| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 12 .03.2015 |
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli arkadaşlar, değerli bürokratlar, değerli basın emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bakın, tam sekiz saatten bu yana birbirimizi incitecek düzeylere kadar getirdik yani iyi hazırlanmış bir kanun teklifi olsa bu kadar şey olmaz.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Evet, beni yalancılıkla itham ettiniz, biliyorum.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bir kere tekrar başa dönmek istemiyorum.
Kanunlar Kararlar burada ne güne duruyor veya bu yasadan etkilenecek toplumsal kesimler ya da bu yasaya emek veren bürokratların görüşleri ta baştan düzenli bir şekilde alınıp bu Komisyon bilgilendirilse de birbirimizi incitmeden başlasak, bu sekiz saati heder etmesek olmaz mı? Baştan bir eksikliği tespit için söylüyorum Sayın Başkan.
Bir de birbiriyle alakasız. Hakikaten bu ülke hepimizin arkadaşlar. Demokrasi bir gün size de lazım olur yani "Çoğunluğuz biz." diye, "Çoğunluğumuz var diye biz istediğimizi yaparız, istediğimizi geçiririz." diye yaklaşırsanız konulara, yarın da başkaları bu fırsatı kullanmaya kalkar. Bu, Türkiye için hiçbir yarar sağlamaz.
Şurada ben baktığım zaman, seçimlere üç aydan az bir zaman kala, acil olan maddeleri, elbette ülkenin ihtiyacıysa, elbette siyasal iktidar kendisine puan getirecek bir iki düzenlemeyi son ana bırakmışsa, muhalefete rağmen getirmesi anlayışla karşılanabilir. Ama hakikaten alışılmış -dört yıldan bu yana için söylüyorum, on dört yılı, on üç yılı kastetmeyeceğim- düzenlemeler peş peşe, aynı mantıkla gelince, ister istemez sinir katsayımızda yükselmeler oluyor, o da hiçbirimiz için iyi olmuyor.
Değerli arkadaşlar, yasanın bütününe bakacak olursanız -Sayın Kuşoğlu söyledi- 20 kanunda ya da kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapıyor, ilişkilendirildikleri de 24. Tamamı 33 maddelik bir kanun teklifi. Teklif de değil; bu, Hükûmet tasarısı. Bunu Salih Koca ve arkadaşları oturup yazmadılar. Yani, teklifi milletvekili yapıyor, bu tür düzenlemeyi Hükûmet yapıyor. Demin söyledim, tekrar okumak istemem. Sayın Arınç'ı da, Sayın Başbakanı da rencide eden bir tutumu var AKP Grubunun.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Başbakanımızı niye rencide edelim?
VAHAP SEÇER (Mersin) - Cemil Çiçek'in de.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Cemil Çiçek'in, esas da Cemil Çiçek'in.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Tabii, Meclis Başkanı.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Yani, Cemil Çiçek çok açık taraf olmuş kaçak saraydan yana... Özür dilerim.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Çetin, gene bir tartışma açıyorsun ama...
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bak, bir dakika arkadaşım, bir dakika. Ben ismine geleceğim.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Bir dinleyin canım, bir dinleyin. Bir şey anlatıyor.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Taraf olmuş, burada sizi de...
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sabah söyledik, sen duymadın.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Arkadaşlar, bir yere geleceğim. Bakın, bu kadar konuşacağım metin. Eğer laf atarsan uzatırım, hepsi bu kadar.
BAŞKAN - Geneline gelinceye kadar zaten torbayla ilgili.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Yok, geneline geleceğiz tabii ki, bunlar genelinin içinde.
Şimdi, bu kanun yapma tekniklerini artık bir şey yapın. Hiç olmazsa böyle birbirimizi de üzmeyelim.
BAŞKAN - İnşallah, gelecek dönemde bunlar olmaz.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Yani, Cemil Çiçek Büyük Millet Meclisi Başkanlık görevini gerçekten yerlere serdi.
BAŞKAN - Gelecek dönem olmaz bunlar. Hep birlikte temenni ediyoruz.
İZZET ÇETİN (Ankara) -İnşallah olmaz.
Değerli arkadaşlar, tabii, üç dört maddeyi çektiniz. Bu çekilen maddeler dışında bakıldığı zaman da kendi iç tutarlılığından yoksun düzenlemeler peş peşe geldi, hiç ilgisiz maddeler. Ben bir kere şu soruyu sorayım bütününe ilişkin olarak: Sayın Başkan, kanun tasarı ya da teklifi... Torba teklife dönüştüğü için söylüyorum, torbaları kastediyorum ya da hararları, çuvalları... Bugüne kadar, on üç yıldan bu yana torba kanun teklifi yapıp da Kamu İhale Kanunu'nda değişiklik yapmadığınız bir tek torba tasarınız ya da teklifiniz var mı?
