| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdür Vekili Kaya Yıldız'ın, DSİ'nin küresel iklim değişikliğiyle mücadeleyle ilgili olarak içme suyunda, sulamada ve taşkın korumada yaptığı çalışmalar hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 18 .05.2021 |
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, teşekkür ediyoruz.
Şimdi, sorular bitti.
Kaya Bey, tabii bunların hepsine şu anda cevap vermen mümkün değil, saat üç saati geçti, üç saat on dakika, çok aştık. Ama tabii DSİ çok büyük bir kurum.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Suyun sahibi.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yani, "su" deyince akla ilk gelen DSİ'dir. DSİ de hakikaten çok güçlü bir kurum, ben de onun Genel Müdürlüğünü yapmanın gururunu taşıyorum hakikaten ve DSİ son zamanlarda hakikaten çok büyük hamle yaptı. Eskiden içme suyu arıtma tesislerinin projelerini yabancılar yapardı. Yani ben o zaman iyi hatırlıyorum, daha önce 35 milyon dolara yapılan bir projenin DSİ'nin projeleriyle 7 milyon TL'ye çıktığını biliyoruz. Büyük barajları yabancılar yapardı, şimdi bütün büyük barajları DSİ ekibi, yerli mühendis, müteahhitler, yerli öz kaynaklar yapıyor hakikaten ve atık su arıtma tesislerinde en son teknolojileri getirdi. Gerçekten çok önemli hizmetleri var ama tabii DSİ'nin yükü çok ağır. Özellikle de çok değerli milletvekillerimizin, Komisyon üyelerinin tavsiyeleri, talepleri çok önemli. Bunları mutlaka sizin dikkate almanız gerekiyor.
Yani, bir kere mevzuat, her şeyin başı mevzuattır. Mevzuatta eksiklikler var, bunları tamamlamamız gerekiyor. Özellikle, Cihan Bey'in dediği gibi suyun tek elden yönetilmesi lazım, bu dünyanın gerçeği; havza bazında yönetilmesi lazım ve aynı zamanda tahsislerin de tek elden olması lazım. Bunları mutlaka dikkate alalım, bu konuda bir mevzuat çalışması yapalım. Su kanunu ve diğer mevzuatta yer altı sularındaki boşlukları kapatacak evvela mevzuat çalışması yapın. İşte bu Komisyonun vazifesi bu zaten. Dolayısıyla, gelecekteki durumları dikkate alarak bu mevzuat çalışmanızı tamamlamanızı istiyoruz. Bir de mevzuat var, mesela büyükşehirlerle alakalı yönetmelik çıkardık ama uygulaması yok yani hakikaten nedir? Şu tarihe kadar, 2019 yılına kadar büyükşehirler kayıp kaçaklarını şu miktara indireceklerdi oran şeklinde, diğer belediyeler için oranlar farklı yıllara göre ama bunlar da maalesef denetlenemedi. DSİ'nin bu arada denetim ve yaptırım gücünün de olmasının gerektiği kanaatindeyim çünkü ben Bakanken bazı belediyeler "Efendim, suyumuz yetmiyor, baraj istiyoruz, bilmem ne istiyoruz." diye söylüyorlardı. Ben onlara "Festival yapacağınız yerde kayıp kaçağınızı azaltın, altyapınızı mükemmel hâle getirin." diyordum. Yani özetle bunu vurgulamak istiyorum.
Bunun dışında, tabii, su kayıplarının azaltılması çok önemli ama su açısından esas tasarruf yapılacak yer sulamadır. Çünkü şu anda Türkiye suyunun yüzde 79'unu sulamada kullanıyor, bu çok yüksek bir orandır. Dolayısıyla, sizin süratle, çok hızlı şekilde kapalı sistem dediğimiz damlamalı veya yağmurlama sistemlerine dönmeniz gerekir. Bunun için biliyorum imkânlar var ama tabii bütçe yetersiz. Yani arzu ediyorum ki bütün milletvekillerimizin, iktidar ve muhalefet olarak, sizlere gerekli desteği vereceğine ben inanıyorum yani.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bu sene çok artırdılar ama...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet şu anda çok.
Ayrıca, bir de az önce Halil Bey'in ve diğer vekillerimizin de söylediği, hakikaten bu bazı kooperatifler... Kooperatif deyince, bazen sadece sulama kooperatifi değil başka şeylerle iştigal ediyor, onları ayırarak sulamayla iştigal eden kısmının mutlaka DSİ'ye bağlanıp sulama birlikleri gibi onların da kontrol altına alınması gerekir. Bu konudaki düzenlemeleri lütfen yapın. İşte burada milletvekillerimiz var, herkes ittifak hâlinde. Sulama kooperatiflerinin hiçbir denetimi yok, kontrolsüz, kavgalara sebep oluyor yani yan taraftaki adam göletten suluyor, öbürü şeyden suluyor. "Ben göletten sulamak istiyorum." diyor, "Yok, müsaade etmem, sen bana bağlısın." diyor. Yani, bu şekilde çok büyük problemler var. Dolayısıyla, sulamaya el atmanız gerekiyor.
Tabii, havzalar arasındaki su aktarma meselesine gelince, değerli milletvekillerimiz, Komisyon üyeleri; bu konuda ben de zamanında DSİ'de Genel Müdürlük ve Bakanlık yaptığım için çok iyi biliyorum, aktarmada aktarılan miktar çok cüzi bir miktar yani ekolojik olarak veya diğer miktar olarak etkileyecek miktarlar değil. Hatta öbür tarafta taşkına sebep olan birtakım zararları önlemek gibi faydası da var, taşkın zamanlarında suyu aktarıyoruz. Bunu da özetle vurgulamak istiyorum, buna da karşı çıkmak doğru değil ama tabii ki bunun mutlaka çevre etkilerinin değerlendirilmesi, ekolojik miktar açısından değerlendirme yapılması şarttır diye düşünüyoruz.
Bir de efendim, yer altı sularıyla ilgili problem şu: Sanayi -özellikle Hasan Bey söylemişti- istediği kadar suyu çekiyor. Aslında geçmişte sanayi de su alıyordu. Ben bir ara SEKA'nın müşavirliğini yaparken o zaman SEKA Bolu müessesesi vardı, onlar mahkemeye müracaat ettiler, yer altı sularının parasız olması şeklinde bir karar çıktı. Ama netice itibarıyla biz her ne kadar kritik olan 2 havzada, Ergene havzası ve Konya Kapalı havzasında sanayiye sayaç takma mecburiyeti getirmiş olsak da bence bunun kontrolünün mutlaka tekrar ele alınması gerekiyor. Çünkü bedava olunca istediği kadar kullanıyor yani sanayicinin hiçbir şekilde az su harcayan teknolojilere kaynak ve su tasarrufu gibi bir niyeti olmuyor, Ergene'de bunu gördük. Dolayısıyla bu konuda da adım atılması gerektiğini söylüyorum.
Şimdi, sizden talebim, daha söylenecek çok şeyler var ama ben teşekkür ediyorum, ama siz de çok acil söylemek istediğinizi söyleyin. Vakit de geçti, ara vereceğiz ve neticede diğerlerine yazılı olarak cevap vermenizi bekliyoruz, teşekkür ediyoruz.
Buyurun, söz sizde. Kısa bir şekilde, hemen bir beş on dakika içinde toparlayalım.