KOMİSYON KONUŞMASI

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Başkan, Sayın Bilgiç'in biraz önce, esasında, niyetinde bu tasarıyı burada görüşmeye gelmediğini anlıyoruz. Şimdi, orada dört tane koltuk var ve ayrıca Bütçe Başkanlığı açısından buraya bir koltuk konulmuş, Divanın teşekkülü açısından. Divan üyesi, komisyon toplantısının başlangıcında Divanda oturur. Biz zaman zaman tolerans göstererek, bu şekil şartına kafayı takmayarak arkadaşların, bir kişinin, hatta sizin yerinize Komisyon Kâtip Üyesinin de bu Komisyona başkanlık etmesine göz yumduk ama bizim bu iyi niyetimiz eğer bugün burada suistimal ediliyor ise biz buna itiraz ederiz. Şu anda...

BAŞKAN - Şimdi, Sayın Zozani, bakın...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bir saniye, bitireyim efendim.

BAŞKAN - Ben, Başkanlık Divanından herhangi biri buradan konuşma durumunda değil. Teamüllere göre oraya inip oradan...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Ne teamülü ya! Sen yönetmeyi bilmiyorsun! Yönetmeyi bilsen onu davet edersin oraya.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bitireyim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Lütfen, buradan ben müdahale etmemeye çalışıyorum.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Başkan, müsaade edin... Müsaade edin...

BAŞKAN - Buyurun... Buyurun...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Başkan, iktidar partisinin...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Yönetmeyi bilsen onu davet edersin oraya!

BAŞKAN - Sayın Çetin...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Yönetmeyi bilmiyorsun, doğru söylüyoruz.

BAŞKAN - Size mi soracağız?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Evet, bana soracaksın! Usule uyacaksın!

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Çık yukarı... Çık yukarı... Bir saniye...

BAŞKAN - Yani Başkanlık Divanından bir kişi orada oturup konuşamaz mı?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bir saniye... Konuşur. Müsaade ederseniz izah edeceğim.

BAŞKAN - Evet, buyurun, buyurun.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Divan teşekkülü oluşsun ondan sonra.

AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Bilgiç, sen nereye gidiyorsun? İhsası reyde bulundun, oraya oturamazsın.

(Komisyon Başkan Vekili Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç AK PARTİ sıralarından Başkanlık Divanı kürsüsüne geçti)

İZZET ÇETİN (Ankara) - İhsası reyde bulundun, sen o kürsüye oturamazsın.

(Gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Zozani, tamamlayın lütfen.

Buyurun.

AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Sayın Bilgiç, ihsası reyde bulundunuz, orada oturamazsınız!

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Oturur, oturur.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Orada oturamazsınız.

BAŞKAN - Nerede oturamaz?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Önce bir Divanda sükûnet sağlansın Sayın Başkan.

BAŞKAN - Nasıl yani?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Divan şu anda Komisyon gündemini altüst ediyor Sayın Başkan.

AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - İhsası reyde bulundun.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Benim neyle ilgili bulunduğumu biliyorsunuz, önerge birleştirmeleriyle ilgili, orada aşağı ineceğim zaten.

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, bakın...

Buyurun Sayın Zozani.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Başkan, başlangıçta Sayın Bilgiç orada otursa, yani Komisyondaki asli görevini yapsa, üstlense belki bu nahoş tartışmayı yapmamış olacağız.

BAŞKAN - Her zaman biliyorsunuz ki bu şekilde çalışıyoruz. Yapmayın ya!

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - İkinci bir gerekçe var. Şimdi diyor ki "İç Tüzük 26'ya göre Komisyon gündemine hâkimdir." Ben de diyorum ki sen yanlış yorumluyorsun. Affedersiniz "sen" dedim, siz yanlış yorumluyorsunuz diyorum.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - "Sen" diyebilirsin, mahzuru yok.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Hayır, hayır, özür dilerim. Üslubum değildir, tarzım değildir.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - "Sen" diyebilirsin, sorun yok.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Siz öyle diyebilirsiniz ama ben demeyeceğim.

