| Komisyon Adı | : | ÇEVRE KOMİSYONU |
| Konu | : | Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz'ın, Samsun Belediye Başkanı olduğu dönemde Samsun'da yaptırdığı ileri biyolojik arıtma tesisine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 09 .06.2021 |
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Değerli arkadaşlarım, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Ben, 1999'da Samsun'da Belediye Başkanı oldum, 19,5 sene Samsun'da Belediye Başkanlığı yaptım. Belediye Başkanı olduğumda -ne olur buna bir tahammül edin yani beş dakikada anlatacağım bunu- bir 19 Mayıs Bayramı öncesi... Şeyi bilmiyorum, belediyeciliği, çevre sorunlarını yani atık su arıtma işini işte deponi nasıl işletilir, modern deponi nasıl olur falan onları hep öğreneceğiz. Karayollarından bir mühendis olarak geldim, Samsun'da Belediye Başkanı oldum. Bir 19 Mayıs öncesi şey geldi, Deniz Kuvvetlerimizin donanması geldi Samsun'a, onlar her 19 Mayıs öncesi şehre gelirlerdi. Bir albay beni bir kenara çekti: "Hayırlı olsun, siz yeni seçilmişsiniz, size bir şey söyleyeceğim Değerli Başkanım." dedi. "Belki bilmezsiniz bu işi, biz sizin limanın içine, limanın içindeki sedimantasyondan yani kanalizasyon çamurunun oluşturduğu derinliği azaltan, draftı azaltan bu birikimden ötürü bazı deniz taşıtlarımızı dışarıda bırakmak zorunda kaldık. Siz farkında değilsiniz, sizin limanın içinde adacıklar oluştu." dedi. Şehrin önünde büyük bir sanayi limanı var, yıllık 10 milyon ton kapasiteli, bu limana akıyor bütün kanalizasyon.
Tabii o arada, o albayın uyarısından sonra bütün işim gücüm bu atık su arıtma işine yoğunlaştım. Biraz öğrendim, bir müşavir çağırdık, ona biraz para verdik, üzerinde çalıştık; nasıl bir şeydir, maliyeti nedir, nereye yapmamız lazım? Bütün kanalizasyon şeyin içine akıyor -yani o zaman- denize, limanın içine akıyor. İşte müşavirle çalıştıktan sonra "Ya, aşağı yukarı 40-50 milyon dolarlık veya 40-50 milyon euroluk -o zaman dolarla euro hemen hemen aynıydı- bir yatırımdır bu, şehrin uygun bir yerinde, mümkün mertebe şehrin daha kırsalında çünkü arıtma işi ne kadar dışarıya operasyon yapmasa da koku vermese de rahatsız eder, şehrin dışında bir yerde olması lazım. Ama ondan önce şehrin altındaki bütün tesisatı yağmur suyu ve kanalizasyon olarak ayırmanız lazım, aksi takdirde aynı tesisatın içine yağmur suyu da girerse yağmur suyunu da boşuna arıtmak gibi enerji harcama mecburiyetiniz olur." dedi. Ben dedim ki "Peki, önce onu yapalım." İki sene onunla uğraştık, o arada projeleri mrojeleri yaptık, atık su arıtma tesisini yaptık, 50 milyon euro civarında para harcadık. Samsun'un, işte 1,5 milyon nüfuslu kentin arıtmasını bitirdik ve şehrin dışındaki o arıtma tesisinden derin deniz deşarjıyla beraber verdik.
O arada Veysel Eroğlu Bey Bakan, bunu samimi söylüyorum yani yaşadığım bir olay olduğu için özellikle anlatmak istiyorum: Bana birileri geldi dedi ki, müşavirler, üniversite hocalarını dinliyoruz. Bazı hocalar "Bu arıtma tesislerinin yani bu ileri biyolojik arıtmanın artık doğru bir iş olmadığını, yapım masraflarının da yüksek olduğunu, yapıldıktan sonra da inanılmaz bir işletme masrafı olduğunu, elektrifikasyon masrafı olduğunu... Yazık günah, şehrin sırtına bu kadar büyük bir yük getirmeyelim, Türkiye'nin her yerinde bu ileri biyolojik arıtma tesisleri yapılıyor ama bunların işletmesinin zorluğunu kimse hesap etmiyor, bazı belediyeler, küçük fakir belediyeler daha sonra yaptıktan sonra bunu işletemiyor, işletme maliyetini halka su bedelinin üzerine yüklediği zaman halk bunu ödeyemiyor." falan deyince "Ne yapmam lazım?" dedim. Dedi ki: "Deşarja yani arıtmaya kadar götür ama arıtma tesisini yapma, arıtma tesisini yapacağın yerden itibaren yapacağın 2 kilometre derin deniz deşarjını 10 kilometreye çıkar, 10 kilometre sonra 2 kilometrede aşağı yukarı -geçmiş gün tabii, rakamları unuttum ama- diyelim ki işte 20 metre deniz derinliği elde ediyorsanız, 2 kilometre denizin dibinde deşarj etmekle, bunu 10 kilometreye çıkarırsanız aşağı yukarı 80 metre denizin dibinde deniz derinliği elde ediyorsunuz, 80 metre deniz derinliğinde de atıklar orada çökelti hâline getiriyor..."
MURAT BAKAN (İzmir) - Çok akıllı bir arkadaşmış o.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Zaten onun sonucunda...
MURAT BAKAN (İzmir) - Onlar bu hâle getirmiş demek ki.
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Bakın şimdi, bunu şey söylüyor...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Denizin altına...
