| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 07 .11.2014 |
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun çok değerli üyeleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
2015 mali yılı bütçe kanun tasarısı kapsamında Bakanlığımızın bütçesini sunmak ve bu vesileyle Bakanlığımız faaliyetleri hakkında sizleri bilgilendirmek üzere huzurlarınızdayım.
Öncelikle, Bakanlığımızın teşkilat yapısına çok kısaca değinmek istiyorum. Bakanlığımızın merkez teşkilatında toplam 9 genel müdürlük, 7 başkanlık, 2 müşavirlik ve 1 özel kalem müdürlüğü olmak üzere, toplam 19 tane hizmet birimi yer almaktadır. Yine aynı şekilde, 19 tane gümrük ve ticaret bölge müdürlüğü ve 81 ilimizde de ticaret il müdürlüğü şeklinde örgütlenmiştir. 19 bölge müdürlüğümüze bağlı toplam 157 gümrük müdürlüğü bulunmaktadır.
Bakanlığımızda 13 sözleşmeli ve 185 işçi hariç, toplam 15.011 personel görev yapmaktadır. Personelimizin 13.087'ye isabet eden yüzde 87'lik kısmı yükseköğrenim ve daha üstü eğitime sahiptir. Yüzde 55'i on yıldan az hizmet süresine sahip, yüzde 40'ı 30 yaş altı genç ve dinamik bir personelden oluşmaktadır. 20 tane yurt dışı kadromuz var, 15'i gümrük müşaviri, 5'i gümrük ataşesi olmak üzere. Bunlardan Washington, Bakû, Brüksel, Pekin, Lefkoşe gümrük müşavirliklerimiz ve Batum'da da gümrük ataşemiz görev yapmaktadır, diğerleri boştur.
Değerli arkadaşlar, gümrük kapılarımızdan biraz bahsetmek istiyorum. Avrupa'nın en büyük gümrük kapılarından biri olan Kapıkule başta olmak üzere, Gürbulak, Habur, Sarp, Hamzabeyli, Cilvegözü, İpsala, Nusaybin gümrük kapıları yeni modern binalarıyla faaliyetlerine devam etmektedir. Yap-işlet-devret modeli çerçevesinde TOBB tarafından bunlar yapılmış, hizmete açılmış ve şu anda işletilmektedir.
Yine aynı çerçevede Çıldır, Aktaş, Dilucu, Esendere ve Kapıköy ile Halkalı gümrük idarelerinin yenilenmesiyle ilgili sözleşmeler imzalanmış, bunların çalışmaları devam ediyor. Dereköy, Karkamış, Akçakale, Yayladağı, Öncüpınar, Pazarkule gümrük kapılarının ise yine aynı şekilde yap-işlet-devret modeli çerçevesinde yenilenmesini planlıyoruz.
Yine son derece önemli bir durumda, pozisyonda olan Erenköy Lojistik Merkezinin oluşturulması çalışmalarımız devam ediyor. Burayla ilgili TOKİ'yle görüşmelerimiz sürdürülüyor. Talep edilirse ayrıntılı bilgi arz ederim. Halkalı Gümrük İdaresiyle, Çıldır ve Dilucu gümrük kapılarının temel atmak törenleri gerçekleşti, bunların 2015 yılında hizmete açılmasını planlıyoruz. Keza, Halkalı gümrüğünün taşınacağı Çatalca'daki yeni tesisler de bitti, şu anda bağlantı yollarının yapılmasını bekliyoruz, o da takriben beş-altı aylık süre içerisinde hizmete girmiş olacaktır.
Değerli arkadaşlar, gümrük kapılarında, gümrük işlemlerinde temel amacımız -yasalar çerçevesinde elbette, oradan herhangi bir taviz vermeden yani kayıp-kaçak konusunda, güvenlik konusunda herhangi bir taviz vermeden- işlemlerin hızlandırılması ve kaliteli hizmet sunulmasını hedefliyoruz. Tabii, ifade etmeye çalıştığım gibi yasa dışı işlemlerle mücadele temel amacımız yani ondan herhangi bir şekilde en ufak bir taviz vermeden bu işlemlerin hızlandırılması ve kalitenin yükseltilmesini hedefliyoruz. Bu çerçevede yeni uygulamalar var, onların sonuçlarıyla ilgili kısaca bilgi arz etmek istiyorum: Yeni özet beyan uygulamasını başlattık yani eşya ülkemize gelmeden, henüz hareket etmeden önce bununla ilgili gümrük idarelerimize özet beyan gönderiliyor. Önceden gelecek olan bu eşyayla ilgili, değerlendirme yapma, tespit yapma imkânı sağlıyor bize ve ayrıca bu işlemlerin daha önce kâğıtla yapıldığı dikkate alınırsa bu anlamda da bir tasarruf söz konusu. Özet beyan sistemi 2012 yılında yürürlüğe girdi, başarılı bir şekilde devam ediyor.
Yine, aynı amaçla hızlı geçiş hattı uygulaması yürürlükte. Özellikle sınırlardaki beklemeleri azaltmak amacıyla nakliyecilerimiz için yürürlüğe koyduğumuz hızlı geçiş hattı uygulaması söz konusu. Bu uygulamadan TIR elektronik ön beyan sistemini kullanarak ön beyanda bulunan nakliyecilerimiz yararlanabiliyorlar. Bu sayede tescil işlemleri sınır kapılarında bilgiler önceden geldiği için bu değerlendirme yapılabiliyor, kriterler esas alınarak risk değerlendirilmesi yapılabiliyor ve özel peronlar kullanılarak daha hızlı sürede bunların geçişleri sağlanıyor. Şu anda bu uygulama Kapıkule'de yürütülüyor. İkinci aşamada Dilucu ve Esendere hudut kapılarımızda hızlı geçiş hattı uygulaması yakında başlayacak.
