulmuş, dinlemeler yapılmış, rapor Meclise inememiş. Sebebine gelince, o gün erken seçim ilan edilmiş ve Komisyonun çalışması sekteye uğramış, rapor yazılmış ama sonrasında Komisyon Başkanı ve üyeler 2015 seçimlerinde milletvekili seçilemeyince Meclise indirilememiş. Dolayısıyla, bugün İstanbul Sözleşmesi olsaydı da -üç ay öncesine kadar vardı- gene kadına şiddet vardı ve maalesef İstanbul Sözleşmesi'ni çıkaranlara yönelik, sanki kadınların cinayetine sebep AK PARTİ'ymiş, iktidarmış gibi, inanılmaz bir dil oluşturuluyor; Fikret Bey'e bunu söyledim.
Dolayısıyla, söylemek istediğim şu: Biz İstanbul Sözleşmesi'yle ilgili söylenen her söze cevap verebiliriz ama hepimizin ortak paydasının kadına yönelik şiddetle mücadele olması gerekiyor, ne olur, İstanbul Sözleşmesi'ne indirgemeyin. O zaman kadına, o zaman insana, o zaman Türkiye'ye haksızlık yapmış olursunuz.