| Komisyon Adı | : | (10 / 96, 234, 409, 501, 698, 1743, 1747, 1912, 2187, 2203, 2303, 2353, 2389, 2477, 2673, 2675, 2697, 2830, 2976, 2979, 3019, 3109, 3206, 3430, 3476, 3479, 3482, 3484, 3485, 3493, 3504, 3505, 3508, 3510, 3685, 3723, 3918, 3919, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Türk Medya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel, Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu ve Yeni Akit Ankara Haber Müdürü Muhammed Kutlu tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 17 .06.2021 |
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Değerli Başkanım, kıymetli misafirlerimiz; hoş geldiniz.
Ben aslında, söylenenlerin pek çoğuna katıldığım için soru sormama niyetindeydim ama bir iki ufak tefek şey oldu, onlara temas edeyim. Melik Yiğitel, bayağı bıçkın bir Türk delikanlısı ya; bayağı bıçkın yani Polat Alemdar'ın yanına koyacak kadar var. Kızlar söz konusu olunca, o 2 kız, hemen babalık duyguları böyle harekete geçti falan yani sahiplenme duygusu... Bu dili çok eleştiriyorlar biliyor musunuz, CHP'liler olsaydı siz yanmıştınız vallahi.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Var, CHP'li milletvekilimiz var burada.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Nerede? Yok, misafir...
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Ama sen sataştın şimdi.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Konuşacağım merak etmeyin arkadaşlar.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Şimdi, onlar sahiplenilmeyi istemiyorlar, kız çocuklarının veya kadınların sahiplenilmesi -bu tabiri de ben kullanıyorum ama onlar daha başka bir şey muhakkak bulacaklardır- fakat ben bunun çok da doğru olmadığı kanaatindeyim. 3 tane oğlum var, şimdi 6 tane torunum oldu; 5'i kız, 1'i erkek. Dolayısıyla kız çocuklarının hakikaten bir zenginlik olduğunu gördüm, Allah'a şükürler olsun ve kız çocuklarına karşı Türk ailesinin böyle daha özenli bir bakış açısı geliştirdiğini gördüm. İstemeden bende var, bende de var, ben de öyleyim yani bunu önleyemeyiz biz, bu babalık, dedelik duygusunu. "Büyükbaba" filan diye yumuşatıyorlar ama ben ağzımı doldura doldura "dede" diyorum, "dede" demelerinden de hoşlanıyorum. O açıdan çok yabana atmayalım.
Siz, Çerkez misiniz?
YENİ AKİT ANKARA HABER MÜDÜRÜ MUHAMMED KUTLU - Ne olur söylemeyim, şimdi, çıktığım toplumu methetmiş gibi olmayayım.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Adige misiniz? Şapsığ mısınız? Kabardey misiniz? Nesiniz?
YENİ AKİT ANKARA HABER MÜDÜRÜ MUHAMMED KUTLU - Bu vatanın evladıyız özetle.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Şeyh Şamil'nin hatıralarını yayınladım, iyi bilirim.
YENİ AKİT ANKARA HABER MÜDÜRÜ MUHAMMED KUTLU - Sayın Başkanım, insan evladı aslında olmak her şeyi çözüyor.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Eyvallah. Orada bir hassasiyet vardır, iyi bildiğim için sordum ben.
YENİ AKİT ANKARA HABER MÜDÜRÜ MUHAMMED KUTLU - Ha, bir de şey var efendim; çok yanlış bir şeyi yapanı toplumdan sürerler, düğününe, cenazesine gitmezler; ölmek ister yani ölmüş gibi bir şey olur.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Evet, toplumsal boykot uygulanır.
YENİ AKİT ANKARA HABER MÜDÜRÜ MUHAMMED KUTLU - O yüzden çok devlet işi girmez araya.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Şimdi, hakikaten biz önleyemeyiz; yani erkekler açısından baktığımızda, burada bir erkeksi bakış açısını da ben Melik Bey'in bana verdiği güven duygusuyla, değilse başka türlü... Burada hiç sesimi çıkartmıyordum siz gelene kadar, hiç böyle bir şey söylemiyordum onun için siz bana güven verdiniz, hele o esprinize de bayıldım; "Ben kızları gelin falan vermiyorum kardeşim, iç güveyi alacam." dediniz ya. O da harika.