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Hatırlamıyorum.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Yok, şu ana kadar 38 kez 185 maddesiyle oynadınız.
BAŞKAN - "38 torba kanun" diye çıkmadı canım.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Evet, 38 kez de...
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bana kalsa Sayın Çetin, ben teklif vereceğim, toptan lağvetmek...
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bir dakika ya... Bak, "Laf atmayacağım." dedin, sözünde dur be adam, bir dur.
Şimdi, değerli arkadaşlar, yaptığınız düzenlemelerin pek çoğunda -arkadaşlarım da söylediler, ben çok fazla ayrıntısına girmeyeceğim ama- hakikaten bu Kamu İhale Kanunu'nda yapmış olduğunuz değişiklikle biz biliyoruz ki Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Anadolu Ajansından hizmeti aldığı zaman vergiden, kamu ihale şeyinden muaf olacak. Nedenini anlayabilmiş değiliz. Hani özerk bir kurumdu Anadolu Ajansı? Doğrudan bütçeden pay almıyor ama Basın Yayın Enformasyondan alıyor birtakım kaynaklarını, şimdi de eğer hizmet üretilecekse, hizmet alışverişi yapılacaksa özerk bir kurum neden Kamu İhale Kanunu... Bu Anadolu Ajansının, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumunun burada Kamu İhale Kanunu'ndan muaf tutulması -o 9'uncu madde- kabul edilebilir bir yaklaşım değil değerli arkadaşlar. Yani, bunu bir gözden geçirmeniz gerekir.
Şimdi, ben bir de şeyi görüyorum: Mesela, 15'inci maddede Büyükşehir Belediye Kanunu'nda ve Belediyeler Kanunu'nda değişiklik yapıyorsunuz, orada daha evvel yapılan bir durumun mahsuplaşması var. Bunu kimse sormadı da, açmadınız da. Yani, şu arada kısacık bir şey söylediniz, hiç inandırıcı gelmedi bana. Bunun, bu maddenin, 15'inci maddenin gerçekten açılmaya ihtiyacı var.
16 ve 17'nci maddeleri Sayın Başkan size söyleyeceğim. Bu bankalarla ilgili kanun 20 Ekimde geldi buraya, Meclise. Alt komisyon da kuruldu, çalışmalar da yapıldı. Kaç maddeydi bilemiyorum ama epey kalabalık, 50 küsur madde, 56, 57, tam bilemiyorum...
İLKNUR DENİZLİ (İzmir) - 62.
İZZET ÇETİN (Ankara) - 62 maddelik. Şimdi, tutup onun içinden 2 tane maddeyi buraya taşıdınız. Mademki 62 madde içinde 2 madde önemli, koskoca 60 madde bu kadar önemsiz. Bu kurulları niye meşgul ettiniz bu kadar çok?
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Siz de uygun görürseniz oradaki 32'nci maddeyi de taşımak istiyorum.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Hayır, niye? 60 maddeyi attınız, kadük oldu, bir dahaki döneme de kaldı. Bir daha başka şeylerle değişecek, geçti, bu görüşülmeyecek.
BAŞKAN - Olmaz.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Niye olmaz canım, dönem değişiyor. Yani, bir başka hükûmet, bir başka Parlamento döneminde, o yarım yamalak, size emirle yaptırdıkları işi Meclis bakalım ele alacak mı? Belki farklı bir yapı, düzenleme ortaya çıkacak.
Bakın, 18'inci madde, arkadaşlar, hiç inandırıcı değil, neresinden bakarsanız bakın. Eski maddede... Sadece "Bu suretle kendisine veya bir başkasına doğrudan yahut dolaylı bir menfaat sağlayanlar" ibareleri girmiş buraya. Yani, bununla "Sağlamadı." diyerek, sadece "Konuştu." diyerek bir aklama yolu seçiliyor arkadaşlar. Hep söyledik. İsmini de çok fazla zikretmek istemem, o da netice itibarıyla devleti temsil görevini yerine getiriyor ama hakikaten eğer seviyorsanız, Cumhurbaşkanını, sevenlerin ikaz etmesi gerekir. Önüne gelene, Merkez Bankası Başkanına laf söylemek, Bank Asyayı hedef tahtasına koyup bombardımana tutmak, İş Bankasının Başkanıyla, İş Bankasıyla ilgili işte "Operasyon yapılacak, şu, bu." deyip mudilerini üzerine salmak gibi suçlar bu kadar aleniyken gelip de hiç kimse bana "Efendim, o sermaye piyasası aracı değil, o banka. Bankalardaki hükümler duruyor." diye bu maddeyi bana yutturmaya kalkmasın. Bu teklif sadece bu 18'inci madde için getirilen bir teklif, en önemli madde.
