ABDURRAHİM AKDAĞ (Mardin) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Değerli arkadaşlar, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Iğdır Cezaevini beraber denetleme imkânımız olmuştu, Başkanımız, Kerim Bey ve Kemal Bey'le.

Iğdır B Tipi Cezaevi 1953 yılında yapılmış yani altmış iki yıl önce inşa edilmiş bir cezaevi. 7 yetişkin erkek hükümlü, tutuklu, 1 kadın koğuşu ve 1 çocuk koğuşu olarak planlanmış, toplam 9 koğuştan oluşan bir bina.

Kurum ilk defa 50 kişilik bir kapasite olarak planlanmış, daha sonra ilave kapasitelerle 100 kişiye çıkarılmış ama ziyaret ettiğimiz esnada kapasite 70 hükümlü, 76 tutuklu olmak üzere toplam 146 kişi mevcudu vardı. Dolayısıyla, bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere, 50 kapasiteli bir yerin kapasite artırımıyla 146 kişiye çıkarılmış olmasının ilk sorununun tabii ki yetersiz fiziki koşullardaki büyük bir kalabalığın oluşması hemen akla geliyor.

Sağlık hizmetleri aile hekiminin haftada bir gün, salı günü gelmesiyle sağlanmaya çalışılıyor. Kurumun içerisinde bir sağlık memuru kadrolu personel olarak çalışıyor. İnfaz koruma memurları da sağlık hizmetlerine yardımcı oluyorlar. Mutfakta çalışan hükümlü ve tutukluların altı ayda bir portör muayenelerinin yapıldığını ayrıca kayda geçirme imkânımız oldu.

Bu kadar kalabalık insanın bulunduğu dar bir ortamda birtakım kurslar düzenlenmiş ama yine karşımıza yer problemi çıkıyor. Birinci derece okuma yazma, ikinci derece okuma yazma, bir de açık öğretimde okuyan lise ve yüksek eğitim alan öğrenciler var. Burada cezaevi yönetimi olabildiği kadar imkânları ölçüsünde yardımcı olmaya çalışıyor.

3.500 kitap kapasiteli bir de bir kütüphanelerini gördük. İşin doğrusu, burada çok sevindirici alan kütüphane olarak karşıma çıktığını belirtmek durumundayım.

Kuruma ayda bir Diyanet İşleri Başkanlığı müftülük bünyesinde bir vaiz gelerek irşat hususunda tutuklu ve hükümlülere yardımcı oluyor. Iğdır Üniversitesinin de bu konuda bir iş birliğinin söz konusu olduğunu ayrıca öğrenme imkânımız oldu.

Konferanslar, film gösterileri, sportif faaliyetler, turnuvalar, müzik dinletisi, el işi ve resim çalışmalarından ayrıca bahsettiler. Birtakım münazaralar yapıldığını belirttiler. Önemli gün ve haftaların kutlanması faaliyetleri de ayrıca söz konusu olan bir husustu.

Kerim Bey'in de belirttiği gibi maalesef karın, suyun en bol olduğu bir bölgede su sıkıntısının olduğunu söyleyince işin doğrusu ilk anda çok şaşırmıştık ama demek ki siz kaynağı planlamazsanız, bu planı eğer ihtiyaca göre belirlemezseniz, derenin akıp gitmesinin insana pek bir faydası olmadığını müşahede ettik. İşin doğrusu, oradan bir inisiyatifin idare tarafından kullanılmaması gibi bir husus aklıma gelmedi değil.

Özel giysi, çamaşır, nevresim, battaniyelerini kendilerinin temizlemek durumunda olduğunu ayrıca hükümlülerden duyduk.

Bir de bu zor iklim koşullarında Aras Elektrik Dağıtım Şirketinin özelleştirme sonucu elektrik hizmetlerini sunduğu bir yerde elektrik probleminin olduğunu da görme durumunda kaldık. Zaman zaman jeneratörün devreye girdiğini belirttiler.

Adalet Bakanlığı 3/12/2014 tarihli yazısıyla kadın ve çocuk koğuşları kapatılarak Erzurum'a nakledildiklerini belirttik. İşin doğrusu da isabetli bir karar çünkü az sayıda ama yer işgali söz konusu dolayısıyla bunların Erzurum'a E tipi cezaevine gitmesiyle diğer hükümlü ve tutuklularının buralara dağıtılması söz konusu olmuş.

Yeni bir cezaevinin yapılması yine söz konusu. 1.500 metrekare alanı şamil T tipi açık ve kapalı cezaevi yapılması, daha planlama aşamasında bu da.

Kurumda 65 personel görev yapıyor, 15 infaz koruma memuru açığının da olduğunu belirttiler.

Söyleyeceklerim bu kadar teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Biz teşekkür ederiz.

Bu su sorunu belediye hudutlarına yakın mı, nerede bu şey?

ABDURRAHİM AKDAĞ (Mardin) - Şehrin tam orta yerinde yani bütün şehre yetersiz su verildiği gibi buraya da veriliyor; bir kuyu planlamışlar ama o da maalesef yeterli olmuyor.

BAŞKAN - Yani acaba özel idare hudutlarında falan mı diye...

ABDURRAHİM AKDAĞ (Mardin) - Yok, şehrin orta yerinde.

BAŞKAN - Yazık.

ABDURRAHİM AKDAĞ (Mardin) - 1952'de yapılmış bir bina.