TÜRK MEDYA ANKARA TEMSİLCİSİ MELİK YİĞİTEL - Evet, ben gidip isteyeceğim.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Benim büyük oğlumun da 2 kızı var, o da öyle sizin gibi, büyük apartman yaptırıyor, kızları da aynı apartmanda oturtuyor diyor ki; "Ben kızlarımdan ayrılamam babacığım."
TÜRK MEDYA ANKARA TEMSİLCİSİ MELİK YİĞİTEL - Sayın Vekilim, ben zaten dedim yani evlenmeye niyetiniz olduğunda söyleyin, ben gidip isteyeceğim, iç güvey alacağım.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Sizi Tibet'e göndermemiz lazım. Tek toplum, Tibet toplumu biliyorsunuz; damat gelinin evine orada geliyor sadece.
Okan Bey'e ben özellikle çok teşekkür ediyorum, anketlerle alakalı, istatistiklerle alakalı; sürekli benim burada vurguladığım şeye çok daha akademik dille, bir seviyeli üslupla değindi; gerçekten güzeldi.
Hande Hanıma, ben "Siz, bizim kahramanımızsınız. Telefonunuz orada, müzede Cumhurbaşkanımızın telefonuyla yan yana duruyor. O gece benim ne çektiğimi bilemezsiniz, siz televizyona çıkınca nasıl rahatladığımı bilemezsiniz." filan diyecektim ama Öznur Başkanım benden çabuk davrandı; dolayısıyla bütün övgüleri o yapmış oldu ama ben de altına imza atıyorum. Hakikaten Türk kadınının nasıl başarılı habercilik yaptığının iki örneği var o akşam; biri sizsiniz, birisi de bizim şu anda Kadın Kolları Başkanlığımızı yapan Ayşe Keşir Hanım. Meclisten hiç kimsenin hatırına gelmediği bir dönemde... Nasıl bir şey olduğunu ben size şöyle küçücük anlatıp hemen bitiriyorum. Bize dediler ki: "Konya AK PARTİ İl Başkanlığına gidin." gittik; hiç kimse ne yapacağını bilemiyor, ben de bilmiyorum. Dedim ki "Arkadaşlar, oturalım bir konuşalım." Oturduk ve konuşamadan kalktık yani böyle oturduk ve kimse ne diyeceğini bilemiyor ve herkesin zihni Cumhurbaşkanımızda, Başbakanımızda filan. Dolayısıyla öyle ortamlarda demek ki panik yapmadan doğruyu yapmak da kadınların becerisi olarak ortaya çıkıyor; bunu da vurgulamış olayım.
HÜRRİYET GAZETESİ ANKARA TEMSİLCİSİ HANDE FIRAT - Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Ben, bugünkü toplantıdan çok yararlandım.
İnşallah iyi şeyler olacak ama bu dil konusunda falan da erkekleri fazla zorlamayın lütfen. Siz annesiniz, siz eşsiniz, hukuki terimiyle söylüyorum "karı"sınız; biz kocayız; hukuki tanımı bu kanunda. Siz o yönünü biliyorsunuz, sizin duygusal zekânız başka türlü işliyor; erkeğe bağımlılık, kocaya bağımlılık, eşe bağımlılık, çocuğa bağımlılık falan duygularınız farklı bizde de farklı yani bunu ben burada açıkça söyleyeyim. Onun için "emanet" dediğimizde ne olur incinmeyin. "Biz onları koruyoruz, koruma duygusuyla hareket ediyoruz." dediğimizde incinmeyin çünkü siz bu erkeksi bakış açısını çözemezsiniz, mümkün değil, zaten ben de sizin mantığınızı çözemiyorum. Hanımla 36'ncı yıldayız, hâlâ biz mantık çatışması yaşarız, yaşadığımızda da... Binali Bey'in evlilik cüzdanını verirken söylediği harika bir söz vardır, hep söyler: "Bak, biliyorsun değil mi? Bunu ben gelin hanıma veriyorum; teslim ol, rahat et." Yani şu anda biz teslim olmak ve rahat etmekle, baş başa otuz altı yılın sonunda edindiğimiz deneyim bu. Onun için çözmeye uğraşmıyoruz, kabul ediyoruz; o da beni kabul ediyor, çözmeye çalışmıyor. Bu kadın-erkek ilişkilerinde çok fazla da üçüncü şahısların müdahil olmasının iyi sonuçlar vermediği gibi bir kanaat bende hâkim.
Eğer sürçülisan ettimse affola.
Bugün biraz cesur konuştum Sayın Başkanım.