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Bakın, o zaman bizim Çevre ve Orman Bakanımız Veysel Bey bana dedi ki -samimi söylüyorum- "Başkanım..." dedi...
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Harika bir öneriymiş gerçekten de.
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Ama ne olur, dinleyin sözüm bitmedi daha. Yani yaşadığımı anlatıyorum, böyle günah keçisi, böyle yok "Bunun sahibi, sebebi sizsiniz." derseniz... İncindim de onun için söylüyorum bunu. Bunu yaşamış bir belediye...
MURAT BAKAN (İzmir) - Bu bir genel değerlendirmedir, objektiftir, kişisel almayacaksınız.
BAŞKAN MUHAMMET BALTA - Arkadaşlar...
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Ama efendim doğru bir...
BAŞKAN MUHAMMET BALTA - Sayın Bakan...
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Sayın Bakan, o olmadı o. Yani ne demek yani öyle bir şey olur mu efendim...
BAŞKAN MUHAMMET BALTA - Sayın Yılmaz... Sayın Bakan... Lütfen...
MURAT BAKAN (İzmir) - Muhalefet bunun için var...
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Çevre ve Orman Bakanımızın bana dediğini ne olur söyleyeyim: "Bir dakika Yusuf Bey, biz..." dedi...
BAŞKAN MUHAMMET BALTA - Sayın Bakan lütfen...
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Ama bir dakika, bitireyim.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Dinleyelim.
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Diyebilirdi ki "Doğru Yusuf Bey, bu da bir alternatiftir, dene kardeşim bunu, bilmiyorum, sebebi, sorumlusu sen olursun." diyebilirdi. "Bir dakika Yusuf Bey, hayır, böyle yapma. Gözünü seveyim, biz birçok uluslararası sözleşmeye de imza attık. İleri biyolojik arıtma tesisi yapılması zorunlu bir iştir, ne olur bununla ilgili katlanacağın bütün bedellere katlan ve o 10 kilometre derin deniz deşarjı denen şeyin doğru olmadığını söylüyorum, sen arıtma tesisi yap." dedi ve ben dört sene sonunda 50 milyon euro para harcayarak o derin deniz deşarjı değil de yine derin deniz deşarjlı ama komple ileri biyolojik arıtma tesisini yaptım. Bunu AK PARTİ'li bir belediye olarak yaptım ve fakir bir belediye olarak yaptım.
MURAT BAKAN (İzmir) - İyi yapmışsınız.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - İyi yapmışsınız.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - İstanbul da ona...
BAŞKAN MUHAMMET BALTA - Evet, Sayın Yılmaz...
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Efendim ama bu bir AK PARTİ'li belediyenin Karadeniz'deki...
(Uğultular)
BAŞKAN MUHAMMET BALTA - Arkadaşlar, arkadaşlar...
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Ya bu bitti, bakın, arıtma tesisini... Sayın Bakan, arıtma tesisi bitti...
BAŞKAN MUHAMMET BALTA - Sayın Yılmaz, toparlayalım.
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - İki cümleyle bitireyim. Arıtma tesisini, Sayın Bakan, bitirdim,
EYÜP ÖZSOY (İstanbul) - Onun için temel atmamış olabilir mi?
BAŞKAN MUHAMMET BALTA - Lütfen, lütfen...
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Ya, bir gün imkân oldu, karşıda Novorossiysk şehri var, orayla kardeş olduk. Novorossiysk'e gittim, Novorossiysk'ten sonra da Karadeniz'in bütün kuzeyini, Romanya sahillerini ve Bulgaristan sahillerini karadan geleyim, bir göreyim dedim o sahilleri. Kafayı taktım şeye yani çok büyük bir masraf yaptım denizi kirletmemek üzere. Acaba o karşı ülkelerin sahil şehirleri denizi kirletiyor mu kirletmiyor mu diye ona bir bakayım dedim. Ya, böyle bir şey olamaz. Ne olur, Komisyonumuzun içinden bir heyet seçelim, bugün de aynı oralar. Bulgaristan sahilleri, Romanya sahilleri, bir de bizim Karadeniz sahillerini gezelim. Samimi söylüyorum mukayese edilmeyecek kadar biz daha iyiyiz.
AYŞE SİBEL ERSOY (Adana) - Tuna'dan gelenler...
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Tabii, Tuna'dan gelenler, Dinyeper'den gelenler, Dinyester'den... Efendim, bizim, hani iyiyiz ama daha da iyi olabiliriz, ona bir şey demiyorum. Eksiğimiz yok mu? Var.
Ben, geçen hafta Trabzon'daydım, Trabzon'da Büyükşehir Belediye Başkanı gümbür gümbür şehrin içini kazıyor, kanalizasyonla yağmur suyunu birbirinden ayırıyor, projelerini yapmış, atık su arıtma tesisisinin yerini belirlemiş vesaire, onunla mücadele ediyor. Yani bu mücadeleyi yapmıyor gibi AK PARTİ'yi tanımlarsanız haksızlık edersiniz. Biz, hep bir şeyin, tavanın balıklarıyız, ufak tefek eksikliklerimiz olabilir, bu eksiklikler de güncel imkânsızlıklardan, kaynak sorunlarından kaynaklanıyor. Nitekim o 50 milyon doları ben bulamadım, gittim Avrupa Yatırım Bankasından 50 milyon euro borç para aldım da yaptım. Arkadaşlar, yok böyle paralar yani...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - İstanbul bunu yapmadığı için yaşıyoruz bunu.
YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Efendim, İstanbul yaptı, yapmaz olur mu? İstanbul kaç tane arıtma tesisi yaptı, onları...