| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyon üyelerinin gündeme getirmek istedikleri, Komisyon üyelerinin üçte 1'inin imzasıyla sunulan acil toplantı çağrısına, gri pasaportlarla ilgili konunun bugün gündeme alınması talebine ve ABD Başkanı Biden'in 1915 olaylarıyla ilgili ifadesine ilişkin konularda görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 28 .04.2021 |
HASAN TURAN (İstanbul) - Şimdi, biraz önce konuyu atladım ama çok da gündeme gelmemişti o yüzden bir şey söylemedim burada.
Özellikle biraz önce Asuman Hanım için muhalefetteki arkadaşların söylediği tam da "torpillemek" anlamına geldiği için siyasallaştırarak konuşmak istemedim, yoksa hepimizin söyleyeceği şey var. Haluk Bey -ama biraz önce gitti kendisi, gıyabında bir şey söylemeyeceğim- "pasif davranıldığını" söyledi. Bu beni ilgilendirir siyaseten. Siz de benim yerimde olsanız sizi de ilgilendirir. Dolayısıyla "Cumhurbaşkanımızın ülke adına pasif davrandığını" söylediğiniz zaman siyasal bir eleştiri yapmış oluyorsunuz. Benim de bunun cevabını vermekten daha doğal bir hakkım olamaz. Dün bu konuyla ilgili kendim, şahsen basın toplantı salonunda basın toplantımı yaptım ve görüşlerimi belirttim. Yani "Ermenilere soykırım yapıldığı" safsatasını Biden'ın söylemesini bütünüyle reddettiğimizi ben kendi adıma ifade ettim. Ülkemin, Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere yardımcıları, sözcüleri, parti sözcülerimiz, ilgili bakanımız, bakanlıklarımız, bütün milletvekillerimiz, bütün bir camiamız iki gündür ayakta, dünyayı ayağa kaldıracak şekilde her yere sözünü en şiddetli bir şekilde söylüyor. Herhâlde şu çok açıklayıcı olsa gerektir, "Amerika soykırım arıyorsa kendisine ve kendi tarihine baksın." cümlesinden daha etkili bir cümle olamaz. Bunu biz söyledik, Cumhurbaşkanımız söyledi, daha ne söyleyeceğiz? Ne söylememiz lazım? Ha, "Arkadaşlar, topumuzu tüfeğimizi alalım, ABD'ye savaşa gidelim." diyorsanız, onu değerlendirelim, tartışalım.
AHMET BERAT ÇONKAR (İstanbul) - Korkarlar.
HASAN TURAN (İstanbul) - Ama şunu yapmıyorsunuz: Bakın, biraz tartışıyoruz ülkelerle "Efendim, bir tane dostumuz kalmadı, herkesle ilişkiyi bozuyor." diyorsunuz yani tırnak içerisinde Nasreddin Hoca'nın eşek hikâyesi gibi. Birazcık diplomatik bir nezaket içerisinde söyleyeceğimiz sözü söylüyoruz, bu sefer de niye hafif tonda oldu diye suçluyorsunuz. Hangisini yapmamızı öneriyorsunuz, ne yapmamız gerekir yani?
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - S-400'leri aktive edin.
HASAN TURAN (İstanbul) - S-400'leri... Bakın, arkadaşlar, işte, siyasallaştırma budur.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - S-400'leri aktive edin. En güzel cevap budur.
BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Hasan Bey, Hasan Bey...
Komisyon üyesi arkadaşlarımızla bırakalım.
HASAN TURAN (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, son cümlem şu: Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. 2013 yılından beri bu ülkeye ABD'nin uygulamış olduğu ekonomik, siyasi, kültürel, askerî her alandaki baskının sebebi Türkiye'nin ABD'nin karşısında Cumhurbaşkanlığımızın ve Cumhur İttifakı'nın liderliğinde dimdik durmasıdır. Yoksa biz lafla değil... ABD "Girme." dedi, "Fırat Kalkanını yapma, Suriye'ye girme." Türkiye o gün girdi ve bu onun yüz yıllık hesabını bozdu, koridorunu bozdu. İsrail ile Irak'a uzatılmak istenen koridoru bozdu. Azerbaycan'da kınadı, Libya'da aynı, Doğu Akdeniz'de aynı; her dediğinin tersini yaptı. Dolayısıyla muhalefetten beklentimiz burada Türkiye Cumhuriyeti'nin ali menfaatleri doğrultusunda hükûmetin yanında durmaktır. Hükûmete... Biden eleştirirken bizi oradan, muhalefetin de bu taraftan eleştirmesi isteseniz de istemeseniz de sizi aynı duruma getirmektedir.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ne alakası var ya, ne alakası var!
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Siyasi nezaket gösterdiğimiz için...
BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Hasan Bey, hadi tamamlayalım.
HASAN TURAN (İstanbul) - O zaman Biden'e söyleyin, bize niye söylüyorsunuz. Az söylediniz, çok söylediniz.
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - "Vakit sınırı var." diyor Sayın Başkan.
BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Hasan Bey, sözleri toparlayalım lütfen, tamam.
HASAN TURAN (İstanbul) - Saygılar sunuyorum.