| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 12 .03.2015 |
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Birkaç kısa sorum da... Arkadaşlarım, zaten, konuların netleşmesiyle ilgili olarak aslında kafamızda soru işareti olan bütün konuları gündeme getirdiler.
Ben madde 4'le ilgili söyleyeyim. Şimdi, 47 bin kişilik bir kadro oluşturuluyor burada, birinci fıkrada. İkinci fıkrada da 2015 yılı sonuna kadar 35 bin adedine atama yapılacağı söyleniyor. Geri kalan ne oluyor? Yani, sonra mı atanacak, 2015 sonrasında mı? Yani bunu anlamadım. Sonra devamında "Bakanlığa ait diğer hizmet sınıfı kadrolarından 2.320 adedi..." deniyor. 80'e mi çıktı?
BAŞKAN - 2.320.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Yanlış ezberlemişsiniz. Ama burada yeni bir kadro yok. Daha önce bir kadro var, oradan mı sağlanıyor? Tam anlamdım bunu. Bunu tam bir öğrenelim çünkü öğretmenler de zaten müjde bekliyor. Ayrıca, 47 bin kişiyi artıralım diye söylüyoruz, önergelerimiz de var, vereceğiz, desteğinizi de bekliyoruz yani bütün açığı kapatalım burada.
Ayrıca, diğer meslek grupları var, onların da... Atanmayı bekleyen, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında atanmaya bekleyen 20 bin mühendis, veteriner, tekniker var. Kültür ve Turizm Bakanlığında atanmaya bekleyen 2 bin arkeolog, sanat tarihçisi var. Yine, KPSS mağdurları var. 3.500 kişi sınava girmiş, 5.096 kişilik kadro açılmış.
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Su ürünleri mühendisleri...
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - İçinde onların, mühendisler dedim ya. Mühendisleri de söyleyeyim o zaman: Ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri, su ürünleri mühendisleri...
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Maden mühendisleri...
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hayır, Tarım Bakanlığı için. Maden mühendisi tarımda çalışırsa olur. Bir de balıkçılık teknolojisi mühendisleri... 4 mühendis, ayrıca veteriner 5; tekniker ve teknisyen kadrolar, 20 bin kişilik. Hatta, benim o konuyla ilgili kanun teklifim de herhâlde gündeme gelmiştir.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - İİBF'ler var.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Tabii, onlar var, işte söyledik.
Çözelim arkadaşlar sorunları. Bunlar memleketin sorunları yani biz söyledik, hep reddettiniz bütçede de, torba kanunda da. Gelin, beraber çözelim, ortak çıkaralım.
Geçiyorum, devam ediyorum: Bu 5'inci ve 6'ncı maddedeki bu diplomatik istisnalarla ilgili -KDV ve ÖTV istisnaları var- orada şunu merak ediyorum ben: Eski hâline de bakıyorum, eski hâlinde Birleşmiş Milletler, NATO ve OECD sayılıyor ve buna bağlı olan birtakım kurumlar, fonlar. Şimdi genişlemiş o kapsam. Neden böyle bir genişleme ihtiyacı oldu, bir.
İki: 5'inci maddede şöyle bir ifade vardı: "Finansmanların bu kuruluşlar tarafından karşılanması şartıyla..." KDV'den... Şimdi o kalkmış, o niye kalktı? Son olarak da diyor ki: "Bu kuruluşların yönetici kadrolarında görev yapan..." Kim bunlar yönetici kadrolarında? Bizim yönetici kadrolar mevzuatımızda belli ama bu kuruluşların yönetici kadroları bizimki gibi değil ki. Bunlarda genel müdür, genel müdür yardımcısı, daire başkanı, şube müdürü yok ki apayrı bir yapısı var bunun. Sonra, esas itibarıyla da neden buna ihtiyaç duyuldu? Türkiye bazı ülkelerde böyle bir haktan yararlanıyor da onların da Türkiye'den talebi mi var? Hangi ülkelerden yararlanıyor, buna uyan kaç ülke? Çünkü hepsine veriyoruz biz. Şu anda bize bunu vermeyen ülke var mı? Bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgileri alalım arkadaşlardan.
