KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Çiler Hocam, çok teşekkür ediyorum.

Çiler Hocam, Ankara Üniversitesi 1997 mezunu ve 1997'den itibaren yüksek lisans sonrası da medyaya, medya sektöründe çalışan evlatlarımızı yetiştiren bir akademisyenimiz.

Şimdi, biz bu kadar yazılı metinleri, yasaları çıkarıp mümkün olduğunca toplumda zihinsel bir değişimi sağlamaya gayret ediyoruz. Bunun için de bu yasal düzenlemeleri topluma anlatacak ve bu yasal düzenlemelerin toplumda yansımasını sağlayacak olan medya en önemli ayak dedik ama Kıymetli Hocam, sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler şu an sizin şikâyet ettiğiniz medya sektöründe görev yapıyor. Dolayısıyla, biz burada, -ben bunları söylüyorum, sonrasında arkadaşlarım da sorularını söyleyecekler, sizin cevaplarınızı o zaman alacağım- kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesi için çok mücadele ediyoruz; Nazan Moroğlu'yla yıllarca toplantılarda, ulusal, uluslararası platformlarda beraber çalıştık; yine, Gaye Hanımla hakeza öyle, Nevzat Hocamla hakeza öyle birçok platformda. Amacımız, bu toplumsal zihinsel değişimi sağlamak; dolayısıyla... Şimdi baktırdım, Türkiye Büyük Millet Meclisinde komisyon toplantılarına sadece 2 toplantıya... Türkiye Büyük Millet Meclisindeki katılımlara ki bu 2'nci toplantınız. Şuna üzüldüm: Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, aziz Meclis ve Gazi Meclis; dolayısıyla, hani "5'inci kez geliyorum ve ben burada ne anlatacağım, hazırlık yapmadan da geldim, beynimdekini söyleyeceğim." cümleleriniz Türkiye Büyük Millet Meclisini incitir çünkü biz...

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - Hocam, ben yirmi yedi yıldır iletişim akademisyeniyim ve kadın gazetecilere yönelik bir saha çalışmasının -iki yıl sürdü- bunun içerisinden yeni çıktım; müsaade edin de kafamda olsun yani. Bu kadar birikimi ben okumayayım, burada sizinle paylaşayım, dertleşeyim. Benim burada, yakındığım temel aktörlerin kimler olduğunu siz anladınız yani özellikle medya sektöründeki... Medya patronlarını, karar vericilerini çağırabiliyor musunuz? Umarım gelirler. Bakın, asıl onlarla şeyiniz, bizimle değil yani.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Kıymetli Hocam...

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - Üniversite her zaman doğrusunu yapar ve nereye ne zaman çağrılırsam giderim ben, anlatırım ama ben bunun karşılığını da görmek isterim. Sizin şahsınız da değil, ben komisyonların...

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Kıymetli Hocam, başka bir şey söylemek istiyorum müsaade ederseniz.

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - Ama siz bana çok ağır bir şey söylüyorsunuz. Bakın, ben Meclisin Türkiye'nin en önemli yasama organı olarak değerinin ve itibarının parlamenter yapı içerisinde her şeyden çok daha üstün olduğunu düşünüyorum her türlü güçten; onun için geldim zaten.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Çok teşekkür ediyorum, biz de bunu düşünerek sizi davet ettik.

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - Hazırlanmamamım nedeni, benim uzmanlığımın çok keskin olmasıdır, emin olun, çok güçlü olmasıdır.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Kıymetli Hocam, ben de yirmi yıldır ve burada gördüğünüz tüm arkadaşlarım -inanıyorum ki Gamze Hanım da Sayın Şahin de Selma Hanım da- kadın konusunu çalıştı. Ortada bir sorun var ve biz bu sorunu çözmek için çok güçlü bir irade ortaya koyuyoruz ve bu iradede de söz sahibi olacak, yeni bir şey söyleyecek... Çözüm için Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok ama sizin gördüğünüz... Ben yirmi yıldır çalışıyorum, iki yanınızda oturan insan yirmi yıldan fazladır çalışıyor; sonuç itibarıyla, söylemek istediğim şu: "5'inci kez geliyorum, ne söyleyeceğim!" cümleniz Meclisi incitir, bu vesileyle bir tane minicik söz söylemek istedim.

PROF. DR. ÇİLER DURSUN - Ben öyle demedim, umarım, dediklerim kayıtlardan deşifre edilir. Affedersiniz ama ne söyleyeceğini bilmeyen bir insanın burada ne işi var? Öyle mi geldi size anlattıklarım? Yani ne söylediğini bilmeyen bir anlatım mıydı?

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Kıymetli Hocam, sözleriniz için çok teşekkür ediyorum.

Bu şiddet eğer devam ediyorsa herkes kendine düşen payı ki sivil inisiyatif de akademisyen de siyaset kurumu da üzerine düşeni mutlaka almalı. Tabii ki akademisyenlerimizin ve özellikle, eğitimin bundaki rolünü hepimizin görmesi gerekir ve medya sektörü konusunda hepimizin sizin söylediğiniz cümleler üzerinden dikkat etmesi gerekir. Biz de mümkün olduğunca üst yöneticilerini davet ettik, sahiplerini değil ama üst yöneticilerini davet edip dinlemek istiyoruz.

Evet, ben sunumunuz için teşekkür ediyorum.