BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Kıymetli Hocam, çok teşekkür ediyorum.

Çok önemli ve çok kapsamlı bir araştırma, 2008 yılında 24 bin hedef ve 17 bin hane halkı, 12.795 kadın dinlenilmiş ve 2014 yılındaki araştırma da yine dünya ölçeğinde de çok önemli ve kapsayıcı bir araştırma olmuş. 2008-2014 arasındaki süreci takip etmek ve öncesini takip etmek adına elimizde çok önemli bir araştırma var. Aile Bakanlığımıza ve Hacettepe Nüfus Etütlerine, bu konuda destek veren bütün kurumlara ben bu çalışma için çok teşekkür ediyorum. Özellikle TÜİK'in de verilerinden istifade ederek bu iş birliğini sağlamış ve bu verileri bizlerle paylaşmış vaziyettesiniz. 2015 yılında, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çerçevesinde, özellikle 5'inci başlık, "toplumsal cinsiyet eşitliği" kavramı çerçevesinde vurgu yaparak sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak adına, kadını güçlendirmek bu alanda da yapılacak çalışmalara destek vermek adına araştırmanızın da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Eğitimle ilgili söylemiş olduğunuz, eğitim düzeyi arttıkça şiddetin azaldığını görüyoruz fakat sıfırlamadığını görüyoruz, yüzde 20'ye yakın lisans ve yüksek lisans mezunu kadınlarımızın da şiddete maruz kaldığını görmekteyiz ve erken yaşta evlilik, Türk Medeni Kanunu'nda 18 yaş, 17 yaş ve 16 yaşta, 15 yaşın üstü hâkim kararıyla evlilikler erken yaştaki evlilikler olarak tarif edilebilir ve 15-59 yaş arası incelenmiş vaziyette, erken yaştaki evliliklerde de kadınlarımızın ciddi manada şiddete maruz kaldığını göstermekte.

Özellikle, sizin söylemlerinizden, kadınlardan aldığımız bilgilerle, erkekleri tarif eden bilgilerle araştırmalarınıza yansıdığını görüyoruz. Önerileriniz içerisinde bilgilerin erkeklerden alınmasını öneriyorsunuz ve bunu çok önemsiyorum, yani, kadınlardan alınan bilgiler kadar erkeklerden de şiddetin neden olduğunu ve çözüm aracı olarak şiddetin neden kullanıldığını ve erkeklerin bu konuya bakış açısını mutlaka görmek -sizin araştırmalarınızdaki önerileriniz üzerinden de ifade etmek istiyorum- kadınlarımızın üzerinden yapılan araştırmanın erkekler üzerinde de yapılması gerektiği kanaatinin altını çizmek istiyorum.

2008, 2014 araştırmaları arasında altı yıl var, beş yıllık bir süreç. Ben, 500 küsur sayfalık kitabınızın tamamını gözden geçirdikten sonra Banu Hocamla görüştüm ve özetinizi de sunumlarınızı da detaylı inceleme imkânım oldu. Bizim bu verileri sürdürülebilir hâle getirmemiz ve sürekli hâle getirmemiz lazım. Bunun için de 2008-2014 arası yapılan araştırmalar gibi 2014, 2021'den sonra da bu araştırmalara devam etmemiz gerekir. Bizim, Komisyon olarak önerilerimiz içerisine, Bakanlığımızın bu konuda bir kez daha Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsüyle bu konuyu çalışmasını alacağız. Çok önemli görüyorum, çok objektif verilerle değerlendirmeler yapılmış vaziyette.

Eğitimlerimizle alakalı... Meslek gruplarının eğitimlerine son yirmi yıl içerisinde polislerimize, askerlerimize, jandarmamıza, birçok meslek örgütüne kadının güçlendirilmesi ve şiddetin önlenmesi için eğitimlerin verildiğini biliyoruz. Bunların artırıldığını, her meslek grubu için artırıldığını biliyoruz ve daha da yaygınlaştırılması gerektiği kanaatindeyiz. Kadınlarımızın güçlendirilmesi için her alanda, hem yasal hem de uygulamaya dönük ciddi manada, temsilde adaleti yakalayabilmek için de çok ciddi manada çalışmalar yapılıyor. Güçlü kadının, güçlü aileyi, güçlü toplumu oluşturduğunu altını çizerek söylemek isterim.

Eksik kalan ve var olan kurumlarımızın uygulamalarından kaynaklanan sorunlara dikkat çekmişsiniz. Bütün önerilerinizi ilgili birimlere, kurumlara ileteceğiz.

2015'teki Komisyonun... Şimdi, geçen toplantıda arkadaşlarımız söylediler "Rapor yayınlanmadı." diye, Komisyondaki arkadaşlarımızın bilgilenmeleri için o gün hızlı bir kalkış yaptık. O gün 2015'teki Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu kurulduktan sonra, 2014 yılında 2015 yılında seçim kararı alınması ve seçime gidilmesi, Meclisin olağanüstü hâlle seçime gidişi dolayısıyla Komisyon Raporu yayınlanamamış, sonrasında Komisyon Başkanımız ve arkadaşlarımızdan Meclise gelemeyen arkadaşlarımızın olmasıyla birlikte o rapor Mecliste okunamamış vaziyette. Dolayısıyla, var olan herhangi bir raporun ortadan kaldırılması söz konusu değil ama bugün yapmış olduğumuz Komisyon o günkü Komisyonun yapmış olduğu çalışmaların üzerine koyarak, eksiklerimizi daha fazla görerek, yapmamız gerekenleri, çalışmaları daha fazla sorumluluk alarak yapmak üzere bir araya gelmiş vaziyette.

Ben Hocalarıma teşekkür ediyorum.