| Komisyon Adı | : | (10 / 96, 234, 409, 501, 698, 1743, 1747, 1912, 2187, 2203, 2303, 2353, 2389, 2477, 2673, 2675, 2697, 2830, 2976, 2979, 3019, 3109, 3206, 3430, 3476, 3479, 3482, 3484, 3485, 3493, 3504, 3505, 3508, 3510, 3685, 3723, 3918, 3919, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Komisyonun bugünkü gündemine, Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a ve bürokratlara hoş geldiniz dediğine ve teşekkür ettiğine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 02 .06.2021 |
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Bugün, Kıymetli Millî Eğitim Bakanımız yıllara mazhar eğitim tecrübesiyle Bakanlığımızı temsil ediyor. Tecrübeleriyle, birikimiyle uzun yıllar eğitime hizmet etmiş Ziya Öğretmenimiz bugün bizimle birlikte. Ben, Ziya Bakanıma ve değerli yöneticilerine bir kez daha Komisyonumuz adına hoş geldiniz diyorum.
Sayın Bakanımızla birlikte bugün, Mehmet Fatih Leblebici Strateji Geliştirme Başkanımız, Burcu Eyisoy Dalkıran Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürümüz, Mehmet Nezir Gül Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürümüz, Songül Koçer İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanımız, Ahmet Er Strateji Değerlendirme Daire Başkanımız Sayın Bakanımıza eşlik etmekte ve bugün, Komisyonumuza inşallah Millî Eğitim Bakanlığımızın kadına ve çocuğa aile içine yönelik şiddette eğitimle mücadelemizi bizlerle paylaşacak.
Ülkemizin istikbalinin güvencesi olan Millî Eğitim Bakanlığımızın yoğun çalışma programına rağmen, Komisyonumuza zaman ayırdığı için Kıymetli Bakanıma ve değerli bürokratlarımıza çok teşekkür ediyorum.
Eğitimi ihmal eden, ikinci plana atan toplumların aydınlık ve müreffeh bir gelecek inşa etmelerinin mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz. Güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye idealine ancak nitelikli bir eğitim ve öğretimle ulaşabileceğimizi özellikle ifade etmek isterim. Bizler ilk emri "İkra!" yani "Oku!" olan bir dinin mensuplarıyız, bizler "Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz." buyuran bir Peygamber'in ümmetiyiz. Bir insanın canının dokunulmazlığına ve haklarına saygı üzerinden inşa edilen eğitimin, şiddetle mücadelenin en önemli unsuru olduğunun farkındayız.
Canın dokunulmazlığına odaklanan eğitimle kadına yönelik şiddeti, insana yönelik şiddeti, canlıya yönelik şiddeti konuşmaya dahi ihtiyaç kalmayacağı bir dönemi hepimiz tasavvur ediyoruz.
Kıymetli Bakanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin yalnızca kanuni bir düzenleme olmadığını, idari tedbirlerle ortadan kaldırılamayacağını hepimiz biliyoruz. Bu vesileyle zihinsel bir değişime ve dönüşüme ihtiyacımız olduğunun altını özellikle çizmek isterim. "Şiddete karşı sıfır tolerans" diyoruz ve bu ilkeyle yürüttüğümüz politikamız, şiddetten arınmış bir toplumun oluşturulması hepimizin en önemli hedefi. Bu amaçla kadına yönelik şiddetle mücadele ve kadın erkek fırsat eşitliği bilincinin çok küçük yaşlarda yerleşmesi gerektiği kanaatindeyiz. Kadına yönelik şiddetin bütün disiplinler tarafından en üst seviyede mücadeleye ortak olduğunu biliyoruz ve paydaşlarımız içerisinde -en önemli- eğitimin bu konudaki önemini bilerek Millî Eğitim Bakanımızı Komisyonumuza davet etmiş vaziyetteyiz.
Şiddetin kaynağına indiğimiz zaman öğrenilen bir davranış olduğunu görüyoruz ve öğrenilen davranış olarak ortaya çıktığı görüldüğünde de bireyin aile hayatında görerek veya bizzat maruz kalarak deneyimlediği şiddet davranışını ileriki zamanlarda kendisinin bir rol model olarak uygulaması da muhtemel bir hâle geliyor. Birey olmayı, sosyalleşme sürecinde bireyin yetişkinlik evresi, ailesi, çevresi ve deneyimleri belirlemekte. Erkek bireyin, erkek evlatlarımızın, çocuklarımızın ev içinde babasının annesine uyguladığı şiddeti görerek ve öğrenerek büyümesi, kadınlarımızın, kız çocuklarımızın ise annesinin maruz kaldığı şiddete müdahale etmeyip kabullendiğini görerek büyümesi hem erkek evlatlarımız, çocuklarımız hem de kız çocuklarımızın gözünde şiddetin normalleşmesine ve öğrenilerek aynı şiddetin tekrarlanmasına yol açtığı oldukça açıktır. Bu vesileyle kadına yönelik şiddete karşı bilinç oluşturmanın ilk basamağı, eğitimi ilk aldığımız kurum aile kurumu. Ardından eğitim kurumlarımız gelmektedir. Okul öncesinden lise sonuncu sınıfa kadar geniş bir sorumluluğu olan Millî Eğitim Bakanlığımız kadına yönelik şiddeti önleme kapsamında çok önemli bir paydaştır. Bakanlığımız şiddetle mücadelede bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma anlamında çok önemli roller oynamaktadır. 6284 sayılı Kanun'un Kurumlararası Koordinasyon ve Eğitim başlıklı 16'ıncı maddesinin altıncı fıkrasında "İlköğretim ve ortaöğretim müfredatına, kadının insan hakları ve kadın erkek eşitliği konusunda eğitime yönelik dersler konulur." hükmü yer almaktadır.
Şiddetle topyekûn mücadele için, toplumsal farkındalık ve duyarlılığın artırılması için hepimizin hassasiyet göstermesi gerektiğini, Bakanlığımızın da bu konuda çalışmalarının olduğunu biliyoruz. Bu vesileyle, kadına yönelik şiddetle ve aile içi şiddetle mücadele kapsamında farkındalık oluşturma ve duyarlılığın artırılması, zihinsel değişimin ve dönüşümün eğitimin ilk basamağı olan kreşlerden, anaokullarından üniversiteye kadar olan zamandaki yapılan çalışmaları ve mevcut eğitim müfredatlarını, programlarını Sayın Bakanımızdan bugün, inşallah dinleyeceğiz ve Komisyonumuza bilgi vermek üzere ben, Kıymetli Bakanıma sözü bırakmak istiyorum. Bir kez daha Sayın Bakanıma ve değerli bürokratlarımıza hoş geldiniz diyorum.