| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 07 .11.2014 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli üyeler, Bakanlığın değerli temsilcileri, emekçileri, basının değerli emekçileri; aslında Gümrük Bakanlığı deyince, gümrük deyince sadece kaçakçılık akla geliyor arkadaşlar. Amerikan filmlerinde oluyor ya viski kaçakçılığı Meksika'dan falan işte, sigara kaçakçılığı...Yani, gümrük kavramı genellikle bir vergi duvarı demek. O vergi duvarı nedeniyle kıymetli bazı emtialar şimdi de özel tüketim vergisi, KDV falan eklenerek pahalı satılıyor. Tabii, bunlardan ayrı bir üretim, akaryakıt olsun, sigara olsun, makine olsun, ne olursa olsun, pazar bulur, bu doğanın kuralıdır, bunu önleyemezsiniz ama asgariye indirebilirsiniz. Yani, devasa sınırları olan bir Türkiye'den bahsediyoruz, kara sınırlarına baktığımız zaman Antakya'dan Kars'a kadar muazzam bir kara sınırı, 2.500-3.000 kilometreye yaklaşıyor, denizden de üç tarafı, her tarafı açık. Yani, bu durumda gümrük kapıları da tek başına çözüm değil ama denetim için önemli.
Ben Hükûmete tekrar Roboski olayını hatırlatmak istiyorum. Biliyorsunuz, cumhuriyet tarihi boyunca sadece Uludere, Çukurca, Beytüşşebap sınır boyları değil veya Suriye'de, Antakya'da, Kilis'te, Ceraplus'ta vesairede veya Trakya'da, Edirne-Bulgaristan sınırında yani sınırın olduğu her yerde mutlaka kaçakçılık vardır çünkü karşı taraf akrabadır. Akrabalar o ilişkileri nedeniyle bu tür kâr getirici ticari ilişkilere girerler. Bunun karşısına kim dikilir? Jandarma dikilir. Jandarmanın dikildiği yerde, bir de çatışmalı yıllar olduğu zaman buna... Terörle mücadele adı altında bir bidon mazot için öldürülen kaçakçıların çokça soru önergesini Meclise getirdim; Van'dan, Şırnak'tan. En son Roboski katliamı, istihbaratın sonucu, işte, takipsizlik kararını okuduk, Millî Güvenlik Kurulu kararıyla Cumhurbaşkanının, Genelkurmay Başkanının bilgisi dâhilinde bombalama sonucu 34 yurttaşımız hayatını kaybetti. Bunun üzerine ben ilgili bütün bakanlıklarla tek tek konuştum; Hayati Bey'le konuştum, İçişleri Bakanıyla konuştum, Millî Savunma Bakanıyla konuştum yani konuşmadığım bakan kalmadı. Ve onlara şunu söyledim: Türkiye'de olaylar biter ama kaçakçılık bitmez. Türkiye'de barış olur, çözüm olur ama kaçakçılık bitmez, bunun doğasında var. Bunun bir tek yolu var.
Şimdi, bazı yerlerde alınan önlemler var. Trakya'ya Yunanistan'dan kalkan birisi kırk sekiz saat otobüsle geliyor, geçiyor, bir gece de kalıyor, belli bir limiti var, işte, kaç dolarsa -500 mü, 2 bin mi bilmiyorum- alışveriş yapıyor ve dönüyor. Bu sınır ticareti olayını sınırda yaşayan köylülere bir hak olarak önce geçici, daha sonra da köklü bir çözümle çözün. Sayın Özal döneminde "Sınır Ticareti Vesika Belgesi" diye bir şey vardı. Ayda, işte, bin dolar, 2 bin dolar alışveriş yapabilirsiniz oradan buradan; olmadı.
Bakın, Başbakan -şimdi Cumhurbaşkanı- Erdoğan 21 Mayıs 2011'de Hakkâri'ye gidiyor, yaptığı açıklama: "Sınır kapılarını açıyoruz. Derecik Sınır Kapısı'nı bu yıl 14 Şubatta açtık." İddia ettiği sınır kapısı açık mıdır, soruyorum size? Yani, şimdi 2011, insan verdiği sözü tutar, iktidar yani. Hemen arkasından "Çukurca Üzümlü ve Şırnak Gülyazı sınır kapılarını da hemen açacağız." Ve ben soruyorum: Hiçbir çalışma yok, nasıl açılacak?