Siz yanlış yorumluyorsunuz diyorum. Nedeni de şu: Aynen sizin okuduğunuz cümleyi ben de tekrar okuyorum: "Ancak Komisyon gündemine hâkimdir. Üyeleri tarafından gündeme alınması teklif edilen işler hakkında karar verir." Şimdi bundan sonra biz bir teklifte bulunuruz. Deriz ki bunları gündeme alalım. Bizim itiraz ettiğimiz husus şurası değildir. "Komisyon gündemine hâkim değildir." Çünkü Komisyonun gündeminde bulunan, daha önce havale edilmiş teklif ve tasarıların bu konuyla ilişiği olup olmadığına ilişkin bir fizibilitesi yok. Bize böyle bir gündem bildiriminde bulunmamış. Dolayısıyla Komisyon gündemine hâkim değildir. İç Tüzük 26'ya göre. Bunu söylüyorum. Başlangıçta ifade ettim.

İç Tüzük 35'e göre bir suçlamada bulundu. İç Tüzük 35'e göre burada bulunan herkes, sizler de dâhil, bu Komisyon çalışmalarını uzun süredir takip eden basın mensubu arkadaşlar, burada sürekli bulunan bürokratlarımız, milletvekili arkadaşlarımız, herkes şuna tanıklık etmiştir: Tasarı ve teklifin birleştirilmesinde ben sürekli burada muhalefet etmişimdir. Bizim parti mensubu milletvekillerimizin de tekliflerinin burada tasarıyla birleştirilmesi görüşüldüğü zaman ben itiraz ettim, bu doğru bir uygulama değildir demişim. Çünkü İç Tüzük 35'e göre tasarı ve teklifin birleştirilme şansı yoktur. Birleştirdiğiniz zaman İç Tüzük 35'i ihlal etmiş olursunuz. Ayrıca, bu hususla ilgili olarak beni destekler mahiyette Meclisin geçmişte uygulamaları söz konusudur. Onları dikkate almıyorsanız Meclis Başkanlığının bu hususla ilgili olarak bütün komisyon başkanlıklarına gönderdiği tebligatı alıp okumanız gerekir diyorum. Dolayısıyla, hiçbir şekilde bu konuda yapılacak suçlamaya taraf edilmemem gerektiğini Sayın Bilgiç'in başta bilmesi gerekir.

Diğer husus, ben biraz önce düzeltme, kayıtlara geçmesi açısından söyledim, İç Tüzük 86'ya göre değerlendirme yapın yani tetkik ve düzeltme, hata düzeltme dedim, bu İç Tüzük 85 şeklindedir, o şekilde kayıtlara geçmesini arzu ediyorum çünkü tetkik kurulu ve maddi hatalarla ilgili düzeltmeler, usul yönünden tartışılacağı madde 85'te düzenlenmiştir yanlışlıkla 86 dedim. Bu sadece.

Diğer önemli bir şey vardır, bakın Sayın Başkan, lütfen anlayın bizi, bakın, lütfen anlayın bizi. Bu mevcut önümüzdeki kanun teklifi ve tasarıda düzenlenen 28'inci maddede ikili partili sisteme göre bir propaganda düzenlemesi yapılmış. 20 küsur parti oy pusulasında ismi bulunacak ve seçimlere girecek. İkili parti sistemine göre propaganda düzenlemesi getiriliyor. Burada mevcut durumda AKP ve CHP dışında hiçbir partinin özel radyo ve televizyonlarda propaganda yapma olanağı kalmayacaktır çünkü 28'deki düzenleme buna dönüktür.

BAŞKAN - Böyle bir şey olamaz.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Buna dönük bir düzenlemedir.

BAŞKAN - Sizin yorumlamanız...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Hayır, bu yorum değil. Maddi gerçekliği ortadadır.

TRT'nin yayın koşulları, tamamıyla özel radyo ve televizyon kurumlarına da öyle bir şart getiriliyor. Dolayısıyla, ikili sisteme göre bir düzenleme getiriliyor böyle bir yasal düzenleme ve YSK'nın kararları gasbedilerek, yetkileri gasbedilerek RTÜK'e devrediliyor.

BAŞKAN - Sayın Zozani, o madde...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Böyle bir düzenlemeyi bizim gündemimize seçim arifesinde getirmeyi yani bizim nasıl iyi niyetle karşılamamızı beklersiniz?

BAŞKAN - Sayın Zozani, o madde geldiğinde içeriğini tartıştığımızda öyle olmadığı anlaşılacak büyük ihtimalle.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Hayır, aynen de öyle yani ne okuduğumuzu anlıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Ama içeriğine giriyorsunuz.

Tamam, teşekkür ederim.

O zaman o madde geldiğinde konuşuruz.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Hayır, şey var, dolayısıyla bize dönük Sayın Bilgiç'in uluorta suçlamalarını kendisine iade ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.