BAŞKAN - Demin 28'di.
İZZET ÇETİN (Ankara) - 28, tabii ki o çıktığı için kalanlarını söylüyorum. Yani bu kadar berbat.
Diğer taraftan, öbür sosyal politika alanına geldiğim zaman: Arkadaşlar, bakınız, Başbakanı refüze ediyorsunuz, hiç kusura bakmayın. 8 Ocakta bir açıklama yaptı yılbaşından hemen sonra, çok kapsamlı bir açıklama yaptı Başbakan. O açıklamalarında verdiği rakamlar buradaki teklifin içerisindeki rakamlardan 2 kattı, daha yüksekti, daha kaliteydi. Evet, Başbakanın açıklamaları.
BAŞKAN - Çeyiz yardımı mı?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Tabii, tabii.
Bakın, 8 Ocak 2015 Perşembe saat 14.00'te Başbakanın açıklaması: "Aile ve nüfusun korunmasına yönelik bir dizi yasal düzenleme, program ve projeyi açıkladı. Açıklanan düzenlemeler arasında annelerin izin günlerinin artırılması -bu teklifte bu yok- babaya doğum izni verilmesi -gelmedi- annelere doğum yardımı -kademeli geldi, şimdi ona değineceğiz kısaca- kreş ve gündüz evlerinde yenilikler, evleneceklere çeyiz parası..." Çeyiz parası yeni değildi arkadaşlar. Bakın, 2015'teyiz, 2013 yılında Fatma Şahin Bakanken...
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Rakam verecektiniz.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Rakamlar var.
Başbakanın açıklaması: Çeyiz parası... Onu bırakayım, eski Bakanınkini söyleyeyim: 2013'te Fatma Şahin -şimdi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı arkadaşımız, komisyonlarda önceki dönemde birlikte çalıştık- evlenmek isteyen gençlere 10 bin liraya kadar faizsiz kredi vereceğini açıklamıştı. Şimdi ne kadar?
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Katkı payı ayrı. Biri katkı payı, biri hibe, biri kredi. Hibe ile krediyi birbirine karıştırmayın.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Tamam, maddeye gelince tekrar konuşacaktım ama vazgeçiyorum, şimdi söyleyeceğim.
Peki, nasıl veriyorsun? Yani okumadın mı hiç?
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Tasarrufu özendirerek.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Arkadaşlar, demek ki krize gitti memleket. Ekonomi krize doğru giderken size tasarruf lazım. Hem evlenemedi parasızlıktan hem "Bankaya para yatır, biriktir, 5 bin liraya kadar da ben vereceğim." Ya, kimi kandırıyorsunuz Allah aşkına! Eskiden 18'ine gelen çocuklar "akıl baliğ oldu, reşit oldu" dediğimiz gençler artık seçme, seçilme hakkını kullanır konuma geldi, bu çağda daha da iyi bilgi sahibi olabiliyorlar. Şimdi, onları mı kandırıyorsunuz, onların babalarını, analarını mı kandırmaya çalışıyorsunuz yoksa bizi mi kandırmaya çalışıyorsunuz? Nedir? Arkadaşlar, bankaya para yatıracak...
Bakın, ben size bir şey söyleyeyim Sayın Başkan, bu çeyiz yardımına ne iktidar ne muhalefet hiçbir yurttaşın karşı çıkması mümkün değil. Bu maddeye işlerlik kazandırmaksa amaç, böyle olmaz. Sizinki hani, koyun doğuracak, kuzu olacak, kuzu büyüyecek, gidecek çalıya takılacak, onu köylü toplayacak, eğirecek, yün yapacak... Tam da o hikâyeye benziyor bu çeyiz yardımı, çeyiz parası tam da o hikâyeye benziyor.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Vatandaşın lehine bu düzenlemelere nasıl karşı çıkıyorsunuz ben anlamıyorum.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Ya, benim söylediğim cümleyi duymadın mı sen? Bak, beni tahrik etmek için kalkışma...
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bakın, düşünün, krediyi teşvik ediyor, hibe paraya karşı çıkıyor, inanılır gibi değil.
BAŞKAN - Yok, Sayın Çetin öyle bir şey demez.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bak, ben ciddi bir konu işliyorum, çok ciddi. Senin tuzun kuru, iktidar partisi, tuzu kuruların temsilcisisiniz siz. Ben o kesimin ne hâlde yaşadığını en iyi bilenlerdenim.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sadece siz bilirsiniz zaten!