Yine, aynı şekilde, kalite ve hızın artırılmasına yönelik olarak onaylanmış kişi statüsü uygulaması var, orada firmalar ya da işletmeler üç gruba ayrılıyor. Yani daha önceki kayıtlarına göre mükerrer mevzuatta ihlali bulunmayan, belirli bir dış ticaret hacmine ve güvenilirliğe ve kredibiliteye sahip, mali yeterliliği tespit edilmiş, tasdik edilmiş kişilere beklemeden, kolaylıkla gümrük işlemlerinin gerçekleştirilmesine yönelik olan bir uygulama. Şu ana kadar, geçen yıl, 2013 yılında ithalatımızın toplam yüzde 52'lik kısmı onaylanmış kişi statü belgesine sahip firmalar ya da işletmeler tarafından gerçekleştirilmiştir. Yalnız, burada hemen şunu belirtmemiz de fayda var: Bunların mal girişleri ya da ithalat işlemleri tamamen kontrolsüz yapılıyor anlamına gelmez. Yine genel "random" olarak, genel risk değerlendirmeleri çerçevesinde bunların da işlemleri denetlenmektedir.
Standart depo muafiyetiyle ilgili biliyorsunuz 2000 yılından beri bir uygulama var. Tırlar, otobüsler, çekiciler standart depoları kadar ÖTV'siz akaryakıtı Türkiye'ye sokabilmektedirler. Bu, bir teşvik uygulaması. İyi bir uygulama destek anlamında fakat son yıllarda ciddi bir suistimal söz konusu bu uygulamada. Bir geçim kaynağı hâline getirilmiş vaziyette. Sadece bu iş için, bunun ticaretini yapmak üzere, tırlar, otobüsler satın alınıyor ve hem gümrük kapılarında çok ciddi iş yoğunluğuna, yükün artmasına neden oluyorlar hem de ciddi bir ÖTV kaybına sebep oluyorlar. Bununla ilgili olarak geçtiğimiz günlerde bir Bakanlar Kurulu kararı çıkardık yani yine bu araçlar Türkiye'ye girişlerinde standart depo miktarı kadar ÖTV'siz yakıt alabilecekler ancak bir sonraki girişlerinde, bir önceki aldıkları akaryakıtın kendileri tarafından kullanıldığını belirlemeleri gerekiyor, daha doğrusu biz tespit edeceğiz onların kilometrelerinden. Onlarla ilgili bir şu anda bir cihaz geliştiriyoruz. Bu cihaz sürekli olarak orada yer alacak. Yani şöyle yapıyorlar, onun tespitleri de var: Geliyor, en yakın bir mahalde, bir istasyonda ya da başka bir yerde depodan satıyor, bu ÖTV'siz akaryakıtı satıyor sonra tekrar giriyor çünkü ortalama 100-150 kilometre katettikleri tespiti var bizde yani ÖTV'siz yakıt alıp Türkiye'ye girdikten sonra. Bununla ilgili de önümüzdeki günlerde... Tabii, geçişte biraz yumuşak olmasını istiyoruz açıkçası...
BAŞKAN - Transitler için bir sınır yok galiba.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Hayır, hayır. Onda standart depo muafiyet uygulamasını kaldırmıyoruz, çok önemli. Yani yine Türkiye'ye girişte standart depo miktarı kadar akaryakıtı ÖTV'siz olarak alabilecekler, onda hiçbir sorun yok. Fakat sorun şu: Bir sonraki tekrar gelişlerinde yani Türkiye'ye giriyor, sonra tekrar çıkıyor yurt dışına -Sarp'tan olabilir, Habur'dan olabilir, herhangi bir kapıdan olabiliyor- tekrar standart depo miktarı kadar akaryakıt aldıklarında bir önceki aldıkları kadar kilometre yapıp yapmadıklarını tespit edeceğiz. Niçin? O kadar kilometre yapmamışsa yani bir standart depo dolusu akaryakıtın...
BAŞKAN - Kullanmamışsa...
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun)- Evet, yani yapacağı kilometre kadar yapmamışsa aradaki farkın cezasız olarak ÖTV'sini alacağız, ceza tatbik edilmeyecek. Çünkü şu anda yaklaşık 1 milyon tırın bu imkândan faydalandığını, bunun yarısının kayıt dışı olduğunu tahmin ediyoruz. Bu da yaklaşık 1 milyon ton akaryakıta, motorine tekabül ediyor. Oradan da aşağı yukarı kaybımızı -tahminî tabii kaybımız- 2 milyar lira civarında, amacımız o. Tabii, sadece o değil çünkü bütün kayıt dışılığı da besliyor. Biz son bir ay içerisinde 950'nin üzerinde akaryakıt istasyonlarında tespitler yaptık yani kaçak akaryakıt, "marker"sız akaryakıt kullanıp kullanmadığı yönünde. Bu çerçevede 50'ye yakın akaryakıtı kapattık yani kapatıldı. Çok özel düzeneklerle -yine yerine geldiğinde bahsederim belki- mekanizmalarla... Bunları besleyen sistemlerden bir tanesi de bu yani bir girdiği zaman bu kadar akaryakıt ekonomiye kayıt dışı olarak, sonuna kadar kayıt dışılığı teşvik ediyor, besliyor; onun için buna önem veriyoruz. Bununla ilgili bilgisayar, yazılım programını bekliyoruz, daha doğrusu cihazın geliştirilmesini bekliyoruz. İnşallah en kısa zamanda bunu uygulamaya koyacağız.