Bakın, bu olaylar sınırda kaçakçılıkla ilgili sürekli asayiş vakası olan konular. Çatışmasızlık sürecindeyiz, 2013-2014'te sınırda bir tek silah patlamamış ama olan vakaların hepsi bu.
Şimdi, buradan Irak sınırını ben konuştum ki Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'yle de bizim iyi ilişkilerimiz var Hükûmet olarak. E şunu da ifade etmek istiyorum: Yani, şöyle bir şey... Rakamlar var, girmeyeceğim. Suriye'yle ilgili dört yıllık savaş dönemine rağmen ithalat ve ihracat rakamlarımız var. Şimdi bana şunu açıklayabilir misiniz: Hükûmet rejimle kavgalı olduğuna göre, Esad'la, herhâlde Esad'tan ithalat-ihracat işlemi yapmıyor. Peki, Akçakale'de, Ceylânpınar'da yani Tel Abyad kapısında diyelim, orada IŞİD var, IŞİD'in kontrolünde, IŞİD'le mi ithalat-ihracat yapılıyor? Karkamış Cerabulus'ta Özgür Suriye Ordusu var, onlar mı muhatap alınıyor? Öncüpınar Kilis'te kim muhatap alınıyor? Mürşitpınar'da daha dün bir sanat aktivisti genç kadın sınırı geçtiği için jandarmanın kafasına sıktığı kurşunla öldürüldü. Sınır ihlalinin cezasını bilirsiniz, bir ay hapis bile değil ama kafasına kurşun sıkıldı. Televizyonda da IŞİD'in görüntüleri çıktı, bizim askerle selamlaşıp muhabbetleşmeleri canlı canlı yayınlandı, bunlar çok yakın zamanda. Neden Mürşitpınar Sınır Kapısı Kobani'nin önünde? Orası, Nusaybin Sınır Kapısı, o hazırlanmış, bitmiş. Karşıda rejim yok, Cizire Kantonu var aslında. Şenyurt Sınır Kapısı. Niye Kürtlerin olduğu bölgelerdeki sınır kapılarında bu diğer kapılarda yapılan işlemler yapılamıyor? Yani, Hükûmet gerçekten tarihsel olarak binlerce yıldır beraber yaşadığı komşularını olduğu gibi mi kabul edecek yoksa IŞİD gibi dışarıdan gelen işgalci, tecavüzcü bir barbar vahşet örgütünü mü? Böyle bir seçenek karşısındayız.
Şunu hemen söylemek istiyorum: Sayın Bakan, siz bir maliyecisiniz de aynı zamanda, ben de bir uluslararası hukukçu olarak beni rahatsız eden bir konu var, açık konuşacağım. 1995'te Avrupa Birliğine üyelik başvurumuz olmadan gümrük birliğini imzaladık. Ben sizden, Bakanlığınızdan 1995'ten bu yana Türkiye'den Avrupa Birliği hazinesine ne kadar gümrük ödediğimizin rakamını istiyorum; onun yüzde kaçının da Türkiye'ye proje yardımı olarak döndüğünü. Yüzde 1'i mi, kaçı?
Bakın, bizim 3 dolara aldığımız bir emtiayı ABD 1 dolara alıyor gümrük birliğine taraf olmadığı için. Vergi ödemediği için serbest ticaretten yararlanıyor. Burada çok ciddi bir haksızlık var. Bunun giderilmesi için ne tür bir çalışma var?
