| Komisyon Adı | : | (10 / 96, 234, 409, 501, 698, 1743, 1747, 1912, 2187, 2203, 2303, 2353, 2389, 2477, 2673, 2675, 2697, 2830, 2976, 2979, 3019, 3109, 3206, 3430, 3476, 3479, 3482, 3484, 3485, 3493, 3504, 3505, 3508, 3510, 3685, 3723, 3918, 3919, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, AA Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Özhan, Demirören Haber Ajansı Genel Müdürü Celal Korkut, İhlas Haber Ajansı Ankara Haber Müdürü Bayazıt Cebeci ve ANKA Haber Ajansı Haber Editörü Sinan Tartanoğlu'nun yaptıkları sunumlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 16 .06.2021 |
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Hepinize hoş geldiniz diyorum.
Ben, öncelikle RTÜK Başkanımıza sorularımı yöneltmek istiyorum: Para cezalarının caydırıcı olduğuna inanıyor musunuz? Bunu niye böyle söylüyorum? Şöyle: Dün burada bir dizi münasebetiyle rakamlar ortaya döküldü, ben başka rakamları da medyadan takip ediyorum. Bir dizi başrol oyuncusunun dizi başına haftalık 150 bin lira aldığı bir ortamda ve dizilerin gelirlerinin milyarlarla ifade edildiği bir ortamda sizin verdiğiniz 1 milyonluk, yüzde 2'lik cezaların yeterince caydırıcı olduğuna inanıyor musunuz? Ben Hollywood filmlerini neredeyse baştan sona izledim, önce Kitâb-ı Mukaddes'i tamamladılar, bitirdiler, ondan sonra fanteziye geçtiler. Bugün biz artık dizilerde olsun, Netflix'in dizilerinde olsun, diğerlerinde olsun, filmlerde olsun; kurgu nerede, gerçek nerede, kurgu nerede başlıyor nerede bitiyor, gerçek kurgunun içinde yüzde kaç oranında yer alıyor, doğrusu tespit edemez hâle geldik.
İkincisi, internet üzerinden yapılan yayınlar konusunda RTÜK'ün yetkisi var mı? Genelde yetkisi olmadığı şeklinde bir bilgiye sahibiz biz. Varsa yetkisini ne kadar etkin kullanıyor, yoksa etkin hâle getirilmesi için ne yapılması gerekir? Gerçi bu noktada da gençlerin yasakları nasıl deldiklerini çok basit DNS hesapları üzerinden filan biliyoruz. Bu durumda İngilizce de "must" ve "have to" yani dıştan gelen zorunluluk, içten gelen zorunluluk, ben biraz Osmanlıca söyleyeyim, ilzâmi, iltizamı, yenisini de öğrendim "etkin" ve "edimsel" şeklinde iki tabir kullanılıyor; bunların harekete geçirilerek bir iç disiplinin sağlanması, bir iç denetimin oluşturulması RTÜK tarafından programlanabilir mi? Bu konuda bizden, Hükûmetten, Türkiye Büyük Millet Meclisinden talepleriniz nelerdir, bunları öğrenmek istiyorum.
İnternet üzerinden şiddeti basbayağı körükleyen -kadın şiddeti de bunun içinde- oyunların çocuklar kadar büyükler için de tehlike ve tehdit unsuru oluşturduğu anlaşılıyor, bu konuda ne yapılabilir?
Gamze Hanım'a teşekkür ediyorum -biz çok az noktada aynı hedefe yürüyebiliyoruz, aynı şeyleri söyleyebiliyoruz- kadın programlarını sordu. Özür dilerim önünüzde yemekler var ama iğrendirme pahasına sormak zorundayım, ben şöyle soracağım: Cerahat patlatma, apse çıkarma, efendim, kıl döngüsünü, iç organ tedavisini, bağırsak ameliyatlarını âdeta merdiven altı bir anlayışla koridorda ameliyat eden bu programların sağlıklı ameliyathane ortamına çekilmesi konusunda ne yapmayı düşünüyorsunuz?_ Yani DNA'lar, şunlar, bunlar ve çok sağlıksız bir toplum yapısı varmış gibi gösteriliyor, aslında ben bunların yüzdelerle bile ifade edilmeyecek kadar az oranlarda olduğunu düşünüyorum.
