| Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
| Konu | : | İsrail'in işgal altında tuttuğu Doğu Kudüs, Batı Şeria ve abluka altındaki Gazze'de yaşayanlar ile bir bütün halinde Filistinlilere uyguladığı ayrımcılık politikaları, insan hakları ve uluslararası insancıl hukuk ihlallerine ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 20 .05.2021 |
PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir) - Sayın Başkanım, İnsan Hakları Komisyonunun değerli üyeleri; İsrail'in işgal altında tuttuğu Filistin halkına uyguladığı ayrımcılık politikaları, insan hakları ihlalleri üzerine söz aldım.
Gücü sadece masum çocuklara, biçare kadınlara, mazlumlara yeten terör devleti İsrail'in zalimlikleri karşısında üzüntülüyüz. İsrail'in çocuk, yaşlı, kadın demeden Filistinli kardeşlerimize yönelik zulmü vicdanlarımızı kanatmaya devam ederken Kudüs gibi hem Müslümanların hem Hristiyanların hem de Musevilerin kutsal mekânları bünyesinde barındıran bir şehri fütursuzca yağmalamasına, sergilenen saldırganlığa karşı çıkmak hepimizin vicdan borcudur.
Filistin topraklarında, özellikle Kudüs'te yıllardır devam eden, ramazan ayının son günlerindeyse iyice yoğunlaşan saldırılar nedeniyle mübarek Ramazan Bayramı'mızı eminim sizler de bizim gibi buruk geçirdiniz. İsrail güvenlik güçlerinin ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya ve mabedin içinde ibadet edenlere saldırması asla kabul edilemez. İsrail'in savaş suçu işlemeye devam etmesi uluslararası hukukun ve temel insan haklarının aleni bir ihlalidir. İsrail'in Filistinlileri topyekûn yok etme ve katletme saldırılarıyla uluslararası hukuka göre işlemediği suç kalmamıştır. 10 Mayısta başlayan İsrail saldırılarında ne yazık ki 64'ü çocuk, 30'dan fazlası kadın olmak üzere 277 Filistinli şehit olmuştur. Enkaz altında kalan annesini kurtarmaya çalışan Filistinli bir gencin "Anne, lütfen beni bırakma." feryadı sadece bizim yüreğimizi burkar iken, tüm dünya maalesef üç maymunu oynamaya devam ededururken Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın tüm dünyayı harekete geçirme gayretlerine ise hepimiz şahidiz. Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı olmak üzere şimdiye kadar 20'ye yakın ülkenin devlet ve hükûmet başkanıyla diplomasi trafiği gerçekleştirmiştir ve gerçekleştirmeye devam etmektedir. Cumhurbaşkanımızın gayreti, insanlık vicdanı ve adalet için Filistinli kardeşlerimizin yanında olan en güçlü iradedir. Cumhurbaşkanımız dışında dünyayı harekete geçirmeye çalışan şu ana kadar kimse de gözükmüyor. Bizim yaklaşımımız, hassasiyetimiz nettir. Çocuk katilleriyle, çocukları öldürenlerle eşit çağrılar yapan Birleşmiş Milletleri şiddetle kınıyorum. Kudüs'te barışı ve huzuru sağlayacak adımların atılması şarttır, aksi durumda ortaya çıkan tablonun daha vahim sonuçlarıyla tüm insanlığın yüzleşmesi kaçınılmaz olacaktır. Tüm dünya bu zulme dur demezse Sayın Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler kürsüsünde dünya liderlerinin yüzlerine, gözlerinin içine baka baka söylediği "Dünya 5'ten büyüktür." sözünün gerçekliği bir kez daha tescillenmiş olacaktır.
Kudüs'te alçak saldırıların derhâl durdurulmasını istiyoruz. İsrail'in saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Türkiye olarak her zaman olduğu gibi bugün de haklı davasında Filistin halkının, Kudüs'teki kardeşlerimizin ve Filistin coğrafyasındaki tüm Müslümanların güçlü şekilde yanında olduğumuzun bilinmesini istiyor, önergenin hayırlara vesile olmasını diliyor, teşekkür ediyorum.