| Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 23 .03.2015 |
AYŞE TÜRKMENOĞLU (Konya) - Yok efendim, ben kısaca bazı hususlara değinmek istiyordum.
İhsan Bey konuşurken şey aklıma geldi, gidip de dönmemek var, dönüp de bulmamak var, değil mi? Hayırlısı inşallah, hepimizin ve Türkiye'nin hakkında hayırlısı neyse o olsun.
Sayın Başkanım, siz de biraz önce belirtmiştiniz, Avrupa'daki cezaevlerine de gitmiştik. Benden önce de Murat Bey vardı, Murat Yıldırım da Cezaevleri Alt Komisyonunun Başkanıydı ve çok güzel hizmetler yaptılar, öncelikle kendisine teşekkür ediyorum. Yurt dışındaki cezaevleri ile Türkiye'yi karşılaştırdığımızda Türkiye'nin şartlarının gerçekten daha iyi olduğunu görüyoruz çünkü sürekli bize Avrupa Birliği ülkelerinin insan haklarındaki katettikleri yoldan bahsediliyor, özellikle bu noktada Türkiye eleştiriliyor, biliyorsunuz, birçok konuda ama hem biliyorsunuz güvenlik güçlerinin kullandıkları orantısız güç anlamında Avrupa'daki şiddeti hep beraber görüyoruz, en son Frankfurt'ta yaşanan bir olay vardı. Yine cezaevlerindeki şartların Türkiye'ye nazaran gerçekten çok kötü olduğunu gözlemledik, raporlarda da bu var. Özellikle onu belirtmek istiyorum, Türkiye'deki cezaevleri ve bizim Adalet Bakanlığımıza karşı da maalesef, çok haksız eleştiriler de var, bunu belirtmemiz lazım. Biraz önce İhsan Bey söyledi, cezaevleri inşaatları devam ediyor, iki yıla kadar kalabalıklaşma sorunu kısmen de olsa halledilebilecek ama bunu söylediğimizde "AK PARTİ hükûmetleri cezaevleri yapmakla övünüyor." şeklinde haksız bir itham da var. Cezaevlerine biz gittiğimizde üç katlı ranzalarda kalındığını gördük. Üçüncü katta kalan mahpusun ya da tutuklunun tamamen tavana yarım metre mesafede yattığını müşahede ettik, biliyorsunuz. Ve karanlık odalar şeklindeydi çünkü ranzalar üç katlı olunca dışarıdan gün ışığı da almıyor ve tamamen hareket etme kabiliyeti yok, sadece yan yan ilerleyip yataklarına geçebiliyorlar mahpuslar, böyle bir durum vardı, bunu da belirtmem lazım çünkü bunların, ancak sizler yeni cezaevleri inşa ederek bu kalabalıklaşmanın önüne geçebilirsiniz. Onun dışında, Türkiye'de tutuklanma istisnai bir durum ama mahkeme bu şekilde takdir ettiyse bizim zaten siyasi olarak bir şey yapmamız mümkün değil, bu noktada zaten bizim yargıya bir dahlimiz söz konusu değil. Buradaki eleştirilerin haksızlığını anlatmak anlamında söylüyorum.
Özellikle, Sayın Başkanım, gittiğimiz cezaevlerinde kısmi af ve denetimli serbestlikle ilgili mahpusların yoğun istekleri vardı, bunu hâlâ, işte İnternet ortamında da mahpus yakınları paylaşmışlar numaralarımızı falan, bize belirtiyorlar. Ben bunun bizim Komisyonumuzun işi olmadığını, Adalet Komisyonundan geçmesi gerektiğini ve Meclis inisiyatifinde olduğunu belirtiyorum ama ısrarla, Cezaevleri Alt Komisyonu olduğumuz için ve İnsan Hakları Komisyonu olduğumuz için bize geliyor. Bu konuyla ilgili ben defaatle açıklamalar yapmama rağmen hâlâ şu anda, Meclis tatile gireceği için iki hafta sonra ısrarla çok fazla sayıda telefon, mesaj alıyorum. Bunu yine sizlerin huzurunda belirtmek istiyorum, bu konu zaten Meclisin takdirinde olan bir durum. Ben Adalet Bakanımızla bu konuyu konuştum, zaten Adalet Bakanlığı durumun farkında. Ve bu talepleri ben Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza da ilettim, bunu da özellikle belirtmem gerekiyor. Ve hasta mahpuslarla ilgili hem Cumhurbaşkanımızla hem Başbakanımızla görüştüm. Özellikle, son dönemde, çok ağır hastalığı olan mahpusların cezalarının ertelenmesi, infazın ertelenmesiyle ilgili hususun çok aksak yürüdüğünü, bu noktada acil düzenlemeler gerektiğini belirtmiştim, ki bu noktada, biliyorsunuz, zaten gerekli çalışmalar da, Sayın hem Başbakanımız hem Cumhurbaşkanımız ve Bakanımız gerekli beyanlarda bulunmuşlardı. Bizim bu raporumuzun bu anlamda da çok önemli olduğunu düşünüyorum çünkü hasta mahpuslarla ilgili gerçekten dışarıda çok yoğun şekilde diğer parti mensubu arkadaşlarımızın beyanları var, haksızlıklar olduğu söyleniyor ama ben isterdim ki burada, gelip hep beraber tartışalım, bizlere katkıda bulunsunlar ama maalesef böyle bir durum söz konusu olamadı. Herhâlde gelemediler. Bu çok önemli bir konuydu. Herhangi bir cezaevi...
BAŞKAN - Orhan Bey geldi.
AYŞE TÜRKMENOĞLU (Konya) - Görmedim ben.
Kusura bakmayın Orhan Bey.
ORHAN DÜZGÜN (Tokat) - Estağfurullah.
AYŞE TÜRKMENOĞLU (Konya) - Çünkü normal bir cezaevi denetimi değil bu, Türkiye'nin genelindeki cezaevlerindeki hasta mahpuslarla ilgili çok kapsamlı bir rapor. İnşallah bu en kısa sürede hayata geçer. Bizlerin en önemli, en büyük, ivedilikli görevi -İnsan Hakları İnceleme Komisyonundayız, gelecek dönem inşallah İnsan Hakları Komisyonu olacak- en önemli husus hem dışarıdaki vatandaşlarımızın insan haklarını korumak, aynı zamanda şu anda devletin güvencesi altında olan ve topluma yeniden kazandırılmak amacıyla rehabilite edilmeye çalışılan mahpus ve tutukluların insan haklarını da korumak. Bu noktada ben sizlerin, emeği geçen herkesin ve özellikle uzman arkadaşlarımızın da ellerine, gönüllerine, yüreklerine sağlık diyorum.
Teşekkür ediyorum.