| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 07 .11.2014 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, hayırlı uğurlu olsun ilk bütçeniz, hayırlı olmasını diliyorum, başarılar diliyorum bu vesileyle.
Sayın Bakanım, hudutlarımızın pek olmadığı, pek hududu olmayan, herkesin rahatça girip çıktığı bir ülkeyiz. Gümrükleri konuşuyoruz maalesef. Özellikle güneydoğu sınırlarımız maalesef kevgire dönmüş vaziyette, giren çıkan belli değil. Son zamanlarda sıkıştırmaya başladık giriş çıkışları ama özellikle geçmiş yıllarda çok büyük sıkıntılar yaşadık. Şu anda yaşadığımız sıkıntıların da önemli bölümü geçmiş dönemlerde bu hudutların yeterince kontrol altında tutulamamasından dolayıdır.
Sıkıntılar çekiyoruz. Güneyimizde bayağı bir sıkıntı var, bir savaş var ve bu savaşın aktörleri de bizden besleniyor. Özellikle IŞİD'le ilgili olarak geçenlerde Amerika Birleşik Devletleri Merkezî Bağımsız Enerji Araştırma Komisyonunun bir raporu var -bilmiyorum elinize geçti mi- IHS. "IŞİD Irak'ta ve Suriye'de günlük toplam 350 bin varil üretim kapasitesi olan petrol sahalarının kontrolünü elinde tutuyor ve 350 bin varil petrol Türkiye'nin günlük petrol ihtiyacının neredeyse yarısı." diyor. Ve, bir tahmine göre yıllık 800 milyon dolarlık petrol satıyor.
Yine, Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarat Müsteşarı da benzeri rakamları veriyor ve bunların çoğunun da Türkiye üzerinden yapıldığını söylüyor. Şöyle bir şey var konuşmasında, diyor ki bu müsteşar: "Öyle görünüyor ki IŞİD'in kontrolünde olan bölgelerden çıkarılan petrolün bir kısmı önce Irak'taki Kürt'lere, daha sonra da onlar aracılığıyla Türkiye'ye satıldı. Esad rejiminin de ahlaksızlıklarının bir başka göstergesi olarak IŞİD'le petrol alımına yönelik anlaşma yapıldığı sanılıyor." Bu, Türkiye'yi doğrudan doğruya suçlama.
Şimdi, şöyle bir şey var: Bu petrolün öbür tarafta satılması mümkün değil, Şam tarafından satılması mümkün değil. Önemli bir bölümünün Türkiye üzerinden satılması gerekiyor, başka yolu yok. Muhakkak ki bunlar yapılabilir ama devletin bu konuda daha fazla tedbir alması lazım. Kamu kurumlarının çok daha koordineli çalışması lazım, iş birliği içerisinde olması lazım. Bütün bunlar, bu sınırlarımızda yaşananlar sonuçta bize fatura ediliyor, bizim sıkıntımız oluyor, hem maddi hem manevi sıkıntılarımız oluyor. Onun için, özellikle bu konuyla ilgili daha fazla hassasiyet göstermenizi diliyorum. Çok önemli bir konu.
Bir diğer konu da, sanırım çok fazla değinilmedi ama, bu dahilde işleme rejimi. Siz gelir gelmez bu konuya da dikkat çektiniz, hatta bazı gümrüklerde bununla ilgili çalışmalar da yaptırıyorsunuz. Sonuçları ne oldu bilmiyorum, sonuçlarla ilgili bir açıklama yapmadınız. Bugün de pek girmediniz bu konuya ama son bölümde bununla ilgili, dahilde işleme rejimiyle ilgili açıklama yaparsanız memnun olurum, sonuçlarla ilgili. Fakat, özellikle bu konunun çeşitli şekillerde şikâyet mevzusu olduğunu biliyorsunuz. Mesela, demir çelikçiler bundan çok şikâyetçi. Gümrük kontrolü altında işleme rejimi kapsamında bizim, Türkiye'nin çelik tüketimindeki yüzde 10'luk artışa rağmen çelik üretimimizin yüzde 3,4 oranında gerilediği, kapasite kullanım oranının yüzde 70 gibi oldukça düşük bir seviyede kaldığı 2013'te ihracatımız yüzde 6 oranında gerilemiş, ithalatımız ise yüzde 25 gibi son derece yüksek bir oranda artış göstermiştir. 2014'te de benzeri bir durum var, ilk sekiz ay içerisinde. Demir çelik sektörü çok olumsuz bir şekilde etkilenmiş bundan. Yani, dahilde işleme rejimi kapsamında iyi malları ithal ediyor, kötü malları, kötü ürünleri ihraç ediyor görünüyor -ihraç ediyor veya- iyi malları da içeride satıyor. Maalesef bu tür şeyler var. Tersi şekilde istismarlar da söz konusu, tam tersi bir şekilde istismarlar da yapılıyor, her iki türden de istismar var. Çok iyi kontrol edilmesi gereken bir konu. Bu konu iyi bir şekilde kontrol edilemezse bizim dış ticaret hedeflerimizin başarılı olma, hem ithalatımızın hem ihracatımızın başarılı olma şansı yok maalesef.