Yine, gümrüklerdeki işlemleri hızlandırmak amacıyla tek pencere sistemine yakında geçiyoruz. Burada da, diğer kurumlarla ilgili yazışmalar, bilgi aktarımı gerekiyorsa bir gümrük işlemi sırasında, onların elektronik ortamda tamamen, kâğıt kullanmaksızın, gümrük idaremize aktarılması ya da teati edilmesi ve bu şekilde geçişlerin hızlandırılması amaçlanıyor.
Yine önemli düzenlemelerden bir tanesi -Pilot uygulamaya geçtiğimiz haftalarda başladık- konteyner ve liman takip sistemi. Şu anda Türkiye'ye yaklaşık yılda 4,5 milyon ton konteyner giriyor ama bunların alana girdikten sonra, limana, takip edilmesi mümkün değil. Alan içerisinde takip edilmesi mümkün değil, alanın hangi köşesinde, nereden nereye aktarıldığı, kaydırıldığı şeklinde izleme imkânımız yok, bunları çip gibi bir cihazla izleyeceğiz. Onun programları, her şeyi bitti, pilot uygulamaya da başladık kısa süre içerisinde, artık burada bütün konteynerler Türkiye'ye girdikten sonra, Türkiye gümrüklü ya da gümrüksüz sahalarına, bunların takibi mümkün olacak.
Yine değerli arkadaşlar, önemli düzenlemelerimizden bir tanesi, çok yakında uygulamaya koyuyoruz, tek durak sistemi. Şu anda ortalama olarak bir araç Türkiye'ye girişinde 5 kez sorgulanmakta, 5 defa işlem yapılmakta, en az üç ya da dört durakta durmaktadır, bir tır. Yani önce plaka tescil kayıt sistemine kaydolmakta, sonra tartı için kantarda durmakta, sonra pasaport kontrolü için bir başka şekilde bir başka durakta ya da yerde durmakta, sonra tescil işlemi, en sonunda çıkışta kontrol. 5 ya da 6 kez işlemden geçmekte. Şimdi, bunu teke indirmeyi hedefliyoruz. Bu işlemlerin 4 ya da 5 tanesi gümrükle ilgili, bizim teşkilatımızla ilgili, bir tanesi İçişleri Bakanlığıyla ilgili yani pasaport kontrolü. Onunla ilgili de görüşmelerimiz devam ediyor. Eğer orada bir mutabakat sağlanırsa pasaport işlemlerinin de o anda, tek noktada, tek durakta gümrük elemanlarımız tarafından yerine getirilmesi yani araç geldiğinde tek bir yerde duracak, bütün işlemler orada yapılacak, pasaport kontrolü dâhil ve devam edecek. Buna yönelik beş işlemi biz bir araya getiriyoruz ya da dört işlemi ama bir tanesiyle ilgili İçişleri Bakanlığımızla görüşmelerimiz devam ediyor, olumlu sonuçlandığı takdirde uygulamaya en kısa zamanda koyacağız. İlk önce Kapıkule'de, Sarp'ta ve Habur'da uygulayacağız ve sonra tüm kapılara teşmil edeceğiz.
Bütün bu anlattıklarımızla ilgili rakamları, yani gümrük işlem süreleriyle ilgili bazı rakamları sizlere arz etmek istiyorum.
Yine AK PARTİ hükûmetlerinin göreve geldiği tarihle karşılaştırarak, 2002 yılında ihracat beyannamelerinin yüzde 35'inin işlemleri ilk yarım saatte sonuçlandırılıyor idi, 2008 yılında bu oran yüzde 73'e çıkmış durumda yani ihracatla ilgili işlemlerin yüzde 73'ü 2008 yılında ilk yarım saatte, 2014 yılında yüzde 82 ilk yarım saatte...
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Bakan, özür dilerim ama sizin konuşmanızı bizim takip edebilme şansımız hiç olmuyor yani kitapçığa hiç bağlı değil. Nerede? Kartlardan okuyorsunuz herhâlde?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun)- Hayır, aynı da ben, tabii, özetini aldım ama bazı şeyleri de kendi...
İZZET ÇETİN (Ankara) - İzleyemiyoruz. Kitapçıktan takip etmeye çalışıyoruz konuyu, yakalayamıyoruz. Dolayısıyla...
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Tutanak olarak sonrasında...
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sonrası falan yok. Gümrük Bakanlığı gibi özel bir bakanlıkta böyle geçiştirmeye çalışılıyor gibi hissin daha baştan uyanması hiç doğru değil.
BAŞKAN - Hayır, hayır.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun)- Sayın Başkan...
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, eğer şunu derseniz: Oradaki bütün metni biliyorsunuz bütün bakanlıklar...
İZZET ÇETİN (Ankara) - Okuduğunuz metninizi bize bir verin de takip etme şansımız olsun.
SADIK BADAK (Antalya) - Sayın Çetin, siz ferasetli bir insansınız, konuşmasından da anlarsınız.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun)- Sayın Başkan...
MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Babacan'ın da elindekileri gördük değil mi? Sarıyla çizmiş hepsini yani, dersini çalışmış
BAŞKAN - Arkadaşlar...
İZZET ÇETİN (Ankara) - Biz edemedikten sonra Sayın Badak, sen nasıl yapacaksın?
SADIK BADAK (Antalya) - Vallahi ben takip edebiliyorum, benim bir sıkıntım yok.
BAŞKAN - Sayın Çetin, nasıl takip edemediğinizi bilmiyorum. Sayın Bakanım açıklasın kendisi.
Buyurun Sayın Bakanım.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun)- Şimdi, değerli arkadaşlar, bütün bu veriler dağıtılan kitapçıkta var, daha ayrıntılısı var. Ben özetleyerek geçiyorum.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Hepsini yakalayabilmek için zamana ihtiyacımız var.