9'uncu maddede Kamu İhale Kanunu'na bakıyoruz. 3'üncü maddesi istisnaları düzenliyor, bu İhale Kanunu kapsam dışında. Burada zaten bentler artmış, bir de TRT ile Anadolu Ajansı arasında çoğu mal ve hizmet alımları ilişkisi düzenlenmiş. Ben anlamadım, yazın Anadolu Ajansını görüşürken özerk gibi bir şey vardı, biz söyledik o dönemde. Bütçesinin büyük bir kısmını Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünden alıyor ama özerk, belli birtakım denetlemelerin dışında. Şimdi de geldi burada TRT'yle özel bir ilişki kuruluyor. Ben anlamış değilim yani nasıl bir şey Anadolu Ajansının burada... Kamu payı, hepsini şeyden alıyor arkadaşlar, yüzde 99 bütçesi Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün bütçesine konuluyor zaten, söyledik onları da. Ama diğer taraftan baktığınız zaman birçok kanunun da hükmü dışında tutuluyor. Ama, şimdi burada bir şey var, neden buna ihtiyaç duyuldu?
Bu 18'inci madde, arkadaşlarımız da söylediler... 18'inci maddede bir düzenleme yapılmış; iki fıkra var, iki fıkra da piyasa dolandırıcılığını düzenliyor. Yani buradaki amaç şu tabii: Piyasada rekabeti bozucu işlemlerin yapılmaması, diğer taraftan da yatırımcıların, özellikle küçük yatırımcıların zarar görmemesini sağlamak, hikâye bu. Bakıyoruz (1)'inci fıkra aynen kalıyor ama (2)'nci fıkrada yani sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcının kararlarını etkilemek amacıyla yalan yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan kişilere ceza veriliyordu. Şimdi, oraya bir ibare ekleniyor "Bu suretle kendisine veya bir başkasına doğrudan yahut dolaylı bir menfaat sağlayan..." E, sağlamazsa ne olacak? Yaptığı işlem zaten yanlış bir işlem, dolandırıcılık işlemi, neden böyle bir şeyi getirip de daraltıyorsunuz, yani nedir bu? Kimi koruyorsunuz, böyle bir şey olabilir mi? Burada ama zaten maddenin başlığı da o "Piyasa dolandırıcılığı" bu dolandırıcılık. Adamın gelip bunlar üzerinde manipülasyon yapması, spekülatif hareketlere zemin hazırlaması yanlış zaten. Yani ister menfaat temin eder ister etmez, hiç ilgisi yok bu konuyla bunun. Bunun buraya gelmesi zaten... (1) ve (2)'nci fıkralar arasında da uyumsuzluk var. Hiçbir şekilde anlaşılabilir değil.
Gene işte o 28'inci madde. Yani nereden çıktı bu, bunu zaten konuşuyoruz. Yani neden yetki YSK'dan alınıp RTÜK'e devrediliyor, özel yayın kuruluşlarıyla ilgili? Hele üstüne üstlük 67'nci maddesi Anayasa'nın son fıkrası diyor ki: "Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimde uygulanmaz." Zaten uygulanmayacak bir şeyi niye buraya getiriyoruz? Ayrıca, yeri de burası değil, ilgili komisyonlara gider, orada tartışılır. Bunun hiçbir anlamı yok, çekin bu maddeyi, 28 ve 29 onunla bağlantılı çekin bunları. Bunların bir anlamı yok burada görüşmenin. Zaten uygulanmayacağını sizler de herhâlde kabul ediyorsunuz. Dediğim gibi, son derece yanlış, yani uygulansa da uygulanmasa da ciddi anlamda sistemi bozuyor. Bunu zaten ayrıntılı konuşacağız. Bunları soru formatında söyledim, arkadaşlarımızın açıklamalarından sonra gene konuyu konuşacağız.