HALİL ETYEMEZ (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Öncelikle Sayın Hocamıza teşekkür ediyorum gerçekten, çok teferruatlı bilgi edindik. Tabii, bazı konularda bizim de itiraz edeceğimiz konuları ifade etti ama onu da ben açıklamak istiyorum. Öncelikli bir iki soru sorayım, ondan sonra açıklamam gereken şeyleri de açıklayayım.

Sunumunuzda bir şey ifade ettiniz, özellikle Konya havzasında su, yağış rejiminde bir değişiklik olmadığını ama azalma olmadığını ancak...

PROF. DR. MERYEM BEKLİOĞLU - Bölgesel olarak...

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Bölgesel olarak Konya...

PROF. DR. MERYEM BEKLİOĞLU - Toplama bakıyor bu yani yıllık trendlere.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Ama burada bir değişimin yaşandığını, bunun insanlardan veya bitki deseninden kaynaklanan bir şey olduğunu ifade ettiniz. Buradan şunu mu çıkarıyoruz: İklim değişikliğinin bir etkisi yok mu? Yani insanların etkisi mi bunu sağlamış oluyor? Eğer iklim değişikliği yoksa sizin sunumuza göre bu Kuraklık ve İklim Değişikliği Komisyonunun kuruluş amacı zaten bu, bunu hissediyoruz, bütün dünyada da hissediyoruz. Burada bir çelişki olduğunu düşünüyorum.

"Yer altı sularının kolay beslenemediğini." ifade ettiniz. Şimdi, yer altı suları o zaman sabit miydi? Tabii, insanlar kuyular açarak o suları tüketiyorlar ve ondan dolayı da şöyle bir ifade kullandınız: "Konya Bölgesi" ifadesini ben genel anlamda kabul etmiyorum belli bir bölgemizde obrukların oluşması söz konusu, özellikle Karapınar bölgesinde; o da bir hat üzerinden yapılan, jeoloji mühendislerinin de, odanın da yaptığı araştırmada orada öyle bir durum yaşıyoruz. Bunun tek nedeni su kullanımı mı? Bu konu üzerinde de kafa yoruldu mu? Çünkü bunun farklı yorumları da var. Bu konunun üzerinde durulup durulmadığını merak ediyorum. Yine biz -ki bunun örneğini biraz önce... Sayın Bakanımızın döneminde de bu yapıldı- özellikle Beyşehir Gölü'nden, Çumra üzerinden gelen sulama kanallarının... Mavi Tünel'in bağlantısıyla -ki Mavi Tünel tamamlandıktan sonra orada şu amaçlandı: Kullanım dışında, mevsimin dışındaki bu gelen suyu; özellikle Hotamış bölgesindeki -"Hotamış depolamısı" olarak ifade ediyoruz biz- orada hem o doğal gölün beslenmesi hem de yer altı sularının beslenmesi amacıyla burada bir çalışma yapıldı. Bunu özellikle sormak istiyorum yani yer altı sularının beslenememesi aslında çok daha vahim bir durumu ortaya çıkarıyor; elimizde bir hazine var yer altında, tükettik mi bitiyor. Kaynağı olmayacak anlamına geliyor. Bu konuyu ben merak ediyorum.

Bir de bir ifade kullandınız: "2004'ten sonra Konya'daki şeker ekim, özellikle şeker pancarı..." Bir defa Konya'da fabrikaların kuruluşu 2004'ten önce. Bakın, daha önceden de ben burada ifade etmiştim.

PROF. DR. MERYEM BEKLİOĞLU - Özelleşmeden bahsettim ben. 2004'te özelleşme var.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - 1989,1982...

Şimdi, orada özelleşen bir şey var, Konya Şeker Fabrikası; onu da Torku, Pankobirlik'in çiftçilerin organizasyonunun almış olduğu bir fabrika. Onun üretiminde de çok fazla kapasitesinin büyütülmesi söz konusu değil yani mevcut durumda... Fakat orada şunu ifade etmek istiyorum: Özellikle Konya'nın dışından pancar alım talepleri, poların yüksek olması, şeker oranını yüksek olması dolayısıyla, onun, o talebin, çiftçilerin ekime yönelik bir şeyi var; orada da rahatsızlığımızı zaten biz ifade ediyoruz. Bunun üzerinde de çalışılması gerekiyor.

Şimdi, biraz önce konuştuğumuz, size de ifade ettiğim ve özellikle de bu heyeti de orada -sizin içinde bulunacağınız- hem Beyşehir Gölü hem de Ereğli, Akgöl'ün ziyaretlerinde misafir etmekten memnuniyet duyarız. Akgöl, 2013'ten bu tarafa alınan tedbirler, yapılan çalışmalarla eski hâline kavuşturulmuş durumda. 2013'te 6 bin 800 dekar üzerinden bir set yapılarak, çalışma yapılarak bugün her yıl yapılan ölçümlerde 7,5 milyon metreküp suyun orada bulunduğunu, 120 kuş çeşidinin varlığının devam ettiğini hatta bu sene göçmen kuşların kış aylarında da orayı terk etmedikleri ve hâlen orada devam ettiklerini... Bu işlerle uğraşan arkadaşlarımız biraz önce de... Özellikle Akgöl'ü kendisine sevda edinmiş ve orayla ilgilenen arkadaşlarla da konuştum, ben de birkaç defa gittim. Zaman zaman setleri yıkıp suyu oradan taşırmaya çalışanlar var, hemen müdahale edip düzeltiyoruz. Bunu da ifade edelim, gerçekten Akgöl için hem DSİ'nin hem Bakanlığımızın hem de Veysel Bey'in döneminde de göstermiş olduğu çaba... Orada özellikle Ereğli bölgesi için söylüyorum, başka bölgeler için de. Ereğli İvriz suyumuz var orada biliyorsunuz, bir barajımız var

PROF. DR. MERYEM BEKLİOĞLU - Biliyorum Hocam.

Göstereyim size bunları, ne zaman kurulduğunu ve ne zaman açıldığını.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Oradan 40 bin hektar alanımızın bir kısmını Dünya Bankasından, bir kısmını da... Sayın Bakanımız da bizzat gelerek temel atma törenine katıldı. Basınçlı kapalı sulama sistemi inşaatlarını başlattık, şu anda çalışmaları devam ediyor. 40 bin hektar kapalı sulama sistemi yani basınçlı ve hatta tarla sahiplerinin de oturduğu yerden cep telefonuyla yönetebilecekleri bir sistem getiriliyor, damlama veya yağmurlama. Onun için hızlı bir şekilde böyle bir Ereğli bölgesinde çalışmalar yapılıyor, Konya'nın diğer bölgelerinde de.

Şunu da özellikle belirtelim: Özellikle yer altı sularını kullanan vatandaşlara çok ciddi bir şekilde elektrik masrafı yük bindiği için öyle salma sulama, vahşi sulama gibi yöntemleri uygulamaktan kaçınıyorlar, zaten herkes artık bunu kıymetini biliyor ve mümkün olduğu kadar Bakanlığın, Ziraat Bankasının vermiş olduğu desteklerle hızlı bir şekilde yağmurlama ve damlama sulama sistemine geçiliyor. Belki bunun için -Biraz önce Hasan Bey ifade etmişti- özellikle toprak altı bir sulama sistemine de geçildiği takdirde burada daha büyük bir tasarruf sağlanacağını düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.