SADIK BADAK (Antalya) - AK PARTİ hükûmetlerini yakalamak zor. Biraz hızlanacaksınız.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun)- Arkadaşlar, zaman sınırı var. Yarım saat içerisinde toparlamamız gerektiği ifade edildi, o yüzden mecburen öyle yapıyoruz, kısaltmak durumundayız.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Bakan, itirazımız yok ama o özet metin de olsaydı oradan giderdik.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun)- Anladım. Yani en geniş kapsamıyla daha ayrıntılı olan metin dağıtıldığı için orada, burada olmayan birçok...
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Öbürünü de dağıtırsanız memnun oluruz.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun)- Memnuniyetle. Olur, tamam.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sizi Grup Başkan Vekilliğinizden tanıyoruz...
BAŞKAN - Arkadaşlar, şimdi, espri bir yana ama şöyle yani daha detaylısı önünüzdeyken özetlemek tam tersine bir şey...
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ama hep dağıtılıyor.
BAŞKAN - Biliyorum, haklısınız.
Bu şekilde bir üslup Sayın Bakan...
İZZET ÇETİN (Ankara) - Yani bir mazeret bulma, bir de bir katıl Başkan. "Evet, arkadaşlar, Komisyon üyeleri bunu takip edebilmeli." de.
BAŞKAN - Ben Sayın Bakanı dinleyerek takip ediyorum arkadaşlar.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, usul hakkında...
BAŞKAN - Ama...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - "Takip etme" deyince, biz bunu takip edemiyoruz, Gümrük Bakanlığı da bu kaçak sigaraları takip edemiyor. Gümrük Bakanlığına 300-400 metre mesafeden daha biraz evvel alıp geldiğimiz sigara bunlar.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun)- Biraz sonra bilgi arz edeceğim onunla ilgili.
BAŞKAN - Sayın Milletvekilim, "Kaçak sigara" diyorsunuz, kaçak sigaranın satışı da yasak ama alınması da yasak yani.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Hediye gelmiş.
BAŞKAN - Hediye mi geldi Sayın Milletvekilim?
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ben Sayın Bakana takdim edeceğim.
BAŞKAN - Sonra.
Arkadaşlar, bakın, sunumun şeyini bozmadan... Sonunda, bittikten sonra takdim...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yani biz bunları konuşmayacak mıyız Sayın Başkan?
BAŞKAN - Hayır, bittikten sonra...
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Kaçak sigaraları Mevlüt Ağabey eskiden Tarım Bakanına verirdi, Ticaret Bakanına değil ki, gene karıştırdınız.
SADIK BADAK (Antalya) - Siz kaçak sigara mı içiyorsunuz?
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ben sigara içmiyorum.
BAŞKAN - Arkadaşlar...
(AK PARTİ sıralarından "Kaçak sigara reklamı yapıyorsunuz." sesi)
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sizin reklamınızı yapıyorum, kaçakçılıkla mücadele reklamı. Sınırlar kevgire dönmüş, ülke teröriste neredeyse teslim olacak, hâli pürmelalinizi gösteriyorum.
BAŞKAN - Ama bunu sunumdan sonra yaparsanız daha iyi olur.
Sayın Bakanım, buyurun.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun)- Teşekkür ederim.
İzlemeyi kolaylaştırmak amacıyla ben, aynı başlıkları, ortak başlıkları konuşmam sırasında sizlere takdim edeceğim. Şu anda 29'uncu sayfada "Gümrük İşlem Süreleri ve Hat Oranları" başlıklı bölümle ilgili bilgi arz ediyorum, şu anda söylediğim tüm bilgiler orada var değerli arkadaşlar.
Şunu da söyleyeyim yani bilgi saklamak ya da kaçırmak tam tersi olur yani eğer burada benim arz etmeye çalıştığım bilgiler kitapçıkta olmasaydı o zaman öyle bir şey söz konusu olabilirdi ama o bilgilerin tamamı daha fazlasıyla dağıtılan kitapçıkta yer aldığı için böyle bir şey tabii ki söz konusu değil.
Şimdi, yine aynı şekilde, ihracat işlemlerinin yüzde 70'i ilk dört saatte sonuçlandırılırken 2008 yılında bu oran, yüzde 90'a ve 2014'te yüzde 95'e ulaşmış durumdadır.
İthalatla ilgili rakamlar var, zamandan tasarruf için onları geçiyorum.
ADNAN KESKİN (Denizli) - Geçmeyin, onu da bilelim.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun)- Peki,.
İthalatta ise 2002 yılında işlem gören beyannamelerin yüzde 48'inini işlemleri ilk sekiz saatte gerçekleştirilirken, yüzde 75'inin işlemleri ilk yirmi dört saatte tamamlanmışken, 2998 yılında işlem gören beyannamelerin yüzde 56'sının işlemleri ilk sekiz saatte yani 48'den 56'ya çıkıyor oran. Yüzde 70'inin işlemleri ise yirmi dört saat içinde tamamlanmış. 2014 yılında ise, ilk on ayında bu oranlar ilk sekiz saat için yüzde 58, ilk yirmi dört saat için yüzde 73 olarak gerçekleşmiştir.
İhracat işlemlerinde ortalama işlem süreleri dikkate alındığında, ortalama bir ihracat işleminin süresi 2002 yılında on saatin üzerinde iken 2014 yılının ilk on ayında bu süre iki saat otuz dokuz dakika olarak gerçekleşmiştir.
