HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Değerli Başkanım, kıymetli arkadaşlar; HDP'nin bu tavrını kınayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Sayın Bakanım, öncelikle Komisyonumuza hoş geldiniz diyor ve Bakanlığımızın kadına karşı şiddet konusundaki çalışmalarından dolayı 5 teşkilatınıza teşekkür ediyorum, özellikle de teferruatlı sunumunuz için.

Ülkemiz coğrafyası da dâhil olmak üzere dünyanın her yerinde, kadına verilen roller erkeğe verilmiş olan rollerden maalesef daha geride kalmıştır. Tarih boyunca, kadınların erkeklerden daha fazla hak mahrumiyetine maruz kaldığını da hepimiz bilmekteyiz. Bizler AK PARTİ olarak iktidara geldiğimiz günden beri bunun gibi problemlerle canla başla çalışırken maalesef, bazılarının kadını ve kadınların sorunlarını görmezden gelmesi bizi derinden üzmektedir. Özellikle bazı siyasi partiler, hırsız feneri gibi kendilerinin görmek ve göstermek istedikleri sorunlu yerlere ışık tutarken görmek istemedikleri yerlere hem gözlerini çevirmekte hem de kulaklarını tıkamaktadır.

Değerli Komisyon üyeleri, şiddeti bütüncül olarak ele almak zorundayız. Vahşice katledilen Emine Bulut, Özgecan Aslan, Şule Çet, Ceren Damar nasıl bu ülkenin gerçeğiyse PKK ve siyasi uzantılarının şiddetine ve katliamına maruz kalan hemşire Nurcan Karakaya ve 11 aylık bebeği Bedirhan, Bingöl'de PKK'lı canlı bombanın hedefi olan 4 çocuk annesi Hatice Belgin de, yine, öğretmen Aybüke Yalçın da bu ülkedeki terör örgütünün ve kadına yönelik şiddetin birer gerçeğidir. Ayrıca, HDP Muş Milletvekili Mensur Işık'ın eşi Ebru Işık da bu ülkenin bir gerçeğidir. Kadının, kadından gördüğü şiddeti teşkil eden HDP Milletvekili Remziye Tosun'un Diyarbakır Annelerine hakaret ederek saldırması da yine bu ülkenin bir gerçeğidir.

Şimdi sizlere soruyorum: PKK terör örgütü tarafından zorla alıkonulan kadın militanların yaş ortalamasının 17,3 olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda alıkonulan kız çocuklarına uygulanan şiddet, şiddet değil midir? PKK terör örgütü sebebiyle mağdur olan kadınlar için bazı siyasi partilerin sessiz kalmasına birileri neden hâlâ ısrarla tepki vermemekte direnmektedir; bunu da açıkçası anlamakta zorluk çekiyoruz değerli arkadaşlar. PKK terör örgütünden etkilenen kadınların mağduriyeti, bazı partiler için kadına yönelik şiddet kategorisine girmemekte midir?

Komisyondaki değerli üyelerimize sesleniyorum: Lütfen, kadına yönelik şiddeti kendi siyasi partinizin görüşü ya da ideolojinize göre sınıflandırmayın, bütüncül olarak değerlendirin. PKK teröründen etkilenen anneler, eşler, kız kardeşler, kız çocukları size göre şiddet mağduru değil midir? Artık herkes kafasını kuma gömmekten çıkarmalıdır. AK PARTİ düşmanlığı, sizi kadınları ve şiddeti sınıflandırmak, bu konuda gerekirse terör yandaşlığı yapmak durumuna getirmiştir. Bu tavrınızdan acilen vazgeçmenizi size tavsiye ediyorum.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Habibe Hanım, diğer konuşmacı arkadaşlarımızı da üçer dakikayla sınırlandıralım istiyoruz, bundan sonraki konuşmacılarımız için de aynı şeyleri uygulayalım istiyoruz.

Buyurun.

HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Sorumu soruyorum.

Sayın Bakanım, ayrıca, kadına yönelik şiddetle mücadele için 2020 yılının ilk gününde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Genelgesi yayınlamanızın ve 81 il valiliği, il emniyet müdürlüğü, il jandarma komutanlığı, il sahil güvenlik komutanlığına göndermenizin, kadına şiddetle mücadeleyle kararlı ve taviz vermez tavrınızı gösterdiğini düşünüyorum. Bu çerçevede, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda yükümlülüğü bulunan tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bu alanda görev alan kamu görevlilerinin sorumluluklarını gecikmeksizin yerine getirmelerini ve bu konuda topyekûn mücadele edilmesi gerekliliğini önemle vurgulamak isterim.

Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda STK'lerle ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapıyor musunuz? Bu soruyu sormak isterim.

Teşekkür ederim.