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sen o işlerden anlamazsın, sen işine bak. Sen hangi koşullarda büyümüşsün az çok biliyoruz biz.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Oyu siz salonlardan alıyorsunuz, kırsaldan oy almıyorsunuz ki.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, sustur, elimden bir şey gelecek şimdi. Sen susturmazsan ben susturacağım onu.
BAŞKAN - Siz devam edin, buyurun.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Değerli arkadaşlar, ikincisi: Bakın, bu maddeye hakikaten işlerlik kazandırılması gerekiyor.
BAŞKAN - Hangisi?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Çeyiz parasına.
Bu şekliyle olmaz arkadaşlar.
BAŞKAN - Maddeye gelince önerilerinizi alacağız Sayın Çetin.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bu sadece, seçime giderken "Çeyiz parası verdik. Efendim, doğan çocuğa ilk altınını biz veriyoruz." Bu güzel propagandayı "Bu kanuna da getirdik, kabul de ettirdik." Ya, gelin bunu kabul ettirin, sizin olsun payesi ama bundan yurttaş yararlanacak şekilde olsun. Yani vereceğiniz 5 bin lira para için diyorsunuz ki: "İlk evliliklerinde tek seferde ödenmek üzere hesaba yatırılan tutarların asgari süre kalınması şartıyla..." O para, baba ya da ana neyse, evladı için bir para yatıracak "Benim oğlum 15'ine geldi, 20'sinde de evlenecek, ben şuraya bir para yatırayım." O para biraz da faiz getirecek. Faizin ne olacağını da yazmamışsınız, o faize el koyma tehlikesi var.
BAŞKAN - Sayın Çetin, biliyorsun, bununla ilgili genelde altın filan biriktirilir, altın da yastık altında olur ama bunu bankaya yatırırsa zaten biriktirir yani.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Onun faizinin de buraya, ana parasına, yatırılan paraya ilave olacağını yazmazsanız birileri onu götürür oradan yani ben size söyleyeyim.
BAŞKAN - Öyle bir şey olmaz, kendi hesabında olacak Sayın Çetin.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Kendi hesabında da olsa...
Ondan sonra da 5 bin lira vereceksin, o zamana kadar ne olacak?
Geçiyorum konut hesabına: Arkadaşlar, biliyorsunuz, KEY hesapları vardı, 1987'de yürürlüğe girdi, 1995'e kadar kesildi, 2008'de, "Zararın neresinden dönersen kârdır." deyip bütün çalışanlar ona rıza göstermek zorunda kaldı ama hiç kimse de ondan istenildiği şekilde nemalarıyla birlikte hakkaniyete uygun olarak olmadı. Bu sadece yani sizlerin değil, sizlerden önceki ta, 1987'de başladı, onun için söylüyorum. Bu sizin yapmış olduğunuz düzenleme de yeni KEY hesabı arkadaşlar, konut edindirme yardımının değişik versiyonu. Aynı şekilde, ekonomi krize gidiyor, tasarrufu teşvik etmez lazım...
BAŞKAN - Burada kendi hesabında duruyor, dikkat edin, devlette değil.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Hiç fark etmez.
BAŞKAN - Olur mu öyle şey?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Yani siz orada da yolunu bulursunuz.
BAŞKAN - Yani başkasının hesabından para mı çıkacak? Yapmayın yani.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Çeyiz yardımıyla benzeşiyor Sayın Başkan.
BAŞKAN - Evet.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Aynısı, hemen aynısı, bu da aynı.
Arkadaşlar yani bu konut edindirme yardımı deneyimi orta yerde herkesin. Onun için, bunları doğru dürüst yazamamışsınız. Bakın, muhalefet olarak katkı verelim.
BAŞKAN - Evet, maddelere gelince...
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Maddede katkılarınızı bekliyoruz.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bunlara katkı verelim, bunları düzenli ve işleyen hâle getirelim.
Gelelim doğum yardımına. Arkadaşlar, bakın, mevcut yasal düzenlememiz -ki on üç yıldır iktidardasınız- manşetlere çıktı. Bakın, şu anda doğum yapan ineğe Tarım Bakanlığı 375 lira doğum parası veriyor, buzağı parası veriyor. Siz ne öneriyorsunuz? Ya, bir çocuğun, bir insanın buzağı kadar değeri yok mu? Bakın, ben size maddesini okuyayım arkadaşlar.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bu yaklaşımınızı esefle karşılıyorum.
