KOMİSYON KONUŞMASI

TAMER DAĞLI (Adana) - Şöyle, bir de şu vardır: Ben hep özel sektörde bankacılık yaptım. Kimle rekabet ettiğin ve rekabet ettiğin kişilerin, kurumların olaya bakışları da önemli. Tabii ki bizim genel müdürlerimize, genel müdür yardımcılarımıza rekabet ettiği bankaların üst düzey yöneticileriyle aynı imkânların sağlanmasına bir nebze de olsa saygı duymak gerekir diye düşünüyorum. Ben bindiği arabaya... Ha, suistimal yoksa en kral arabaya binebilmeli.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayır, vatandaş en kral arabaya binmeli.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Lütfen karşılıklı konuşmayalım.

TAMER DAĞLI (Adana) - Hayır, vatandaş da binmeli, vatandaş da binmeli. Ha, suistimal varsa bununla ilgili algıyı ve olguyu zaten Sayıştay denetliyor. Sayıştayın denetlemesine göre de...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Dağlı, Deniz Yavuzyılmaz'a atışmada bulunmayın, geç kalmasın.

TAMER DAĞLI (Adana) - Yok yok, ben çıkıyor diye kardeşime...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Geç kalacak sonra randevusuna.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ama ben belgeleriyle açıkladım Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin S600 Guard Mercedes...

TAMER DAĞLI (Adana) - Kimse talimat veriyor diye...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Lütfen karşılıklı konuşmayalım, lütfen.

Sayın Dağlı, buyurun.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tanesi 18 milyon lira, 3 tanesi 54 milyon.

TAMER DAĞLI (Adana) - Talimatla kredinin altına imza atılmayacağını ben biliyorum. Siz inanırsınız inanmazsınız, o ayrı konu, o takdir yani tamamen.

Ben öncelikle, Sayın Ziraat Bankası Genel Müdürümüze ve Yönetim Kuruluna ve değerli yöneticilerine, Sayıştay denetçilerimize ve diğer kamu görevlisi arkadaşlara da hoş geldiniz diyor ve Komisyon üyesi arkadaşları saygıyla selamlıyorum.

Tabii ki, Ziraat Bankası ülkemiz açısından çok önemli, en büyük bankamız. Bir kere bankacılıkta herhangi bir şeyi gizlemek mümkün değil. Yani "Hangi krediyi gizlediniz?" sorusu oldu, işte "Bunlar niye şeffaf değil?" sorusu oldu. Bunların mümkünatı yok bir kere. Yani kredi altı ay ödemesiz verilmiştir, altı ay sonra zaten denetimde çıkar, artı, zaten bankalar kendi iç denetiminde de büyük bir ciddiyet içerisinde süreci yönetmektedir. Yani ben yıllarca bu işin içinden gelmiş biri olarak, ki Sayın Başkanım da öyle... Yani çalışan arkadaşlarımızın... Ki az önce Deniz Bey'e söylediğim yasanın ağır olması yani sadece kendin değil, çocukların da sorumlu. Yani attığı imzadan çocukları da malvarlığıyla sorumlu. Dolayısıyla kredi verilir, krediyle ilgili kredilendirme süreci yasada bellidir, bankanın iç yönetmeliğinde bellidir. Bu sürece aykırı hareket varsa zaten iç teftiş bunu tespit eder, sonrasında Sayıştay tespit eder ve bunlarla ilgili gerekli idari soruşturma veya hukuki soruşturma buna göre yürütülür. Dolayısıyla, kredilendirme süreciyle ilgili konuları ben bankanın hem iç teftişine hem Sayıştayın denetimine hem de gerçekten çok vicdanlı davrandıklarına inandığım için çünkü çok büyük de yasal sorumlular...

Ayrıca, Sayın Genel Müdürümüz dâhil olmak üzere, Atila Bey'in de bahsettiği gibi yirmi yılı aşkındır, hepsinin Ziraat Bankasının temelinden yetişmiş kişiler olması ve Sayın Genel Müdürün şahsında da ben sektörden hem kişiliğine hem bankacılık tecrübesine inandığım bir kardeşimiz, ben bu vesileyle de hepsine tekrar hayırlı olsun diyorum, Allah mahcup etmesin.