Bir diğer konu -Erkan Bey de, Mehmet Bey de belirtti- Sayıştay raporları. Siz Maliye kökenli, denetim kökenli birisi olarak - Sayın Başkan, size de duyuruyorum- bu Sayıştay raporlarına, bütçe hakkına özellikle daha fazla hassasiyet göstermelisiniz. Sayıştay raporları gelmeye başladı bu sene fakat bununla ilgili hiçbir şey yapmıyoruz.
MUSA ÇAM (İzmir) - Duman olmadılar. Duman olacaklardı, olamadılar duman.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani, mevcut prosedür gereği, yani, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Plan ve Bütçe Komisyonunun yapısı gereği bunları çok fazla gündeme getiremiyoruz.
Şimdi, Gümrük ve Ticaret Bakanlığıyla ilgili olarak da bir Sayıştay raporu var. Tasfiyeyle ilgili olarak da var, döner sermaye işletmesiyle ilgili olarak da var. Eleştiriler de var, çok da güzel tespitler yapılmış ama bunları burada konuşma imkânımız da yok. Bir taraftan 2015 bütçesini konuşacağız, bir taraftan da 2013 kesin hesabıyla ilgili olarak, Sayıştay raporlarıyla ilgili olarak bir şeyler söyleyeceğiz, tartışacağız. Bu kısa zaman içerisinde, on dakikalık konuşmamız sırasında bütün bunları yapma imkânımız yok, buna ayrı bir prosedür bulunması lazım.
Sayın Başkan, bunların hep takibe alınması lazım, sonuçlarının ne olduğunun görülmesi lazım. Bir yıl sonra bunlarla ilgili neler yapıldığının bilinmesi lazım, bir anlamı olması lazım.
Değerli arkadaşlarımız, Sayıştay denetçileri, Sayıştay Başkanı bir şeyler yapıyor, çalışmalar yapıyor bir yıl süresi içerisinde, ondan sonra rapora bağlıyorlar ama bütün bunlar burada görüşülmüyor, hiçbir şey yapılmamış oluyor. Bir anlamı olması lazım bu çalışmaların. Çok önemli bir konudur. Ama bihakkın yerine gelmiyor. Özellikle sizin tarafınızdan -ben detayına girmiyorum- Sayıştay raporuyla ilgili açıklamalar yapılırsa memnun olurum.
Bir diğer konu da: Siz sunumunuzda şirket sayılarının 31 Ekim 2014 itibarıyla 113.865 anonim şirket, 821.051 limitet şirketten oluştuğunu ve toplam olarak 934.916 olduğunu söylediniz. Şimdi, dediğim gibi, Maliye kökenlisiniz. Maliye Bakanlığı kayıtlarına bakıyorum, yani, normalde kurumlar vergisi mükellef sayılarının da aynı tarih itibarıyla buna yakın olması lazım en azından ama en son 2014 Eylül itibarıyla var, 672.461. 672 bin nerede, 934 bin nerede?
Şimdi, bununla bir uyum olması lazım. Yani, limitet şirket, anonim şirket; kurulduğu andan itibaren mükellef olabilir, mükellefiyet kazanabilir. Bir numara, mükellefiyet numarası, bir müşterek numara alabilmeleri lazım, böyle bir çalışma da başlatmanız lazım. Siz defterdarlık yaptığınız, genel müdür muavinliği yaptınız, bunları biliyorsunuz detaylı olarak. Yani, anında gelir vergisi için de benzeri bir çalışma yapılabilir ticaret erbabı için, hatta Sosyal Güvenlik Kurumu için de benzeri bir çalışma yapılabilir, 3'ü bir araya getirilebilir. Orada da aynı şekilde işletmeler tarafından prim verilmesi gerekiyor. Benzer çalışma ortak bir numarayla orası için de yapılabilir. Devlet için de oldukça tasarruflu bir iş yapmış olursunuz, hayırlı bir iş yapmış olursunuz, vatandaş, şirketler açısından da.
Sayın Bakanım, sizin mevzuatınız çok fazla bildiğimiz bir mevzuat değil ama 2014 Avrupa Birliği İlerleme Raporu'na bakıyorum, şirketler hukuku açısından henüz Avrupa Birliğiyle tam uyum sağlanamadığını söylüyor. Fikrî mülkiyet hukukuyla ilgili eleştiriler var. Rekabet politikası açısından, yine, sonuç olarak sınırlı bir ilerleme kaydedildiğini söylüyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, lütfen toparlayalım.
Buyurun.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - "Bu alanda nispeten ileri düzeydedir ama son yıllarda, 2013, 2014'te fazla bir ilerleme kaydedilmemiştir." diyor.
Yine, Sayın Bakanım, sizin mevzuatınız açısından gümrük birliğiyle ilgili olarak da "Bazı gümrük kurallarının hâlâ AB müktesebatıyla uyumlu hâle getirilmesi germektedir." eleştirisi var. Bazı sektörel eleştirilerde de bulunmuş.
Yine, tüketicinin korunmasıyla ilgili olarak da "Piyasa gözetimi ve denetimi henüz etkin olarak uygulanamamaktadır." diyor. Bunlar bizim tespitlerimiz değil, Avrupa Birliği gözlemci heyetinin tespitleri. Doğru olduğunu kabul ediyorum, doğru olduğunu düşünüyorum. Bunların önümüzdeki dönemde giderilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Bütçenizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.