KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Şimdi, bu, elektronik tebligat meselesine karşı çıkmamız mümkün değil. Sayın Başkan, siz de bir maliyeci olarak bunu bilin, ama Komisyon Başkanı olarak bir sitemim var, sizin kanalınızla iletilmesi lazım.

Şimdi, Bakan Şimşek'in açıklaması gazetelerde: "100 milyon lira cebimizde kalacak." Biraz önce değerli arkadaşım da söyledi. Ama Bakan söyledikten sonra, biz, bu "100 milyon lira" meselesini gazetelerden öğreniyoruz. Bir şey varsa, bir gerekçesi varsa -gerekçeler arasında yok- gelip anlatılmıyor. Bu Komisyon, Plan ve Bütçe Komisyonu anayasal komisyondur. Buradaki herkes kıymetlidir, çok değerli arkadaşlarım var burada iktidarda, muhalefette. Bu tür bilgileri basınla paylaşıp da buraya getirmemek çok büyük bir yanlıştır, ayıptır. Bu işin usulü, esası bu Komisyona bilgi vermektir. Basına bilgi veriyorsun, buraya bilgi vermiyorsun. Olur mu böyle bir şey? Bu, usul müdür? Çok büyük bir yanlıştır, ayıptır, ayıptır gerçekten. Bu, sizi de Sayın Başkan dikkate almamaktır, bu Komisyon üyelerini de -40 kişiyi- dikkate almamaktır, Meclisi de dikkate almamaktır. Sayın Bakanın böyle bir açıklaması yok. Ya, gelecek, diyecek ki: "Böyle bir şey yapıyoruz. Bu "elektronik tebligat" meselesi, Maliye Bakanlığında, çağa, teknolojiye uyumdur, bir anlamda bir basamak yükseltmektir. Ama biz, bunu, şeyden duymayacağız, buradan öğreneceğiz. Bu, devlet adabına sığmaz. Bunu eleştiriyorum. Yoksa, bunun, karşı çıkılacak bir tarafı yok.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Benim buna yönelik açıklama yapmama gerek yok ama önce bir şey yapalım da.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Açıklama yapın Sayın Başkan, siz de kınayın.

BAŞKAN - O zaman şöyle...

Sayın Günal, bir saniyenizi istirham edeyim.

Şöyle: Bu bir tasarı olarak gelseydi, gerçekten o gerekçelerin içinde bu olmasaydı ben bu gerekçeyi çok şey bulabilirdim ama teklif olarak gelince...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tasarı olduğunu hepimiz biliyoruz.