UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Çok teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, çok değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum. Özellikle, 24'üncü Dönemde görev yapan milletvekili arkadaşlarımıza ve Anayasa Komisyonu çalışanlarına ben de teşekkürlerimi ifade ediyorum. Çok fazla çalışmadık, part-time bir çalışma süreci geçirdik ama yine de güzel şeyler yaptığımıza inanıyorum.

Önce, İdris Şahin'e takılayım, dedi ki: "Ben o dönem yaş kuralından dolayı gelemedim." Allah'tan gelememiş, şimdi 3 dönem kuralına takılmıyor, Allah yüzüne bakmış İdris Bey'in.

Ahmet Bey diyor ki... Hocam sizin mi? Şeyin birikimlerinden yararlanmak istiyormuş. E, kaldırın 3 dönemini kuralını kaldırın, birikimlerinden yararlanın. Bunun pratik sonucu bu Ahmet Bey, hiç böyle hamaset yapmaya gerek yok. Hocam, bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Yani kaldırın 3 dönem kuralını hem Yahya Bey'den hem Hocamdan yararlanın.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Milletvekilliğinden faydalandık da başka alanlarda istifade edelim.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Yaşla alakalı olan şu, şimdi, size ben bir anımı anlatayım: Şimdi, Gürcistan'la Türkiye komşu, yan yana. Gürcistan Parlamentosu ve bakanları çok genç, gerçekten çok genç, Sayın Bakan onların içerisinde yaşlı kalır. Ben, o dönem Artvin'de il başkanıyım. Benim bir dağ evim var Artvin'de. Aynı günlerde bizim milletvekillerimiz geldi Artvin'e, iki milletvekilimiz, onları dağ evinde ağırlıyoruz. Aynı gün Kafkas Arı Festivali var, Tiflis'in belediye başkanı geldi; genç bir çocuk. Bizim ev de çok uygun değil yani aynı anda 7 kişi oturamayız masaya. Yemek hazırlandı. Benim oğlan 16 yaşında. Eşim dedi ki: "Herkes beraber oturmasın, önce çocuklar otursun, sonra adamlar otursun." "Hangi çocuk?" dedim. "Şu gelen çocukla bizim çocuk beraber otursunlar, arkasından da adamlar masaya oturur." dedi. "O çocuk dediğin Tiflis'in belediye başkanı." dedim. Yani, gerçekten genç bir çocuk, böyle pırıl pırıl bir çocuk. Ve ne güzel ki öyle bir sistemde çok genç olarak gelmişler.

Şimdi, ben Parlamentoya 46 yaşında geldim, dediler ki: "Ne genç gelmişsin." Yani, bizim en genç gelenlerinden biriyim. Ben, bizim grup içerisinde 120 kişi "ağabey" diyorum, 5-6 kişi de bana "ağabey" diyor; ben herkese "ağabey" diyorum Parlamento grubu içerisinde.

Şimdi, böyle bir yapı içerisinde eğer pratiğe dönük bu 18 yaş uygulamasının fiili sonuçları olacaksa ne güzel.

Şimdi, demin Ali Rıza Bey söyledi, hangi saikle getirdiğinizi bilmiyorum, orada değildim ama önemli olan sonuç önemli. Bize göre bu doğru yani iş dünyanızı bilmem, arkanızdaki "B", "C" planlarını da bilmem, onları da fazla merak etmiyorum. Ama, bir şey çok doğru, Atilla Bey de diyor: Eğer samimiysek bunu Meclis takvimine yetiştirelim, Genel Kurula indirelim yani eğer somut bir adım atacaksak. CHP olarak hiç öbür tarafında falan değiliz yani tam destek vereceğiz o konuda Parlamento grubumuzun ve partimizin şeyi de çok önemli. Ha, askerlikle ilişkin sorunlar olabilir yani onlar bir uygulama yasalarıyla altyapısı halledilebilir, o sorunlar konuşulabilir, Anayasa'nın içerisinde şey olmaz ama bizim lafı evirip çevirmeden bu şekildeki bir düzenlemenin geç kalmış bir düzenleme olduğu kanaatindeyiz, gerçekten geç kalmış, keşke bugüne kadar çıkarılsaydı. Faili aramaya gerek yok, sanık aramaya da gerek yok bana göre, "Sen şunu yaptın, bunu yaptın." falan diye böyle ucuz işlerle uğraşmaya da gerek yok. Geç kalınmış bir uygulamanın şu anda tezahürüdür. Bana göre bu eğer Anayasa Komisyonundan geçer, arkasından da Genel Kurula indirirsek gerçek anlamda Komisyon bir şey yapmış veya Genel Kurul bir şey yapmış olur diye düşünüyorum. Ben, tekrar sözlerimi bitiriyorken fazla konuşmaya gerek yok.

Bütün arkadaşlarımıza, Hocam size de dâhil olmak üzere hepinize saygılar sunuyorum.