ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, tabii, aslında zamanlama açısından hâlâ o düşüncedeyim, şurada seçime üç kala böyle bir girişimi çok samimi bulmadığımı bir kez daha ifade ediyorum. En azından gerçekten samimiyet olgusu olsaydı çok daha farklı maddeler de değerlendirilirdi. Nitekim, Sayın Ahmet Aydın -tabiri caizse- bir zarf atarak gitti, işte, "Seçilme saçını 18'e indirelim." dedi, "Milletvekilinin görev süresini beş yıla çıkaralım." dedi. Yani o bile "Ben de bundan çok memnun değilim ama biz, işte, bir deneme yapıyoruz, bakalım." mantığının bir yansımasıydı.

Şimdi, burada akılcı olan bir şey var: Siyasi Partiler Yasası'nda partilerin kapatılmasının izlenmesine dair kurul var. Yani madem bir filtre uygulaması yapılacaksa filtre uygulamasında en önemli şey, Yargıtay ceza dairelerinin başkanlarından oluşan bir birime, buna ekstradan bir inceleme yaptırmaktır. Mantık o.

Şimdi, burada sakıncalı bir tablo var yani yazılırken yine eksik yazılmış, yanlış yazılmış. Bu Komisyon bir karar verecek reddi ya da kabulü yönünde, komisyon kararı Türkiye Büyük Millet Meclisinde oylanacak. Yani karar ret olursa...

BAŞKAN - O da oylanacak.

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - O zaman bu komisyona ne gerek var?

BAŞKAN - Ömer Beyciğim şöyle, doğru söylüyorsunuz...

EBU BEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Filtre, süzgeç...

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Yani, ciddi olun, ciddi!

BAŞKAN - Hayır, şöyle olacak...

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Ciddi olun, tamam mı? Böyle gevşek gevşek konuşmayın; ciddi olun.

BAŞKAN - Doğru...

EBU BEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Kastınız ne?

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Ciddi olun, ciddi!

EBU BEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - "Ciddi ol"dan kastınız ne?

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Bak, burada bir şey yapmıyoruz, böyle gevrek gevrek gülmeye kalkmayın! Anladınız mı?

EBU BEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Size mi soracağız?

BAŞKAN - Ebu Bekir, lütfen...

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Soracaksın tabii.

EBU BEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Niye soracağım?

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Ben burada bir milletvekiliyim.

EBU BEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Sen kimsin de soracağım?

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Haddini bil!

EBU BEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Sen haddini bil!

BAŞKAN - Ebu Bekir, lütfen, lütfen... Rica ediyorum, lütfen...

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Haddini bil! Bak, böyle şeyler çok yakışıksız, böyle bir tavrın içine girme lütfen.

EBU BEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Sen de girme!

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Böyle gülüp gülüp alaya almaya kalkma!

EBU BEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Niçin öyle algılanıyor?

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Burada bir emek var, bir düşünce var, bir düşüncemi açıklıyorum. Sabahtan beri burada oturdun, tek kelime konuşmadın, laf atıp duruyorsun. Ayıp değil mi ya! Lütfen...

EBU BEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Sayın Başkan, sabrın sonu var.

BAŞKAN - Şimdi, mesele burada şu tabii ki... Yani doğru söylüyorsunuz da şimdi mesela oradaki şeyde oy birliğiyle kapatılmaması yönünde bir şey çıktı, yani gelen şeyde, zannediyorum Genel Kurul bundan mutlaka etkilenir, yani tersi de olsa. Onun bir gerekçesi olacak, sunulacak, orada tartışılacak, ortaya dökülecek, onu diyecek ki "Şundan dolayı" filan diyecek.

Dolayısıyla, komisyon önemli, yani komisyonun dar çerçevede incelemesi Genel Kurul gibi olmaz. Yani o açıdan, bence kararın o yönde, bu yönde olması Genel Kurulun devreye girmesine engel değil. Öyle bakmak lazım.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Ömer Bey, uygun görürseniz, onu niçin öyle düşündüğümüzü...

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Size iyi akşamlar.