Yine, gümrük idarelerimizle ilgili bazı istatistiki rakamları paylaşmak istiyorum. 2014 Ocak-Ekim döneminde gümrüklerimizden gerçekleştirilen ihracatımız 131 milyar 751 milyon dolar, ithalatımız 199 milyar 92 milyon dolar. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 66'dır. Son on iki aylık dönem yani son bir yıl itibarıyla baktığımızda, ihracatımızın bir önceki on iki aylık dönemine göre yüzde 5,5 artarak 159 milyar 127 milyon dolar, ithalatımızın ise yüzde 1,7 azalarak 243 milyar 646 milyon dolara ulaştığı görülecektir. Ekim geçici verilerine göre, ihracatımız 13 milyar 209 milyon dolar, ithalatımız ise 19 milyar 411 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2013 yılının aynı dönemine göre kıyaslandığında ihracatımızdaki artış yüzde 7,9; ithalattaki azalma ise yüzde 2,5 oranında gerçekleşmiş ve ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 68 olarak gerçekleşmiştir.
Değerli arkadaşlar, 2013 yılında tüm sınır kapılarımızdan 4 milyon 136 bin 341 araç girişi, 4.124.811 araç çıkışı, yine aynı dönemde 45.172.750 yolcu girişi, 44.949.900 yolcu çıkışı olmuştur. Yine 2013 yılının ilk on ayında 3.492.046 araç girişi, 3.477.274 araç çıkışı ve 45.026.250 yolcu girişi, 44.203.577 yolcu çıkışı gerçekleşmiştir. 2014 yılının aynı dönemine göre kıyaslandığında araç girişlerinde yüzde 1, araç çıkışlarında yüzde 1'lik artış, yolcu girişlerinde yüzde 8, çıkışlarında ise yüzde 10'luk bir artış olduğu görülmektedir.
Şimdi uzlaşma müessesiyle ilgili bölüme geçiyorum. Biraz atladım orada, esas dağıtılan metinde. Uzlaşma müessesi gümrük vergilerinde 2011 yılında uygulamaya başlanmıştır. Uygulamaya başlandığı 2011 yılı ağustos ayından 2014 yılı eylül ayı sonuna kadar geçen süre zarfında toplam 8.161 uzlaşma başvurusunda bulunulmuş; bunlardan 419'u uzlaşma kapsamına girmediği için reddedilmiş ve 6.995 adedi uzlaşmayla sonuçlandırılmış ve 358 tanesinin ise incelemeleri devam etmektedir.
Kaçakçılıkla mücadele. Şimdi biraz önce gündeme gelen sigara konusu da dâhil olmak üzere gene kaçakçılıkla mücadeleyle ilgili bugüne kadar yaptıklarımız hususunda bilgi arz etmek istiyorum. 2013 yılında uyuşturucu madde, akaryakıt, sigara ve ticari eşya olmak üzere toplamda 1 milyar 88 milyon değerinde kaçak eşyaya el konulmuştur. 2014 yılında ise on ay, ekim sonu itibarıyla rakamlar şu şekildedir: 520 milyon lira değerinde elektronik eşya, 257 milyon lira değerinde araç, 147 milyon liralık uyuşturucu, 113 milyon liralık akaryakıt, 47 milyon liralık sigara ve tütün mamulleri, 247 milyon lira değerinde diğer çeşitli eşya gruplarında yakalama meydana gelmiştir. Toplam yakalama değeri olarak 2013 yılının aynı dönemine göre, 2014 yılının ilk on ayında yüzde 54'lük bir artış söz konusudur ve rakam 1 milyar 333 milyon liraya ulaşmıştır.
Uyuşturucu madde kaçakçılığı gerçekten çok önemle durduğumuz ve üzerinde ciddi mücadele verdiğimiz bir alan. Türkiye konumu itibarıyla her taraftan bu konuda ciddi bir baskıyla ve saldırıyla karşı karşıya. Şimdi, yani hem Türkiye geçiş noktası hem de hedef ülke konumunda, özellikle sentetik uyuşturucular açısından hedef ülke konumunda. Dolayısıyla hem girişlerde hem çıkışlarda uyuşturucuyla mücadeleyi etkili bir şekilde yürütmemiz gerekiyor. Uyuşturucu Türkiye'ye girerken ve Türkiye'den çıkarken bütün yöntemleri kullanabiliyorlar. Yani tır içerisinde, konteyner içerisinde, hızlı kargoyla, insan üzerinde, kişilerin üzerinde, her türlü yöntemi kullanarak bunları getirebiliyorlar ya da götürebiliyorlar. Mesela en son Kolombiya'dan gelen bir muz konteyneri içerisinde -yanlış rakam hatırlamıyorsam- 56 kilogramlık bir kokain yakalanması söz konusu oldu ve biz de bunun üzerine Güney Amerika'dan gelen tüm konteynırlarla ilgili olarak fiilî tespit yaparak ithalatını hiçbir istisna olmaksızın gerçekleştirmeye başladık. Şimdi, tabii bu şekildeki bir yöntemi kullandığımız zaman, yani tüm gelen konteynerlerin ve taşıtların, araçların fiziki olarak muayeneye tabi tutularak ithalatının gerçekleştirilmesi hız noktasında ve hizmetin kalitesi noktasında ciddi problemleri karşı karşıya getiriyor. Dolayısıyla onu bütün alanlarda kullanma imkânımız, uzun süreli kullanma imkânımız yok. Biz onun yerine teknolojinin tüm imkânlarını kullanarak bu hedefe ulaşmak istiyoruz, özellikle x-ray cihazları. Nihai hedefimiz, Türkiye'ye gelen araçların ve konteynerlerin tamamının x-ray denetiminden geçirilmesi. Şu anda bu oran yaklaşık yüzde 3,6 civarında. Yani Türkiye'ye giren araçların yüzde 3,6'sı ki sayı olarak da 183.250 adet araç, konteyner x-ray cihazından geçirilmiş. Konteyner olarak bakıldığında rakam daha da düşük. Yaklaşık yüzde 1'i civarında konteyner Türkiye'ye girerken x-ray cihazından geçirilebilmiş. Bunlar da