Yusuf Özhan Bey'le beraber yine diğer Ajans yöneticilerimize sormak istiyorum: Ben kadına yönelik şiddetle ilgili on-on beş yıl önceki akademik bir araştırmayı çok dikkatle, satır satır çizerek okumuştum. Özü itibarıyla aynı uygulamanın devam ettiğini söyleyeceğim ama işte biraz mozaiklemelerden bahsedildi, biraz hassasiyetten bahsedildi. Genelde kurbanın vesikalık yarım resmî mühürlü bir fotoğrafı mutlaka yayınlanıyordu 2'nci sayfa haberlerinde. Özellikle kurban öne çıkarılıyordu. Bu noktada bizim birazcık dikkatli olmamız gerekiyor kanaatindeyim, şüphesiz sizler de aynı kanaati paylaşıyorsunuz ama sektörel bakıldığını ben İhlas Haber Ajansı Müdürünün ifadelerinden öğrendim. Yani "müşteri" tabirini biz burada duyduk, üst üste duyduk, demek ki haber ajanslarımız aynı zamanda bir ticari işletme gibi de çalışıyorlar, ki öyledir tabii. İki tabir kullanacağım ben size, bunlar Mecelle'nin 100 genel kaidesi 100 umumi kaidesi içerisindeydi ve bu noktadaki tavırlarınızı özellikle merak ediyorum.
Batılın tasviri; batıl hem "boş" anlamına gelir hem "yanlış" anlamına gelir, Hakk'ın karşısında olan, zıttı olan şeydir. "Batılın tasviri saf zihinleri idlal eder." der bir kural yani aklına gelmeyecek şeyleri, yanlışı bazen siz çok fazla detaylandırarak anlattığınızda insanların aklına getirmiş olursunuz. Bir başka kuralımız da şudur: "Şerrin tasviri yine şerdir." Yani kötülüğü siz çok fazla ortaya açarsanız, dökerseniz kötülük meşru bir hâl alır. Dolayısıyla, bu iki kuraldan hareketle şunu söylemek istiyorum: Demek ki biz birtakım hususlarda dikkatli olmalıyız. Buralarda ne kadar dikkatli oluyorsunuz? Size iki küçük örnekle dikkatsiz olunduğuna dair bir tanımlama yapmak istiyorum. Polisin suçluya ulaşma usulü ajanslarımız tarafından o kadar detaylı anlatılıyor ki diyorsunuz ki: Polise yardımcı mı oluyoruz yoksa köstek mi oluyoruz; yani polisin suçluya ulaşması, olayı çözümlemesi noktasında ki gerçi şimdi diyeceksiniz ki: "Netflix'te ve televizyonlarda, FOX kanalında filan özellikle bu tip şeyler tamamen dramatize edilerek anlatılmıyor mu?" Ama bu Türk polisinin yaptığı bir uygulama ve bunu A'dan Z'ye işte, kamera kayıtlarının incelenmesine, bilmem neye kadar anlatmak ne derece doğru?
İkincisi: Suçun işlenişinin detayları var. Yani evet, biz kadın cinayetlerini, kadına şiddetin önlenmesini konuşuyoruz ama bir kadın cinayetinin detaylarını bir kadın cinayeti haberinde o kadar buluyorsunuz ki yani siz sağlıklı bir insan olarak tüyleriniz diken diken olurken "Acaba bu tip tasarımlar içinde olan cani ruhlu insanlara medyamız yol mu gösteriyor?" diye düşünüyorsunuz.
Yine, sizi bir noktada dikkate davet etmek için söylüyorum. Şu anda bizim kan gölüne dönen bir gönül coğrafyamız var ve burada kadına yönelik şiddet çok fazla; gerek demokrasi getirenler tarafından kadına yönelik şiddet uygulanıyor, gerekse işte...
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Hacı Ahmet Hocam, hemen toparlarsanız süremiz çok az.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Hemen bitiriyorum Sayın Başkanım, son cümlem.
Bunlarla alakalı çalışma yapıyor musunuz? Dünya basın ajanslarına, medyasına servis yapıyor musunuz?
Teşekkür ediyorum.