KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL SAFİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Başkanım.

Ben de Ali Şahin Bey'in söyledikleri noktaya bir katkıda bulunmak istiyorum. Ben de uzun zamandır sivil toplum kuruluşlarında başkanlık yapıyorum. Hele bir tanesi de uluslararası bir sivil toplum kuruluşu, hâlen Başkanıyım, Bükreş merkezli, ki Avrupa Birliği ülkesi bir ülkenin sivil toplum kuruluşu. Biz bu kuruluş üzerinden yaklaşık 25 tane Avrupa Birliği projesi gerçekleştirdik. Sizin söylediğiniz o konuyla alakalı herhangi bir engel veya fazla bir bürokrasi görmedik. Çünkü o bir şablon aslında, şablonu öğrendikten sonra iş çok kolay oluyor. Objektif değerlendirme yapabilmeleri için o şablonu da uygulamaları gerekiyor. Aslında, o sadece Avrupa Birliğiyle alakalı değil. Şimdi, mesela, biz Azerbaycan'la da şu an bir proje yapıyoruz, neredeyse prosedür hemen hemen aynı, aynı şeyi uyguluyor. Hatta, Türkiye'de de, Türkiye'deki bazı kuruluşlar bile hemen hemen aynı metodu, şablonu kullanıyorlar.

Şimdi, şöyle bir şey: Mesela, baktığımız zaman, Türkiye'de kaç tane sivil toplum kuruluşunun böyle bir altyapısı var yani proje uzmanı var diye baktığımız zaman, çok azında var ama onun da ortak bir şeyi bulunmuş, mesela, birçok sivil toplum kuruluşu zaten kendi öyle uzmanı yok ama bu konuda yetişmiş proje uzmanları var. Artık onlar için de bir kapı oldu çünkü çok iyi derecede yabancı dil bilmeleri gerekiyor onların, o yöntemi bilmeleri gerekiyor. O uzmanlar bellidir. Mesela, bir uzman böyle 5 tane, 10 tane sivil toplum kuruluşuna hizmet verebiliyor. Onun için, ben bunu değiştirme girişimimizin gereksiz olduğunu düşünüyorum. Zaten Avrupa Birliğinin mantalitesi, kafası da böyle çalışıyor. O konunun da bize bir sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum. İlave olarak bunu söyledim.

Teşekkür ediyorum.