| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 12 .03.2015 |
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Bakan; ben de hayırlı olsun diyorum Bakanlık göreviniz.
Değerli arkadaşlar, değerli bürokratlar, değerli basın emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, gerçekten, bu dönem, özellikle içinde bulunduğumuz, sonuna geldiğimiz dönemde yasama faaliyetleri artık komisyonlar da dâhil torbayken iyice çorbaya döndü, yani hiç kusura bakmayın.
Bakınız, biraz evvelki tartışmalar sırasında bir sözcük kullandım: "Başbakanınızı dinlemiyorsunuz, onu kukla yerine koyuyorsunuz!" Bakın, size niye söyledim o sözcüğü: Tarih 16 Eylül 2014, Başbakan Yardımcısı ve Hükûmet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Meclise artık torba yasa sevk edilmemesi talimatını verdiğini açıkladı. Başbakan Davutoğlu başkanlığında Bakanlar Kurulu yaklaşık yedi saat toplandı, toplantıda şu konular görüşüldü, vesaire.
Şimdi, torba yasa sevk edilmemesi konusunda Başbakanın talimat verdiğini açıkladıktan sonra tasarı olarak ve teklif olarak verilmiş olması, Başbakanı AKP Grubunun dinlemediğini, Cumhurbaşkanını dinlediğini ortaya koyuyor.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Hangi torba tasarı geldi Sayın Çetin?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Son torba, tasarı ya da teklif, fark etmez.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Olur mu efendim?
İZZET ÇETİN (Ankara) - Burada "torba yasa sevk edilmemesi", Sayın Arınç'ın söylediği o. Siz Cumhurbaşkanınızı dinliyorsunuz, Başbakanınızı dinelemiyorsunuz, Başbakanınızı rencide ediyorsunuz.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Bakanlar Kurulu sözcüsü söylüyor.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bir dakika arkadaşlar, bitireyim, bu bir.
İkincisi: Sayın Başkan, arkadaşların söylediği konuları zamanı kullanma açısından tekrar etmeyeceğim, yani şey değil.
Gerçekten, bakıldığı zaman, içerisinde... Başbakanı dinleyip, dinlememeyi de artık bir kenara koyuyorum, bu tüm kamuoyunun gözü önünde oluyor. Sadece bu değil, Sayın Cumhurbaşkanının talimatları her şeyin önüne geçiyor, sanal Bakanlar Kurulu olduğu için Köşk'te, oradaki talimatlar Hükûmetin talimatlarının ya da uygulamalarının önüne geçiyor.
Şimdi, burada 20 tane kanun ya da kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapan, birbiriyle bağı hiç olmayan ve burada esasında bu toplantıyı gerçekleştirmemizi sağlayacak derecede önem de arz etmeyen düzenlemeleri bir araya getirerek bir torba teklifi verdiriyorsunuz, verdiriliyor Salih Koca, Komisyon üyesi arkadaşa ve diğer arkadaşlara.
Bir kere, bakınız, daha evvel Hükûmetin, Bakanlar Kurulunun ya da Başbakanın 20 Ekim 2014'te Bankacılık Kanunu'yla ilgili olarak buraya şey yaptığı tasarının bazı maddeleri, örneğin 29 ve 30'uncu maddeleri buraya olduğu gibi taşınmış. Oysa, bununla ilgili o kanunla ilgili alt komisyon kuruldu, çalışmalarını yaptı. Yani eğer çok acilse, Meclis...
Bir aydan bu yana sabahlara kadar bir iç güvenlik tartışması tutturdunuz gidiyor. Dün de söyledim, Türkiye'nin şu anda iç güvenliğe ihtiyacı yok. İş güvenliğine ilişkin yasa kadük olacak neredeyse, Soma'da işçiler öldü, Ermenek'te işçiler öldü, onlar için, seneyi devriyesine geldik, şurada bir buçuk ayı kaldı. Yapacağımız iş, işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin düzenlemeleri, 86 maddelik kanun tasarısını Meclisin gündemine getirmek varken Meclis gündemini iç güvenlikle bir aydır tıkadınız. Şimdi de, bundan evvelki bir torba teklif, 32-33 madde, Komisyonda görüşüldü, Meclis gündeminde sıra sayısını aldı, orada bekliyor, bir bakıyoruz ondan da vazgeçtik, şimdi bunu. Yani, burada sarf edilen emek yoğun emektir arkadaşlar. Yani, her birisi milletvekili, bürokrasinin en üst seviyesine gelmiş devlet bürokratları, basında artık Meclisi takip eden ve kamuoyunu bilgilendirmek için zamanını buraya derceden bütün insanların emeğini siz boşa harcattırıyorsunuz, bu bir israftır, gerçekten.
Yani, şimdi, burada acil olan konuları elbette, ya, seçime doğru giderken işte, öğretmen atamaları... "Şu kadar öğretmen açığımız var." Doğru, gelebilir, gelsin. Hadi, seçime ilişkin diyelim ki şeyleriniz var, seçim rüşveti ya da oya tahvil diğer ülkelerin çok çok gerisinde. Başbakanın ikinci kez refüze olduğu o düzenlemeler; işte, doğum parası, konut, KEY hesapları gibi yeniden iç edilecek, piyasayı canlandırma amacı, tasarruf oranlarını yükseltme amaçlı olarak getirilmiş düzenlemeler var içinde. Onlar bile düşünülmeden getirilmiş, onlar da bile... Bu teklifi Sayın Koca imzalarken ya deseydi keşke: "Ya, Başbakan bunu açıklarken 'Yüzde şu kadar olacak, 15 bin olacak.' dedi, siz bunu sınırlamışsınız, en fazla 10 bin olacak diye, Başbakanı bu teklifte de refüze ediyorsunuz." Yazık, ben acıyorum ya, koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletinin Başbakanı ikide bir böyle refüze edilir mi ya, ayıp değil mi?
BAŞKAN - Önerge verirsiniz, artırırız onu Sayın Çetin.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bir de bir şey daha söyleyeyim, o birleştirmelere zamanımız olmadığı için girmek istemiyorum. Gerçekten, bu kanun teklifi, teklif olarak vererek, Sayın Bilgiç'in söylediği gibi, kendinizi kandırmaya çalışıyorsunuz. Bir kere "torba teklif" diye bir teklif de bu dönem yürürlüğe girdi. Sayın Arınç'ın Bakanlar Kurulunda alınan kararı Başbakanın talimatını kamuoyuna açıkladıktan sonra Türkiye'nin gündemine girdi. Yani bir kanun, Meclis...
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Çetin, milletvekillerinin iradesine ipotek koyamayacaksınız.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bir milletvekili kanun teklifi verir.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Verir.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Torba kanun teklifi diye bir teklif olmaz.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Siz ipotek altına almaya çalışıyorsunuz.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Usul yönünden böyle bir teklifin, böyle bir kanun teklifinin Komisyonda ele alınması doğru değildir, yasama tekniğine aykırıdır arkadaşlar. Yani utanmayın, Başbakanınızı refüze ediyorsanız tasarı olarak getirin, adını koyun, teklif olmaz.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.