Tabii, Ziraat Bankasının tarımla ilgili... Atila Bey çıkmadan söyleyeyim diyordum ama Sayın Genel Müdürümüz özellikle tarım tarafını anlattı. "Kurumsal krediler" deyince herhâlde şöyle bir algı oluştu -çünkü seralara verilen krediler de kurumsala giriyor ama tarım kredisi, dolayısıyla, yüzde 20'yle zaten en büyük pay tarımda- sanki sadece ticari şirketlere, işte tekstildi, diğer sektörlerdi, bunlara veriliyormuş gibi algılandı. Orada o kısımla ilgili imalat ile üretim sanayisiyle ilgili, ihracatı destekleyici krediler de 2'nci sıradaydı yüzde 19'la. Zaten yüzde 20'yle en büyük pay tarımın yine. Ve en önemlisi takip oranı, NPL oranı Türkiye'de yüzde 4 yani Ziraat Bankası ve diğer kamu bankalarının bundaki payı çok büyük olmasına rağmen kredi hacminden dolayı. Ve yüzde 4 Türkiye ortalamasının içerisinde yüzde 2,30'la bu riski yönetiyor olmak da başarı, bundan dolayı da tebrik etmek gerekiyor. Tarımda da bunun 1,57'lerde olması da önemli bir bankacılık yeteneği diye düşünüyorum.

Ayrıca, bu salgın döneminde bütün kamu bankalarıyla beraber Ziraat Bankasının da KGF destekli kredilerde esnaf ve KOBİ'leri fonlaması ve ayakta tutmaya çalışması da gerçekten sahada takdirle karşılanmaktaydı. Ayrıca, Ziraat Bankasının, tabii, tarımla ilgili kuruluşundan bu yana toprağı ilmik ilmik işleyerek ülke ekonomisine büyük katkılar sunduğunu, alın teriyle helal kazançlarını kazanan çiftçilerimizin her zaman en yakın dostu olduğunu hepimiz biliyoruz. Ülke tarım ve hayvancılığa yönelik önemli teşvikleri var. Gerçekten tarım ve hayvancılığın gelişmesine çok büyük öncülük eden bir bankamız. Bu nedenle çiftçilerimize yönelik çıkarmış olduğu Başak Kart çok önemli bir ürün. Başak Kart -diğer tabiriyle Çiftçi Kart- alan çiftçimiz kendisi işletme kredisini direkt kullanabiliyor ilaç alırken, gübre alırken, mazot alırken veya nakit olarak ve belli sürelerde de bunu faizsiz olarak kullanma imkânı veriyor; bu çok önemli bir destek çiftçimize.

Yine, özellikle gençlerimiz ve kadınlarımız için çok önem arz eden, tarımı teşvik eden kredileri var. Eğer gencimiz veya bir kadınımızın arazisi varsa, meyve bahçesi veya bir sera kuracaksa, fidancılık yapacaksa hem seranın alımı hem fidan alımı hem gübre ilaç ve buna benzer ihtiyaçlar için gerçekten çok önemli desteği var. Mesela, bu kredilerde faiz oranı yüzde 18, Ziraat Bankası buna yüzde 75 sübvansiyon veriyor ve oran yüzde 4,5'e geliyor. Böyle bir oran, gerçekten, şu anki piyasada çok düşük bir oran. Yine eğer 40 yaş altıysa bu gencimiz yüzde 85 sübvansiyon veriyor ve oran yüzde 2,7'ye düşüyor. Yine, eğer kadınsa ve 40 yaşın altındaysa yüzde 95 sübvansiyon veriyor ve yüzde 0,9'a geliyor. "Tarımı destekleme amacında ne yapıyor?" diyoruz ya, gerçekten çok güzel şeyler yapıyor hatta tarımsal faaliyetlerde, yatırım ve işletme kredilerinde yüzde sıfıra kadar verdiği destekler var. Ben bu desteklerinden dolayı, ülke ekonomisine katkılarından dolayı, büyük sanayicilere de katkılarından dolayı...

Özellikle Orhan Ağabey bilir, Adana Ceyhan'da 6 bin kişinin çalıştığı Beyteks Tekstili yaşatmak için Ziraat Bankası gerçekten çok büyük emek verdi, orada komisyonun başkanlığını da Ziraat Bankası yaptı. 24 fabrikanın birçoğunu tekrar çalışır hâle getirdi ve kapanmış fabrikalardan 3.500 kişi tekrar çalışır duruma geldi, bilmiyorum, belki de 4 bin 5 binlere kadar tekrar çıkmıştır. Bu hassasiyetinizden dolayı da teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.