| Komisyon Adı | : | (10 / 96, 234, 409, 501, 698, 1743, 1747, 1912, 2187, 2203, 2303, 2353, 2389, 2477, 2673, 2675, 2697, 2830, 2976, 2979, 3019, 3109, 3206, 3430, 3476, 3479, 3482, 3484, 3485, 3493, 3504, 3505, 3508, 3510, 3685, 3723, 3918, 3919, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Halk TV Ankara Haber Müdürü Umut Yertutan'ın, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet olaylarının haber olarak yayınlanmasında kullanılan dil ve yaklaşımları hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 17 .06.2021 |
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Yertutan'a ben de teşekkür ediyorum.
Öncelikle tüm partilerimizin gruplarının temsilcisi milletvekili arkadaşlarımız burada; HDP'den, CHP'den, Milliyetçi Hareket Partisinden. İYİ Parti'den tek bir arkadaşımız var; mutlaka takip ediyor, bugün olmamasının mutlaka bir gerekçesi vardır ama katılmama gerekçesi bize intikal etmedi. Bu vesileyle de geçmiş olsun dileklerimizi ileteceğimiz arkadaşlarımız var: CHP'den Aysu Bankoğlu'nun babası yoğun bakımda ve yakın takip ediyoruz biz de, çok geçmiş olsun, ani bir rahatsızlık, geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Sayın Filiz Kerestecioğlu'nun annesi rahatsız, onunla birlikte. Milliyetçi Hareket Partisinden Hayati Arkaz'ın babası yoğun bakımda ve şu an İstanbul'a gitmek üzere yoldalar ve Sayın Nilgün Ök, AK PARTİ Denizli Milletvekilimiz de, bugün bir şehidimiz var, Denizli'ye gitmek üzere yolda.
Dolayısıyla bütün arkadaşlarımız azami hassasiyetle hatta "7/24 çalışalım." diyorlar. Bu konudaki tüm siyasi partilerin hassasiyeti için ben teşekkür ediyorum çünkü Komisyonu ilk toplarken şöyle söyledik: "Mevzubahis kadınsa siyaset teferruat." ve bu bakış açısını tüm haber kanallarından da tüm medyadan da aynı düsturla görmelerini istiyoruz. Bunu göstermek adına, ben Komisyon üyesi bütün milletvekillerime gösterdikleri hassasiyet için teşekkür ediyorum.
Söylemleriniz kamu spotu konusunda; hemfikiriz. Kamu spotuyla ilgili bakanlıklarımızın, kurumlarımızın kamu spotlarının izlenme oranlarını daha fazla artırabilmek için hassasiyet göstermeleri gerektiğini paylaştık ve bununla ilgili olarak notlarımızı ilettik.
Empati çok önemli, haberleri verirken... Oradaki, haberlerdeki anneniz, kız kardeşiniz, eşiniz olabilir ve bunun için de medyayı konuştuğumuz ilk andan itibaren söylediğim çok önemli bir kelime var: "Öz denetim", biz buna "vicdan" diyoruz. Önce kendi denetimimizi yapacağız; haberciler, medya bu konuda kendi denetimlerini yaptıktan sonra RTÜK denetlesin çünkü RTÜK denetim yaparken siz o haberi yayınlamış ve yaymış oluyorsunuz zaten ama sizin kendi öz denetiminizi öncesinde -bütün haber kanalları ve televizyonlar, bütün yaygın görsel, yazılı, sosyal medyanın hepsi için söylüyorum- yayınlamadan kendi içinizde yapmanız gerekir.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin hassasiyeti konusunda; çok net, bu konudaki hassasiyetlerimizi dile getirmemiz lazım ve en önemlisi biz sorumluluğu medyaya vermiyoruz.
Bakın, burada paydaş olarak bulunuyorsunuz. Bu konunun yasal düzenlemelerini yapan Türkiye Büyük Millet Meclisindeyiz ve bununla ilgili biz ilk önce verilerle başladık Komisyon çalışmasına. Kadına şiddette neredeyiz? Bunun için Hacettepe Nüfus Etütlerini ve TÜİK'i davet ettik. Önce verilerle başladık. Komisyonumuzun plan ve programını paylaşmak için söylüyorum. İkincisi, ilgili koordinatör Bakanlığı çağırmakla yetinmedik, sadece Aile Bakanlığını değil, İçişleri Bakanlığını, Millî Eğitim Bakanlığını, Adalet Bakanlığımızı ve tüm bürokratlarımızı, yüksek yargıyı, Diyaneti, YÖK'ü, her bir kurumu ayrı ayrı... Bunlar, bizim kadına şiddetle mücadelede paydaşlarımız ve en önemli paydaşlarımızdan bir tanesi medya ve yerelde çok daha güçlendirmemiz gereken bir sonraki adımımız sivil toplum örgütleri. Bu hafta medyamızı, ondan sonraki hafta da sivil toplum örgütlerini... Hiçbir alanda boşluk bırakmadan, hiç kimseyi es geçmeden bu Komisyonda dinlemek istiyoruz, en üst seviyede...
Davetlerimizi yaparken sizlerin yöneticileriyle bire bir görüşerek -yani bir taraftan toplantı yapıyoruz, bir taraftan davetleri yapıyoruz- her birinizin yöneticisini özel olarak davet ettik; hassasiyetimizi anlatmak adına söylüyorum. Komisyon en üst seviyede hassasiyet gösteriyor, bilin ki Türkiye Büyük Millet Meclisi bu hassasiyeti gösteriyor, yöneticilerimizin de hassasiyetlerini aldık. O vesileyle buradasınız.
Yapılacak çok şeyimiz var. Bu kelimenin arkasına saklanarak adım adım ilerlemeler kaydediyoruz. Sizden önce konuşan kıymetli yöneticilerimiz de söyledi -son sözü önden söyleyerek- yapılacak çok şey var ve maalesef bugüne kadar öğrenilmiş çaresizlik içerisinde hayatı devam ettirmeye çalıştık. Biz sadece toplanıp dağılmıyoruz. Yirmi yılda çok önemli yasal düzenlemeler yaptık. Bu yasal düzenlemelerin uygulanmasından kaynaklanan eksiklikler dâhil olmak üzere bu Komisyonun sebebi, tüm ayaklar kendine yeniden bir dönsün baksın, hepimizin yeniden bir bakması lazım. "Yapılacak çok şey var." cümlesinin arkasına da sığınmadan, Godot'yu beklermişcesine beklemek ya da medyadaki bakışı, sorumluluğu topluma yüklemek, meseleyi tüm açıklığıyla sahiplenmekten kaçınmak bizim hedefimiz değil. Biz bu sorumluluğun bilincindeyiz ve yapılacak işlerimizi bugüne kadar yaptık, bundan sonra da "Neler yapabiliriz"i konuşmak için sizleri davet ettik.