BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Gaye Hocamla birlikte KEFEK'te beraber Başkan Vekilliği yaptık. 2 başkan vekilliği vardı ve çalışmalarını yaparken de öznemizi hiç kaybetmeden, kadın çalışarak, kadına yönelik sorunları çözerken birlikte çalışma imkânımız oldu ve uzun yıllar sonra ilk kez Komisyonumuzda kendisini dinlemek üzere davet ettik ve sağ olsun geldi.

Gaye Hocama birkaç şey söylemek isterim, ilk açılış konuşmamda da söyledim, hemen hemen her toplantıda söylemeye gayret ediyorum. 2006/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi kadına yönelik şiddetle mücadelede mücadelenin devlet politikası hâline gelmesine vesile olan genelgedir ve o günden sonra, bugüne kadar Başbakanlık genelgelerinden sonrasında da yapılan genelgede de tarif edilen ulusal eylem planları hazırlanmıştır ve 2006/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi şu an hâlâ güçlü bir şekilde yürürlüktedir. Belirlemiş oldukları yol haritası çerçevesinde de ulusal eylem planlarımız 2007 yılından itibaren de gündemimizdedir, 2007 yılından itibaren kesintisiz olarak ulusal eylem planları yayınlanıyor. 2007-2012, 2012-2015, 2016-2020, ve en son 2021-2025 Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı yayınlanmış vaziyette. Aynı zamanda 6284'e istinaden burada bir düzeltme yapmak isterim: 6284 ve Başbakanlık genelgemiz hâlâ yürürlükte ve çok önemli bir yasal düzenlemeyi hayata geçirdik. 6284, İçişleri Bakanlığımızın genelgesi, çok önemli genelgelerdir; 6284'ün yerelde uygulamasına yönelik ve mutlaka valilerin başkanlığıyla yapılmasını isteyen bir genelgedir, Başbakanlık genelgesiyle eş bir genelge değil, dolayısıyla 6284'ün uygulanması yönelik aksaklık varsa düzenlensin diye çok önemli gördüğüm genelgelerden bir tanesi. Bir diğeri de 2019 yılında yayınlanan Adalet Bakanlığımızın yayınlamış olduğu Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un uygulanması için 154/1 Adalet Bakanlığı Genelgesi'dir. 2 genelgeyi de çok önemsiyorum ama bunların çıkmasına vesile olan 2006/17 Başbakanlık Genelgesi, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve korunması adına en önemli politika belgemizdir. Aynı zamanda 2004'teki Töre ve Namus Cinayetleri Araştırma Komisyonu sonrası Türk Ceza Kanunu'muzdaki yapmış olduğumuz değişiklikle 82'inci maddenin 1(k) bendinde özellikle namus ve töre cinayetleri bu düzenlemeyle birlikte kasten öldürme kapsamına alınmış ve ceza indirimleri kaldırılmıştır. Sizin de bahsettiğiniz...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ KADIN SORUNLARI ARAŞTIRMA MERKEZİ KURUCU BAŞKANI PROF. DR. NEVİN GAYE ERBATUR - O daha önce yalnız, Türk Ceza Kanunu, o genelgeden bizim Komisyondan önce geçti.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Hayır, Töre ve Namus Cinayetlerinin Araştırılması Komisyonundan sonra TCK'de yapılan değişikliği söyledim. dolayısıyla 2004'teki Araştırma Komisyonundan sonra 2005 yılında 82'ye 1/(k) değişti ve ceza indirimleri töre saikiyle işlendiği takdirde uygulanmamaya başlandı.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Kadın saiki kavramı eksik Başkanım, o da olsa bu işler daha azalır.

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ KADIN SORUNLARI ARAŞTIRMA MERKEZİ KURUCU BAŞKANI PROF. DR. NEVİN GAYE ERBATUR - Tabii, orada namus meselesi de var. Esas namus onu geçiremedik, yani namus meselesinin de geçmesi lazım, esas mesele o.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Dolayısıyla politikalarımızın, belgelerimizin bu anlamda güçlü olduğunu, ortaya koyduğumuz politikaları da güçlendirmek için elimizden gelen tüm çabayı sarf ettiğimizi, yazılı metinler konusunda devam ediyoruz, hâlâ varsa eksiğimiz tamamlayalım diye.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Başkanım, kadın saikiyle ilgili Mecliste kanun teklifimiz var onun da Adalet Komisyonumuza iletilmesi sizden istirhamımız...

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Mahmut Bey, notlarınızı alırsanız, sunumu yapan katılımcılarımızdan sonra söz almak isteyen Komisyon üyelerine, sonra size söz vereceğim.

Şimdi, sözü Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinden Sayın Profesör Çiler Dursun'a söz vermek istiyorum.

Çiler Hocamızın özellikle kadına yönelik şiddet ve medya konusunda kullanmamız gereken dil konusunda önerilerini, şiddeti önlemek için yapmamız gereken çalışmaları bizimle paylaşsın isterim.