belirli risk kriterleri çerçevesinde değerlendiriliyor ve ona göre otomatik olarak sistem bunları x-ray'e yönlendiriyor, hem araçlar için hem konteynerler için. Tabii bu oranların yeterli olduğunu söylemek mümkün değil. İlk kez x-ray cihazları 2003 yılında satın alınıyor ve hizmete başlıyor. Şu anda toplam bir tanesi tren x-ray'i olmak üzere 38 tane araç x-ray'i faaliyette. Bir x-ray'in maksimum günlük tarama kapasitesi 110 civarında ama son teknolojik gelişmelerle bu sayının 200'e çıktığı şeklinde bilgiler henüz daha teyit edilmedi ama araştırmamızı yürütüyoruz. Nihai hedefimiz tüm araçların girerken ve konteynerlerin tamamının ve parsiyellerin, parçaların x-ray'den geçirilmesi. Bunun ilk uygulamasını Halkalı gümrüğünün taşınacağı Çatalca'da gerçekleştireceğiz. Orayı ona göre dizayn ettik. Henüz daha açılmadı. Bağlantı yolları yapılıyor. Yapıldıktan sonra oraya parsiyel taramada kullanılmak üzere, parça yük taramasında kullanılmak üzere toplam 23 tane x-ray cihazı satın alacağız ve oraya gelen tüm parsiyellerin tamamı istisnasız x-ray'den geçirilecek ve bu görüntüler aynı zamanda merkeze de gönderilecek. Yani oradaki inisiyatifi sadece oradaki teknik elemanın tekeline bırakmayacağız. O bilgiler, görüntülerin tamamı aynı zamanda hem depolanacak hem de merkeze gönderilecek ve bunu bilecek kendileri de çünkü şu andaki sistemde, şu andaki tüm tarama değerlendirmelerinde teknisyenler o bilgileri orada değerlendiriyorlar. Onun dışında başka ayrıca kontrolü söz konusu değil. Ona da geçiyoruz, tüm x-ray'ler için geçiyoruz, burada da özellikle geçiyoruz.
Ve şu soru akla gelebilir. Belki o zaman müşteriler burayı tercih etmeyebilir diye düşünülebilir ama biz onların da tedbirini aldık. Ta Kapıkule'den girdiği zaman o araçları biz buraya yönlendireceğiz ve hepsi, parça, parsiyel taşıyan, yük taşıyan tüm tırları İstanbul'dan buraya gelene kadar hem -biraz sonra arz edeceğim- ATS cihazıyla izleyeceğiz. Hattan çıkamayacak, duraklayamayacak, durması gereken yerler belirlenecek, onlar da kameralı sistemlerle yirmi dört saat izlenecek, canlı olarak merkezden, bizim komuta kontrol merkezimizden ve onların ithalatlarını o şekilde gerçekleştireceğiz. Bizim bu uygulamamız için de güzel bir örnek, pilot uygulama olacak burası. Yani diğer tüm araç girişlerinde ve konteyner girişlerinin tamamının x-ray yoluyla denetlenmesi hedefimiz için de güzel bir örnek olacak. Böyle bir proje için yaklaşık 1,5-2 milyar civarında bir kaynağa ihtiyaç var. Yani tüm araçların ve tüm giren, ithalatlı tüm malların bu denetimden, yüzde yüz denetimden istisnasız geçmesi için bu sistemin kurulması için ilk hesaplamalarımıza göre yaklaşık 1,5 ile 2 milyar lira arasında bir kaynağa ihtiyaç var. Bu kaynak sağlanacak.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bu IŞİD'in olduğu sınır kapılarında da var mı?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Bütün gümrük kapılarımızda, altını çizerek söylüyorum, tüm gümrük kapılarımızda, hepsinde bu sisteme geçilmesi hedefimiz. Tabii elbette başlangıçta...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Yani şu an yok.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Şu anda var ama oranları söyledim.
BAŞKAN - Bir on dakika daha mümkünse Sayın Bakanım, buyurun.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Tamam Sayın Başkanım.
Şimdi, biz bunu tüm kapılarda yüzde yüz oranında gerçekleştirmek için hedefimiz olduğunu... Şu anda var, şu anda var ama bu oranlar yetersiz. Onu ifade etmeye çalışıyorum.
Ülkemizde bu uyuşturucu kapsamında ilk kez 2010 yılında Çin Halk Cumhuriyeti ve Avrupa ülkelerinden hızlı posta, kargo taşımacılığıyla Bonzai türü maddelere yönelik olarak da özel tedbir almış durumdayız. Bununla ilgili 3 bin tane kit gümrüklere dağıtıldı. 2 bin tanesi Bonzai tanımaya ayarlanmış vaziyette çünkü orada toz olarak beyan ediyor, herhangi bir kimyasal toz olarak. Onun Bonzai ya da ona benzer kimyasal sentetik uyuşturucu olup olmadığının tespiti çok önem kazanıyor. Onun için böyle bir çalışma yaptık. Yoğun olarak hızlı kargo yöntemiyle geldiği noktasında bir kanaat var Bonzai ve sentetik maddelerin, diğer yöntemler yanında. Aslında hızlı kargoların tamamı x-ray'den geçiyor ama teknik değerlendirmenin yeteri kadar yapılabilmesine imkân sağlayacak sürede geçmiyor, hızlı geçiyor yalnız, çok hızlı geçiyor. Onu da yavaşlatıyoruz. İlave x-ray cihazları satın alıyoruz. Yıllık yaklaşık 400 bin civarında hızlı kargo adedi geliyor Türkiye'ye. Bunun da, inşallah, tamamını x-ray'dan geçireceğiz ama bu bilgilere de merkeze gönderilecek ve aynı zamanda yaklaşık dört-beş dakika kadar teknik elamana değerlendirme imkânı sağlayacak, yani o görüntüyü tahlil etme imkânı sağlayacak zamanı da vereceğiz.
