LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Sayın Gaydalı'nın biraz önceki ifadesi üzerine söz almış bulunuyorum.

Tekerleğin icadından bahsetmişim gibi bir ifade kullanmış. Tekerleğin icadına baktım ben, milattan önce 5000 yılında, o döneme yaşça benden daha yakın kendisi! Ben burada yasaların bana vermiş olduğu haklardan dolayı kaç gündür Sayıştay raporu okuyorum ve böyle de, Sayıştayın tespit ettiği yani benim gidip, sahada araştırıp bulup buraya getirdiğim bir konu değil, Sayıştay bize "Bu konuları dile getirin." diye bir öneride bulunmuş, öneriyi de çok yapıcı bir dille, çok teknik kelimelere de boğmadan. Biraz önce sayın milletvekilinin de dediği gibi burada mühendis olmayan birçok arkadaşımız, ağabeyimiz var. Ben, kuruma bazı tavsiyelerde bulundum: Ortada ciddi bir kayıp var, bunun bir hesabı sorulsun; sonra, hizmet alım yöntemiyle niye biz ihale, dışarıdan proje hazırlatıyoruz gerek Bakanlığımızda, gerek Devlet Demiryollarında yüzlerce mühendisimiz var bunlar bu projenin bence daha iyisini hazırlarlar. Bu arkadaşlarımızın hazırladığı projeler olmuş olsaydı bence böyle bir sürecin içerisine de girmemiş olurduk.

Sayın Gaydalı böyle, çok üstten bakan bir tavırla bu ifadeleri benimle ilgili biraz önce kullanmış, ben hiç yakıştıramadım gerçekten böyle bir ifadeyi. Biz burada, milletin bize vermiş olduğu sorumluluk bilinciyle işimizi yapıyoruz; bunu yaparken de eksik yapıyoruz, fazla yapıyoruz ama samimiyetimizle yani kurum bizim kurum, devletimizin kurumu "Yıpranmasın, daha büyüsün, daha ileriye gitsin, Türkiye'ye daha fazla hizmet etsin." telaşındayız. Her kurumda konuşmuyorum, kendimce -dün de söyledim- bir prensip belirledim; daha çok alt komisyonlarına gittiğim kurumlarla ilgili üst komisyonda konuşma yapıyorum. Konuşmalarımda da elimden geldiği kadar, mesleki bilginin bana vermiş olduğu doğrultuda ilerleyerek, bir iktisatçının alanına girmiyorum, sadece mühendislik alanındaki eksiklikleri, problemleri dile getiriyorum. Bakın, tümü üzerinde benim kurumla ilgili bazı önerilerim da olacak yani tekrardan söylüyorum; bu kurum hepimizin kurumu.

Bedri Bey'in biraz önceki ifadelerinde bende bir... Çünkü ismimiz geçti orada. Sayın Genel Başkan Yardımcımız da burada, o da muhakkak kayıtlara geçsin diye bir şeyler söyleyecektir. Sayın Genel Başkanımızın ortaya koyduğu tüm projelere sonuna kadar biz... "Kabullenmiyor olmak, bunları anlatmıyor." demek çok yanıltıcı ifadeler. 1999 yılında milletimiz bize bir görev verdi, Sayın Genel Başkanımız da bu üç yıllık süreç içerisinde milletimize hizmet etmek için çeşitli eserleri milletimizle kimini başlattı, kiminin projesini yaptı ama bunu sabah akşam oturup da millete anlatmanın bir anlamı var mı? Devlette devamlılık esastır. Marmaray Projesi'nin -herkes girsin, baksın internete- ne zaman, nasıl şartlar altında başlatıldığı ortadadır.

Yine, Sayın Genel Başkanımız o dönemlerde 2023'le ilgili ortaya bir vizyon koydu. Şimdi, 2023 toplumun tamamının neredeyse kucakladığı bir vizyon hâline geldi. E, bunu çıkıp da televizyon ekranlarında gezip veya milletin içerisinde "2023 bizimdi." Ya, bizim amacımız, zaten proje üretip milletin tamamının sahiplenmesi. Bunları anlatmanın, bunları ifade etmenin bence bir gereği yok. Siz geçen, Deprem Komisyonunda da buna benzer bir ifadede bulunmuştunuz, orada da ben açıklama yapmıştım. Milliyetçi Hareket Partisi ve onun Genel Başkanı, millete hizmet etmek, millete proje üretmek, millete eser üretmek için vardır. İşimiz biter, kenara çekildiğimiz zaman da sabah akşam bunların reklamını yapacak insanlar da değiliz.