İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ben belki açıklayacak olabilirim.

Şimdi, bu 11'inci madde -2011 yılında- normalde 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'na 33/A maddesinin eklenmesiyle oluşuyor. Burada o dönemde Orta Doğu'da ve Libya'da çıkan olaylar neticesinde ulaşımı sağlayacak şirketlerin uçakları ve deniz araçlarını sigortalattırmada problem çıktığı için, bu maddeyle, terör, savaş hâli, doğal afetler ve benzeri olası durumlarda yurt içinden veya uluslararası piyasalardan söz konusu riskler için sigorta teminatı sağlanamaması durumunda burada devlet desteği veriliyor. Sonra, 2012 yılında aynı maddede tekrar bir düzenleme yapılıyor; bu, olağanüstü durumlar teminatı, buna ilaveten bu olağanüstü durumlar teminatı aynı şekilde kalıyor fakat diğer taraftan, yine terör, savaş, doğal afet ve benzeri olağanüstü durumlar nedeniyle yurt içinde ve yurt dışından sigorta ve reasürans teminatı bulunamayan riskler veya nükleer riskler gibi riskler için de Olağandışı Risk Yönetim Merkezi kurulmasına karar veriliyor. Bunun neticesinde de bir alacak sigortası Olağandışı Risk Yönetim Merkezi, bir de bu maden işlerinde çalışanlar için bir risk merkezi kuruluyor fakat bunların tüzel kişiliği olmadığı için bunların bankalardan kredi çekme işlemi yapmada da sıkıntıları var. Bir de bunları tek çatı altında toplamak için de bu kanun maddesinde Özel Riskler Yönetim Merkezi kurularak bundan sonra da oluşabilecek işte boya sanayisidir, yani böyle sigorta primini, sigorta teminatını sağlamakta veya reasürans sistemi bulmakta güçlük çeken sektörler de bu havuz içinde toplanacak, buraya tüzel kişilik kazandırıldığı için daha derli toplu olacak, diğer taraftan da daha önce tüzel kişiliği olan TARSİM ve DASK'le arasında reasürans hizmetleri yapılabileceği için dışa bağımlılıktan kurtulacak; temel amacı kanunun bu.