BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Fırat, çok teşekkür ederim.

Söylediğiniz cümleler çok önemli ve çok kıymetli. Özellikle vatandaş olarak, bir birey olarak, sonra kadın olarak, sonra anne olarak tüm hassasiyetleri dile getirdiğinizi ve bu birey, kadın, anne hassasiyetinizi yöneticisi olduğunuz haber programlarında da yazılarınızda da yansıttığınızı ve yöneticilik anlayışıyla da yansıtmanızı umut ediyorum.

HÜRRİYET GAZETESİ ANKARA TEMSİLCİSİ HANDE FIRAT - Çok teşekkür ederim.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Kadının kıyafetinden dolayı görmüş olduğu şiddet sadece mini eteği olduğu için değil, başörtüsü olduğunda da şiddeti görüyor maalesef.

HÜRRİYET GAZETESİ ANKARA TEMSİLCİSİ HANDE FIRAT - Tabii ki.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Dolayısıyla, kadının hangi kıyafeti giyerse giysin kıyafetiyle, duruşuyla, konuşmasıyla herhangi bir tacize, herhangi bir saldırıya, herhangi bir şiddete, maruz kalmasını hiçbir söz meşru gösteremez. Bu vesileyle bakış açımızı söylemek bizim için de çok kıymetli ve biz geri adım atmayı hiç düşünmüyoruz, kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmak için bütün yasal düzenlemelerimizle emin adımlarla gidiyoruz. Bu vesileyle çok güçlü bir iradeyle şiddetle mücadele ediyoruz.

Şiddetin kaynağına inildiği zaman, öğrenilen bir davranış olduğunu çok net görüyoruz. Bu vesileyle, bireyin önce, aile hayatından görerek ve bizzat maruz kalarak deneyimlediği bir davranış biçimi olduğunu söylemek lazım. Özellikle erkek çocuklarının ev içinde, babasının annesine uyguladığı şiddeti görerek, öğrenerek büyümesinin, kız çocuklarımızın ise annesinin maruz kaldığı şiddete müdahale etmeyip, kabullendiğini görerek büyümesinin hem erkek hem de kız çocuklarımızın gözünde şiddetin normalleşmesine ve öğrenilerek aynı şiddetin tekrarlanmasına yol açtığını görüyoruz. Bu vesileyle televizyon izlenme oranlarına, gazete okuma oranlarına, internet haberlerine bakma oranlarına baktığımızda da burada okunan her cümlenin öğrenilen cümleler olduğunu, görüntüler olduğunu ifade etmek isterim. Çözümün en önemli ayaklarından biri -sadece medya değil ama- medya.

Bu vesileyle, bugünü en eski iletişim aracı, yüz yüze iletişimden sonraki en önemli iletişim aracı olan gazetelerimize ayırdık ve gazetelerin en üst, sürmanşetlerinde kadının sırtındaki bıçağı unutmadık -dolayısıyla sorumlu gazetecilik anlayışıyla ya da- kadının kesildiği testerenin görüntülerinin yayınlandığı görüntüleri de unutmadık. Biz hepimiz, siyaset kurumu, Meclis üzerimize düşeni yapmalı, medya da bu alandaki gücünü ve sorumluluğunu hissettirmeli. Kadını güçlendirirken ailemizi de güçlendirdiğimizi, aileyi güçlendirirken toplumumuzu da güçlendirdiğimizi unutmamalıyız. Güçlü kadın modellerin medyadaki görünürlüğünün de bu anlamda çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu vesileyle sunumlarımız için de teşekkür ediyorum.