BAŞKAN - Sapla samanı karıştırmayalım yani.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bu millete hakarettir.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Millete hakaret değil.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Millete hakaret ediyorsunuz, millete hakaret.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Arkadaşlar, 2014 yılı Hayvansal Destekleme Uygulaması gereği doğan her buzağı için hayvan sahibine 375 lira emzirme parası hâlen veriliyor, 2014 yılı itibarıyla.
BAŞKAN - Emzirme parası mı?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Siz ne öneriyorsunuz?
Efendim?
BAŞKAN - Emzirme parası mı?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Siz ne veriyorsunuz?
Değerli arkadaşlar, bakın, iyi bir şey, çocukların sağlıklı yetişmesi açısından.
BAŞKAN - Arkadaşlar, siz gelince 500'e çıkarırsınız onu, merak etmeyin, yolu açılsın yeter ki.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bakın, İngiltere yılda 7 bin liraya varıyor, ayda 84 sterlin veriyor ilk çocuk için, ondan sonraki her bir çocuk için 55 sterlin yani 150 lira veriyor ama 19 yaşına kadar da bu yardımı esirgemiyor.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Çetin, "Doğumu teşvik et." mi diyorsunuz?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bir dakika... Bak, dinle, dinle. Uğur, ben bir konuşayım, ondan sonra, dur.
Fransa ailelere çocuk yardımından eğitim ve konut yardımına kadar uzanan teşviklerde tek çocuk için 320 avro, 2 çocuk için 430, 3 çocuk için 540 avro yardım yapıyor, bu yardımlar üniversiteyi bitirene kadar sürüyor. İspanya doğurganlık oranını yükseltmek için bir doğumda 2.500 avro veriyor.
BAŞKAN - Sayın Çetin, on sene sonra muhtemelen biz de yapacağız onları.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bir dakika...
Ya, sen buzağı kadar vermiyorsun.
BAŞKAN - On yıl sonra.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Yani bunu Rusya bu sene... İşte sizin hep söylediğiniz, Cumhurbaşkanının da söylediği gibi, zaten o biraz da Putin'le dostluk gelişince başladı bu işlere, ne yaptı en sonunda? 9 bin dolar veriyor doğum başına, 9 bin dolar beyler. Siz 300 lira... Bizim çocukları, bebeleri siz buzağı kadar bile görmüyorsunuz ya!
BAŞKAN - Teşekkür ederiz.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Bunu seçimde kullanacağız.
BAŞKAN - Tamam mı?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Yok, daha devam ediyor.
BAŞKAN - O bir sayfa bitmedi mi Sayın Çetin? Bir sayfa göstermiştin.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Değerli arkadaşlar, hakikaten 24'teki düzenlemeniz doğru bir düzenleme, madde 24'te. 24'üncü maddedeki düzenlemenize katılıyoruz. Şöyle, eğer yanlış okumadıysam, sosyal devlet tabii ki emeklisini, yaşlısını, dulunu, yetimini, gazisini, sakatını bir biçimde himaye edecek ama onu sosyal devlet olmanın bir gereği olarak kendisi yapmalı. Onun yükünü otobüs sahibine, minibüs sahibine yıkmamalı. Eğer yanlış okumadıysam, yanlış anlamadıysam burada böyle bir düzenleme var, bir ihtiyaçtır. Katılıyoruz o düzenlemeye eğer böyleyse.
BAŞKAN - Çoktan beri bekleniyordu.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Yani bu yerinde bir düzenleme.
Öbür taraftan, o ivedi yargılamaya ilişkin Sayın Öztürk biraz evvel burada düşüncelerini söyledi yani ben hukukçu değilim, o konuda ahkâm kesmeyeceğim ama son derece tehlikeli bir hüküm olarak şey gözükmüyor.
Hiç kimse sormadı, ben sormadan edemeyeceğim: 30'uncu maddeyi anlayamadım arkadaşlar.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Başbakanlık Müsteşarı, anlatırım ben size.
İZZET ÇETİN (Ankara) - 6 ikramiye. Yani bebeye 300 lira veremiyorsun, ikincisine 400, üçüncüsüne 600, milletvekili kanununu çıkartamıyorsun, Başbakanlık Müsteşarına veriyorsun.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Popülizm yapıyorsun, Müsteşarına veriyorsun.
BAŞKAN - Milletvekili de buna bağlı olduğu için Sayın Seçer.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Hayır, Sayın Seçer, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda nisan ayına kadar yasalaştırmamız gereken bir hüküm.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Arkadaşlar, bunu bir an evvel... Yani gerçekten 18'inci maddeyi buradan ayıklayın, diğer maddelere de işlerlik kazandıracak hâle getirelim, fazla da uğraşmayalım diye düşünüyorum.