Tütün mamulleriyle ilgili de çok özel, yeni bir çalışma başlattık. Gerçekten Türkiye'de ciddi anlamda bir sigara kaçakçılığı söz konusu. Farklı rakamlar var ama yaklaşık olarak 3-4 milyar lira arasında vergi kaybına yol açacak şekilde bir sigara kaçakçılığı olduğuna genel olarak inanılıyor.
Bununla ilgili olarak, 21 Eylül 2014 tarihinden itibaren kaçak sigaraların yoğun olarak tespit edildiği 14 ilde market, büfe, depo ve benzeri yerler ile tezgâh altı, sokaklar ve diğer açık alanlarda Bakanlığımızın taşra birimlerince denetimlere başlanmıştır. Çok hızlı bir şekilde sonuç alıcı bir yöntem olarak görüyoruz. Hem gümrüklerden girişinin engellenmesi hem de bunların girdikten sonra Türkiye'ye satımının engellenmesi, ikisini birlikte, kombine olarak mücadelemizi sürdürüyoruz.
Biliyorsunuz, en son yapılan bir düzenlemeyle bu tür satışlarda yani sigaraların içerdeki satışlarındaki ceza alt limiti iki yıldan üç yıla çıkarıldı. Oradaki amaç da ertelenmesini, paraya çevrilmesini engellemek. Dolayısıyla bu yapacağımız çalışma, bu değişiklikle birlikte düşünüldüğünde anlam kazanıyor. Çünkü bir tane sigara bile satsa belki sosyal açıdan falan eleştirilebilir ama zincirin bütün halkalarını sağlam tutmadığınız zaman tam olarak sonuç alamıyorsunuz. Ceza Kanunu'nda yapılan bu değişiklikten sonra bu mücadele hız kazandı ve önümüzdeki günlerde yakalamalar, ki başladı şu anda yakalamalar, hızlı bir şekilde başladı. Onları, inşallah, büyük oranda ortadan kaldıracağız ve kabul edilebilir, minimize etmek için bütün mücadelemizi sürdüreceğiz.
Bir de, Sayın Başkan, son olarak -tabii, diğer konular kalıyor ama artık sorular çerçevesinde inşallah cevap vermeye çalışırım- akaryakıt kaçakçılığıyla ilgili mücadele konusunda kısaca bilgi arz etmek istiyorum.
Bir tanesini söyledim, standart depo çerçevesindeki tedbirimizi söyledim. Ayrıca, gemiyle gelen akaryakıtla ilgili olarak da çok radikal bir düzenleme yaptık. Onunla ilgili mevzuatımız, çalışmamız tamam. Şu anda Türkiye'ye gemilerle gelen akaryakıt denizin yaklaşık 6-7 kilometre açığından boru hatlarıyla pompalanmakta ve içeriye dağıtılmaktadır.
Ben Mersin'deki bu akaryakıt depoları... Yani bir akaryakıtın gemiden indirilmesi ile dağıtılması, bütün aşamalarına kadar yerinde görme imkânımız oldu, ki yaklaşık yedi saatlik bir zaman harcadık orada.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Bizi çağırmadınız Sayın Bakan. Biz de eşlik ederdik size.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Açıkçası aklımıza gelmedi.
Şimdi, orada şunu gördük: O kadar karışık mekanizmalar var ki. Boru hatlarıyla, tamam orada mühürler var ama o mühürlerin çok caydırıcı olabileceğini ben açıkçası düşünmüyorum. Ve uzaktan kumandayla bütün o yönlendirmeler yapılabiliyor teknik olarak bu mümkün. Biz vergilendirmeyi iki yöntemle yapıyoruz: Bir tanesi, gemi geldiğinde gemideki tanklar ölçülüyor survey yöntemiyle, bir rakam ortaya çıkıyor. Daha sonra bir de boru hatlarıyla basıldıktan sonra tanklara orada ölçüm yapılıyor. Hangisi yüksekse oradan vergilendiriyor. Teminata bağlanıyor. Nihai vergilendirme bu değil ama. Nihai vergilendirme içerde yapılıyor. Bu çok önemli bir ayrıntı. Nihai vergilendirme yapıldıktan sonra ona ilişkin belgeler gönderiliyor ve mahsup ediliyor. Yani teminat çözülüyor. Fakat kontrol kolay değil. gemiyle bastıktan sonra millileşme aşamasından sonra, o aşama için de geçerli, ondan sonrası için de geçerli. Dolayısıyla bunu kökten çözecek bir düzenleme yaptık şu anda. Vergilendirmeyi gemiden çıktığı anda yapacağız. Bununla ilgili özel sayaçlar geliştiriyoruz şu anda. Sayaç imalatı devam ediyor. Boru hattıyla karaya çıktığı ilk noktada biz sayaçlarımızı koyuyoruz, sayaçtan geçiyor ve o sayaç miktarıyla çıkan rakamı vergilendiriyoruz. Oradan geçen rakam neyse, hangi miktarsa biz vergi tahakkuk ettiriyoruz ve kesinleştiriyoruz. Ondan sonrasının hiç önemi yok.
BAŞKAN - Gümrük girişini de oraya alıyorsunuz.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Evet, aynen öyle. Yani tüm vergilendirme işlemini orada yapıyoruz.
