KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Atabek, teşekkür ediyorum.

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Genel Başkanımızla ilgili bir söylem var, herhâlde cevap verme fırsatı vereceksiniz.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Hayır, ben diğer milletvekillerine de cevap vermek üzere söz vermedim. Onlar da kendi söz haklarını kullanırken cevaplarını verdiler.

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Ama sataşma var.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sataşmaya istinaden kimseye söz vermedim, böyle bir usulümüz yok.

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - "Söz vermiyorum." diyorsunuz Sayın Başkan, ben açıklama yapacağım, tutanaklara geçsin diye.

Ekonomik kriz nedeniyle şiddetin arttığı istatistiklerin bir göstergesi. O, bir durum tespitidir, bir kadını aşağılama, kadını ikinci sınıf vatandaş gören bir anlayış değildir.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Kıymetli milletvekilleri...

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Kadın ve erkeğin fıtratına eşitliği yakıştırmayanlardan önce bu sorunun cevabını almanız lazım.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Peki.

Kıymetli milletvekillerim, değerli baro temsilcileri; hepinize, sunum yapan arkadaşlarıma, yorum yapan ve soru soran arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Şimdi, çok fazla not aldım ama öncelikle şunu söylemem gerekir: Ben de bir selamla cümleme başlamak istiyorum: Diyarbakır Annelerimize buradan selam gönderiyorum, hele hele yüreği yanmış analarımıza ve bebeklerimize, 31 Temmuz 2018'de Yüksekova'da 25 yaşındaki Nurcan Karakaya ve 11 aylık bebeği Bedirhan Karakaya'ya Allah'tan rahmet diliyorum. Diyarbakır'da annelerimizin uğradığı, evlatlarının uğradığı şiddeti de hatırlatmak istiyorum. Ülkemizin çocuk ve kadın demeden insanlarımızı katleden kanlı terör örgütü PKK'yla mücadelesi kapsamında aldığı tüm tedbirler meşrudur. Terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetlerimizde vatandaşlarımızın hak ve özgürlükleri azami ölçüde korunmaktadır ve hassasiyetle alınan bu tedbirler yürütülmektedir. Bu vesileyle, Şehit Öğretmenimiz Aybüke Yalçın ve tüm kadın şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. Bu konuşmayı yapmamın en önemli sebebi, muhatapları kendilerini bilecektir ama insan hakları alanında yapılan bunca çalışmaya rağmen hâlâ "Neden bu dernekler kapatıldı?" diye soran arkadaşımızadır. Metnini okudum, keşke kendi özgün fikirleri olmuş olmasını umut ettim.

Yirmi yıldır neler yapıldı? Arkadaşlar, on beş gündür yapılanları dinliyorsunuz. Ben tekrar kısacık geçmek istiyorum. 2005 yılında Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklik, neler değişti? Hepiniz biliyorsunuz. Buradakilerin birçoğu avukat, Türk Ceza Kanunu'ndaki, hele de 2004'te -töre saikiyle işlenen cinayetlerin- Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonunun kurulması ve ondan sonra 2006 Başbakanlık Genelgesi ve yayınlanan Başbakanlık Genelgesi'ndeki söylemlerin bir devlet politikası hâline gelmesi çok önemli bir adımdır. Akabinde, Medeni Kanun'da İş Kanunu'nda Türk Ceza Kanunu'nda 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda konuk evlerinin açılmasına vesile olan kanun da dâhil olmak üzere -bugün konukevlerini konuşuyorsak bunun mimarının kim olduğunu unutmamamız gerekir- 2006 yılında yayınlanan Başbakanlık Genelgesi, bugün hâlâ yansımalarını devam ettiriyoruz. İçişleri Bakanlığımızın, Adalet Bakanlığımızın, Aile Bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalar hepimizin önünde. İçişleri Bakanlığımızın -biraz evvel söyledim- 1/1/2020 tarihli genelgesi, Adalet Bakanlığımızın 154/1 sayılı genelgesi atılan çok önemli adımlardan sadece birkaç tanesidir.

Israrlı takip, İstanbul Sözleşmesi ve 6284... Bu masada ilk gününü bilen insanlardan biri olarak söylüyorum: Israrlı takip, Türk Ceza Kanunu'nda ve buna bağlı... Ki burada bir profesörümüz var, Kıymetli Başkanım Metin Feyzioğlu bu konuda detaylı bilgiyi verecektir. Israrlı takip teşkil eden fiiller Türk Ceza Kanunu'nda ayrı bir suç olarak düzenlenmemiş ama buna rağmen suç teşkil eden fiiller, cezalandırılan hükümler mevcuttur. Ancak suçla etkin mücadele için bununla alakalı olarak çok önemli bir İnsan Hakları Eylem Planı Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Külliye'de açıklanmış ve şu anda da dördüncü yargı paketine girmek üzere, ısrarlı takibin suç olması İnsan Hakları Eylem Planı'mızın içerisine dercedilmiş vaziyettedir. Özellikle -hemen notlarımı bulmaya gayret ediyorum- tekraren Türkiye Cumhuriyeti tarafından sözleşmenin feshiyle ilgili yorumlar oluyor, ben bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Elimizde çok güçlü bir metin var. Bir, Anayasa, en üst metin; iki, 6284 sayılı Yasa. Yasayı çıkaran birisi olarak, 6284'ü çalışan ve o gün 151 tane sivil toplum örgütü, kurum ve kuruluşla konuşmuş, çalışmış birisi olarak söylüyorum: Çok güçlü bir yasa var elimizde. Her maddesi ayrı ayrı önleyici, koruyucu, rehabilite edici tedbirleriyle çok güçlü bir metnimiz var ve İstanbul Sözleşmesi'yle alakalı söylemiş olduğunuz cümlelere "Bir gece imzayla çıkarıldı." cümlenize istinaden, Türkiye Cumhuriyeti tarafından feshedilmesine 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı'nın 3'üncü maddesi gereğince karar verilmiş, 9 sayılı Milletlerarası Andlaşmaların Onaylanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin hükümlerinin iptali talebi Anayasa Mahkemesi tarafından oy birliğiyle reddedilmiştir.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Bunları hep açıkladınız Sayın Başkan daha önce.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Kıymetli Başkanım, ben ne açıkladığımı biliyorum.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Ama niye devamlı şekilde... Bunlar kayıtlara girsin diye mi yapıyorsunuz?

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Çok güzel, çok teşekkür ediyorum. Lütfen, sizlerden istirhamım, söylediğiniz ve konuştuğunuz cümleleri bir kez daha gündeme getirmezseniz ben de bu sebep ve sonuçları bir kez daha açıklamak zorunda kalmam. Duymadığınızı, anlamadığınızı düşünerek tekraren söylüyorum.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Gayet iyi anladık, algımızda bir şey yok Sayın Başkan.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Ama bugün barodan gelen temsilci arkadaşlarımıza da bu bilgiyi bir kez daha iletmek istiyorum.

Uluslararası sözleşmelerin feshine ilişkin mevzuat, altmış yılı aşkın süredir uygulanan usullerimiz kapsamında kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi...

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Belge burada, okuyabilirsiniz.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Usule aykırılık söz konusu olmadığını bir kez daha ifade ediyorum.

Güçlü Anayasa'mız, güçlü yasalarımızla birlikte -herkesin söylemine rağmen- kadına şiddete sıfır tolerans diyorum ve sözü sorularımıza cevap vermek üzere Sayın Feyzioğlu'na bırakıyorum.

Sayın Feyzioğlu, buyurun lütfen.