Babacan'ın bu en son açıkladığı ekonomi paketinde de sizinle ilgili, Gümrük Bakanlığıyla ilgili Başbakanın "devrim" diye nitelediği çok önemli 4 tane kalem var. Ama ben bir şey soracağım: Sayın Babacan "Petrol fiyatlarına, elektrik ve doğal gaza yaza kadar zam olmayacak." dedi. Gümrükten geçiyor, ithalat konusunda ya, gümrük ödemeleri olan şeyler bunlar. Diyor ki "Petrolde fiyat 10 dolar düştüğü zaman cari açığımız senede 4,4 milyar dolar düşüyor." diyor yani ucuzladığı zaman çünkü ithal enerji açısından. Şimdi, yaza kadar elektrik zam görmeyeceğine göre, şu vesikalı hayattan ne zaman kurtulacağız? Bu ay benim aldığım doğal gaz vesikasıdır bu. "300 liralık doğal gaz alabilirsin, 300 liraya ısınabilirsiniz, ona göre." dediler. Kasım ayı istihkakın 300 lira. Ya, Allah hani veriyor da ya bin odalı bir sarayım olsaydı ne yapardım ben? Yani, 300 lirayla ayın ortasını ancak getirirsiniz, ısınamazsınız, Kasım ayı soğuk ayıdır Ankara'da. Bu vesikalı doğal gaz sınırlamasını ne zaman kaldıracaksınız?
Şu an Antakya'da jandarma ve polis çok büyük bir kaçak akaryakıt operasyonu yapıyor. Boru hatları döşenmiş, tespit etmişler. Şimdi açın İnternet'lerinizi, bakın. Ya arkadaş, IŞİD'in petrolünü nasıl akıttığının resimlerini gördük, hortumlarını gördük. Hâlâ sınırda petrol boru hattı var. Gümrükten geçmiyor, anlatmak istediğim.
Şimdi burada sizden şu açıklamayı bekliyoruz: Hep gaz ve doğal gazı konuştuk. Sayın Bakan, yüzde 20 oranında kömür ithalatı arttı. Bakın, insanlarımızı maden ocaklarında DNA'yla teşhis etmeye çalıştık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaplan, buyurun, tekrar ek süre verdim.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Kolombiya'dan, Güney Afrika'dan, Ukrayna'dan ne kadar ithal kömür geldi ve Bakanlığınız hangi gümrük kapılarından 3,5 milyar doların ne kadarını aldı?
Ve son sözümü şu noktada söyleyeceğim, aslında soru-cevapta belki de öneririm: Bu, TOBB'un Sayıştay raporunda var, teslim ettiniz. Şimdi, bu Sayıştay raporunda diyor ki: "Kantar ücretinin yüzde 25'inde olan idare payı." Şimdi, Habur Sınır Kapısı'na gittiğiniz zaman Silopi'den 15 kilometredir. Silopi'nin içinden bir İpek Yolu geçiyor, İpek Yolu. Bu İpek Yolu transit yol olduğu için Ulaştırma Bakanlığına bağlı. Binali Bey'e söyledim, yaptırmadılar. Bizim Komisyon Başkanımız Lütfi Elvan Bey'e anlattım "Artık şehir merkezi, çukurlara döndü." dedim, yaptırmadılar. Tüm tırlar binlerce gelir, orada park ederler, çöplerini bırakırlar.
Hemen Varımlı beldemiz var biraz ileride, 5 kilometre ötede. Bizim Varımlı beldesinde de tır parkı var yani bu kapının tır parkı var, onun çöplerini toplar. En sonunda bizim Belde Başkanı gitti "Kardeşim, sizin çöplerinizi atıyoruz, bari mazot parasını verin." dedi. Yani Habur'daki bütün çevre felaketi, bütün pislik, bütün çöp, su, temizlik, hepsi bizim belediyelere ait, bu yüzde 25 idare payının içinde bir kuruş belediye, yerel yönetimlerine pay yok. Bu bir adaletsizlik değil midir? Yani bu yüzde 25'in hiç olmazsa yüzde 5'ini... Ki ben belgesini çıkarmıştım, Kenan Evren bile...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaplan, lütfen son cümlelerinizi alayım.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - ...özel yasa çıkardı bu konuyla ilgili, katkı payı olarak. Sonra bu kaldırıldı.
Yani bu konuda toplu anlaşmanız, vermeniz yetmiyor. Ki Sayıştay raporuna göre de bu denetlenememiş bir durumdur. Bunu da dikkate alacağınızı umuyorum.
Teşekkür ediyorum.