| Komisyon Adı | : | (10 / 96, 234, 409, 501, 698, 1743, 1747, 1912, 2187, 2203, 2303, 2353, 2389, 2477, 2673, 2675, 2697, 2830, 2976, 2979, 3019, 3109, 3206, 3430, 3476, 3479, 3482, 3484, 3485, 3493, 3504, 3505, 3508, 3510, 3685, 3723, 3918, 3919, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Yeni Akit Ankara Haber Müdürü Muhammed Kutlu'nun, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet olaylarının haber olarak yayınlanmasında kullanılan dil ve yaklaşımları hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 17 .06.2021 |
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Muhammed Bey'e çok teşekkür ediyorum.
Tabii ki yazılı kanunlarımız, Anayasa'mız kendi metinlerimizde düzenlenmeli amenna ama biz kadınların mücadelesini sadece mevcut yazılı kanunlarımızla değil, mücadele suresiyle de biliriz: Mücadele suresi 58/1. Mücadele suresinin 1'inci ayetinin inmesinin sebebi bir kadının Peygamber Efendimizin kapısına gittiğinde onunla verdiği mücadele. Eşiyle yaşadığı problemi Peygamber Efendimize -siz çok daha iyi bilirsiniz- anlatıyor ve Peygamber Efendimiz bununla ilgili herhangi bir yorum yapamayacağını söylüyor ve Peygamber Efendimizin kapısından ayrılmadan bir söz söylemesini istiyor ve bunun üzerine Mücadele suresi ayet iniyor ve o ayetin inme gerekçesi olan mücadele de surenin adı oluyor. Dolayısıyla, Veda Hutbesi bizim için çok önemli -Medine Vesikası gibi çok önemli- evraklarımızdan.
O günden bugüne ben hep şunu söylüyorum, -tüm konuşmalarımda, kadın konuşmalarımda bunu kullanırım- kadınlarımızın çalışması konusunda söz söyleyen muhafazakâr erkeklere söylüyorum: Biz Peygamber Efendimizi örnek alıyorsak erkekler olarak; kadınlar olarak da Hazreti Hatice Annemizi örnek alıyoruz ve o dönemde Hatice Annemiz çok iyi bir tacirdir, çok iyi bir ticaret erbabıdır. Peygamber Efendimiz 25 yaşında ve Hatice Annemizin yanında çalışmaya başlar ve oradan elde edilen gelirle İslam yayılmaya başlanır. Dolayısıyla, kadınlarımızın çalışması konusunda, üretmesi konusunda ve şiddetin önlenmesinde verilen mücadelede referans kaynaklarımızın ortak olduğu kanaatindeyim. Bu vesileyle, bugün bunları yazılı metinler hâline getirmek ve bunun için de gösterilen hassasiyeti başta Sayın Cumhurbaşkanımız çok net bir şekilde gösteriyor ve medyamızın da bu konuda hassasiyeti göstermesi bizim en önemli temennimiz. Biz toplumsal kodlarımızın bozulması taraftarı asla olmadık. Toplumumuzun DNA'sının bozulmasına asla taraf değiliz ve milletimizin sesinden de kulağımızı hiç çekmedik. O vesileyle de tedbirlerimizi alıyoruz.
Bizim sizden istirhamımız, mevcut yasalarımızın yaygınlaşması ve bilinmesi konusunda Anayasa'mızı, Türk Ceza Kanunu'muzu, 6284 sayılı Yasa'yı bizim daha fazla yaygınlaştırmamız gerekir. Bununla ilgili olarak da kadın cinayetlerinin şiddetinin aktarım dilinin de kriterlerinin çok önemli olduğunu söylüyorum. Biraz evvel Sayın Müderrisoğlu'nun müdahalesi önemli bir müdahale. Tabii ki biz bu duyguları biliyoruz, yaşıyoruz, aidiyet hissetmek çok önemli, aile aidiyeti önemli ama bunun yanı sıra bireysel olarak bir birey olarak kabul etmek bizim için en önemli ilk adım diye düşünüyorum. Kadın cinayeti aktarım dili üzerindeki kriterlere birkaç cümle söyleyip sözü milletvekili arkadaşlarımıza bırakacağım. Yanlış gerekçelendirmeden kadın cinayetlerini yani "Boşanmak isteyen karısını öldürdü." "Ayrılmak istediği kız arkadaşına saldırdı." Çocuğunu göstermeyen karısını öldürdü" gibi kullanımlar yanlış gerekçelendirmelerdir. İnfial oluşturma, korku uyandırma, sıklık belirten kelimeler, hedef gösterme failin psikolojik durumunu ön plana çıkarma, faili yanlış tanımlama, kurban hikâyesi, suçlu hikâyesi, haber görseli tercihlerinizin hassasiyetini mutlaka arzu ediyoruz. Eğer dilimizi medya olarak sağlıklı bir zemine oturtabilirsek bu, kadının şiddete maruz kaldığı her olayın önlenmesinde medyanın da çok ciddi katkı sunduğunu görmüş oluruz.