KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Medyayla ilgili tespitlerinize ve yorumlarınıza teşekkür ediyorum. Sansür değil ama göstermemek gerektiğiyle ilgili kanaatleriniz önemli ve kadına yönelik şiddeti meşru gösteren hiçbir medyayı bizim mazur görme imkânımız ve ihtimalimiz de yok.

Bu vesileyle, yaptığınız sunum için çok teşekkür ediyorum, ellerinize sağlık, sorularımızı cevaplandırdınız.

Teşekkür ediyorum.

Sözünüzün başında yine soru-cevabı yaparken de sözünüzün başında sadece söylediğiniz o "Türkiye Büyük Millet Meclisine ben gene geliyorum ve hazırlık yapmadan geldim." demenize üzülmemin sebebi şu: Burası çok önemli bir mekân ve o kadar çok akademisyen olarak buraya gelip Komisyonda bilgi vermek isteyen insan var ki biz sadece sizleri tespit ederek, seçerek özellikle gelmenizi arzu ediyoruz, tecrübelerinizi burada paylaşasınız. Meclise ne kadar sık geliyorsanız o sizin tecrübenizi, o sizin konuyla alakalı başvurulan kişi olmanızı teyit ediyordur. Bu da çok önemlidir.

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - Yok, ona alınmayın siz, sizinle ilgili değil.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Söyleyeceğim, ben anladım sizi.

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - Yani bir şeyin tekrar etmesi iyi bir şey değildir, ondan söz etmeye çalışıyorum.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Şeyleri söylediniz, "Umutsuzum." dediniz ama biz umutluyuz, umut biziz. Bu Meclis 2006'daki Başbakanlık genelgesini, Türk Ceza Kanunu'ndaki değişiklikleri, 2010'daki 10'uncu maddeyi, 2019'daki koordinasyon toplantılarını, genelgelerini vesaireyi yığınla işi yapan bir Meclis. Biz şu anda sadece zihinsel değişime ihtiyaç duyuyoruz. Yani bunca yıl bütün arkadaşlarım aynı şeyleri söyler. Yani iktidar partisi... Benim üzüldüğüm nokta şurası: Hangi kadın cinayeti ya da hangi kadına yönelik şiddet olduğunda direkt olarak sorumluluk iktidar partisine ya da Hükûmete yönlendiriliyor, bu beni en fazla rahatsız eden mevzu. Bunu size iletişimci olarak söylüyorum. Burada bir dil düzeltmesine ihtiyacımız var. Yani biz kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için en azami gayreti sarf ediyoruz hem Mecliste hem siyasi alanda ama bunu hâlâ devam ettiriyor, sizi de umutsuzluğa sevk eden hadise bu. 2015'te katıldığınız toplantının tutanağını istedim de orada da aynı cümlelerle başlamışsınız Komisyon toplantısına. O yüzden, ben bu tutanağı görmüş olmama rağmen sizi bugün davet ettim. Yani ilk kez burada görüyorum değil, ben Çiler Dursun'u davet edeceğim zaman kimi davet ediyorum diye böyle sülalesine kadar bakıyorum. Sizin buradaki kanaatlerinizi biliyor olmama rağmen davet ettim.

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - Yani, hakikaten, bundan sonrakilere beni çağırmayın çünkü ben üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri söylüyorum.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Yok, hayır vallahi bunlara bakıyorum ya... Siz nasıl okuyorsanız ben de okuyorum yani.

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - Öznur Başkan, çok genç akademisyenler var. Onlar böyle her şey çözülecek birdenbire... Onları çağırın.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Ya, siz de gençsiniz, kaç yaşındasınız?

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - Çünkü ben böyle üç beş yıllık değil, on-on beş yirmi yılda falan bu işlerle anca...

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Kıymetli Hocam, kaç yaşındasınız?

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Ya, Hocam, gerçekten kaç yıllıksınız?

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - Ben yirmi yedi yıldır akademisyenim, on yıldır profesörüm, 50 yaşındayım ben.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Kıymetli Hocam, bakın, siz yaklaşık son on yıldır kadın çalışmışsınız baktığım ondan öncesindeki...

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - 2008'den beri, evet.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Ama çok değerli, toplum ve kadını birleştirmek.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Evet, toplum çalışmışsınız, yani ben... Burada CV'leriniz var ama burada değil, sizi davet etmeden görüyorum ben. Dolayısıyla, on senedir kadın çalışan bir akademisyen 2015 yılında gittiğinde de aynı cümlelerle... Aynen şöyle arkadaşlar: -tartışma yaratmak için değil, sadece Hocama neden o ilk söylediğinde üzüldüğümü ifade etmek için söylüyorum- "Şimdi, ben, tabii, daha önce komisyon toplantılarında bulundum kadına yönelik aile işçi şiddet ve medyayla ilgili, Zeynep Karahan Uslu Hanımefendi'nin de Başkanlık ettiği, bundan birkaç yıl önceydi yani bu çalışmaların epey bir gerisi, artyöresi olduğunu biliyorum. Fakat, biraz önce söylendiği gibi, bunların ne kadarının sonuca ulaştığı konusunda son derece karamsarım, o karamsarlıkla geldim Komisyona."

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - Bakın, ne kadar teyit ediyor şu andaki bağlam bu karamsarlığımı.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Hayır...

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - Çok çok... Yani beni teyit etmiş oldunuz.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Çiler Hocam, ben de size şunu söylüyorum: Kıymetli Öğretmenim, Kıymetli Hocam...

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Hocam istikrarlı yani.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Hayır... Ya, altı sene önce, on yıldır kadın çalışan bir akademisyen dört yıllık akademisyenken bir alt komisyon toplantısına geliyor, Zeynep Karahan Uslu'nun "Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinde Kadın, Medyada Kadının Rolü" toplantısına çağırılıyor, şimdi hepsi elimde. Dolayısıyla, biz daha dört değil, kırk yıl çalıştık, adım adım gidiyoruz. Bu mücadeleyi siz de bırakmayacaksınız, biz de bırakmayacağız. O yüzden umutvarız, çok önemli yasal düzenlemeler yaptık ve çok kıymetli siyasi aktörlerimiz var. Meclisteki temsil oranımızı yüzde 18'e çıkardık, yüzde 4,1'lerden geldik buraya ve ilk kez oluyor bu Türkiye'de.

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - Aynısını bir de medyada nasıl yapacaksınız çok merak ediyorum, yani o kadar dirençli bir ortam ki...

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Medyadaki arkadaşlarımızın da bu anlamda önerileri bulunuyor. Onu bırakın, Bakanlarımıza söylüyorum ben burada, arkadaşlarım şahit. Yönetici, Bakan Yardımcısı olmak üzere "Yereldeki yönetim kademelerine de lütfen kadınlarımızı atayın." diye Bakanlarımıza buradan söylüyorum.

Ahmet Başkanım, çok teşekkür ederim, Komisyonun başından itibaren çok büyük bir sabırla dinlediniz.