Sayaçlar son derece teknik, binde 1'in altında hata payıyla çalışan sayaçlar. Onlar zaten şu anda sektörde kullanılıyor. Yani ne kadar kaçak giriyor açıkçası bilemiyoruz. Tabii, birtakım iddialar söz konusu ama teorik olarak mümkündür. Teorik olarak mümkün olduğunu söyleyebiliriz bunun. Bu yöntemle kaçak oranı sıfıra inecek.
Ayrıca, bir şey daha var. Bazı gemilerde yedek tankların, gizlenmiş tankların kullanıldığı iddiaları ve evet, bazı tespitler de geçmiş yıllarda ortaya çıkmış. Yani survey yapılan, ölçüm yapılan bir tank var, bir de altında veya geminin başka yerinde başka tanklar var. Onu bırakın, benzin istasyonlarında dahi, kapattığımız 230'un üzerindeki benzin istasyonunun çoğunda da -görüntüler var aslında- aşağıya çok teknolojik düzenek kurmuşlar. Uzaktan kumandayla anında değiştirebiliyor, "marker"lı "marker"sız olarak değiştirebiliyor ve gemilerde bu çok daha mümkün çünkü büyüklüğü dikkate alındığında.
Şu andaki yöntemde sadece geminin üzerindeki tanktaki, depodaki akaryakıtın tespiti yapılabiliyor.
BAŞKAN - Bir nevi beyan edilen...
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Evet.
Gizlininki yapılamıyor. Ama bu yöntemde tümü tespit edilebiliyor. Çünkü Türkiye'ye girdiği anda, giren ne kadar varsa, girenin yüzde 100'ünü de tespit ediyoruz. Ne kadar varsa tümünü vergilendiriyoruz.
Sektörün de bundan etkilenmemesi için yani bu düzenlemenin hiçbir şekilde ilave maliyetlere yol açmaması, keza tahsis edilen vergilerde gecikmeye yol açmaması için ödeme süresini bir ay erteliyoruz. Yani kesinleştiriyoruz, tahakkuk ettiriyoruz, bir ay erteliyoruz, bir ay sonra ödeyecek.
Neden bir ay sonra ödeyecek? Şunun için: Şu anda bu şekilde ithal edilen akaryakıtın ÖTV'sinin hazineye girme süresi yirmi sekiz buçuk gün yani bir ay. Eğer hemen tahsil ederse bu 5 kuruşluk bir zam olarak karşımıza çıkacaktı çünkü ilave finansman yükü gelecek çünkü ithal edenler bu vergiyi yirmi sekiz buçuk günde hazineye ödüyorlar. Bir aylık bir süre hem bir ilave zamma neden olmayacak hem de hazine açısından bir kayba yol açmayacak. Bir buçuk günlük bir gecikme -ortalama olarak söylüyorum- söz konusu. Onu da konuştuk Maliye Bakanlığıyla. Bir sorun teşkil etmeyeceğini söylediler.
Dolayısıyla, böyle nötr, fiyatı etkilemeyecek ama yüzde 100 bu konudaki giren gemiyle gelen akaryakıt kaçağını sıfıra indirecek düzenlemeyi yaptık yani tebliğimiz yayınlandı. Cihazların üretilmesini bekliyoruz şu anda. İnşallah, en kısa süre içerisinde onları da uygulamaya koymuş olacağız.
Zamanımız var mı Sayın Başkanım?
BAŞKAN - Tabii, buyurun Sayın Bakanım.
Toparlayabilirseniz...
MUSA ÇAM (İzmir) - Bakanı büyük bir keyifle dinliyoruz Sayın Başkan.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Teşekkür ederim.
Bu x-ray'la ilgili isterseniz biraz ayrıntılı bilgi arz edeyim. 2014 yılında önce 4 planlanmıştı 10'a çıkardık, şimdi 25'e çıkaracağız araç x-ray için. Bir tanesinin yaklaşık 200 aracı... Henüz o bilgi tam teyit edilmedi teknik olarak ama bir günde 200 tane aracı tam, sağlıklı bir şekilde tarayabildiği şeklinde bilgiler geldi. O şekilde olursa işimiz bayağı kolaylaşacak.
Ayrıca, şu ana kadar 2014 yatırımlarıyla 10 adet havalimanı ve 1 adet...
Bir de diğer ufak şeyler için var x-ray tarama cihazları. Benim onları söyleme imkânım olmadı.
Burada, yine, karşılaşacağımız en büyük problemlerden bir tanesi, gümrüklerimizde, özellikle limanlarda denetim amaçlı x-ray cihazlarıyla ilgili bir yer planlamasının yapılmamış olmasıdır. Hatta olan yerlerde de en kötü tarafta... Şu anda ortalama -bu da önemli bir bilgi- 65 ila 70 araç tarıyor, olan cihazlarımız. Onlar da verimli kullanılamıyor. Nedeni de yerleriyle ilgili. Özellikle liman işletmecilerinin bu konudaki uygulamalarından kaynaklanıyor.
Şimdi, bunların hepsini değiştiriyoruz. Tamamını değiştiriyoruz. Bununla ilgili mevzuat değişikliği düzenlemelerini yaptık. Yani bir denetim için bir konteyneri oynattığımız zaman yerinden, liman işletmesi çok büyük paralar tahakkuk ettiriyor "ücret karşılığı" adı altında ithalatçı firmaya. Bu da, tabii, ciddi sıkıntıları beraberinde getiriyor. Fakat Gümrük Kanunu'nda bize verilen bir yetki var: "İlgili idareler gümrük denetimiyle ilgili kolaylığı sağlamak ve ne gerekiyorsa yapmak zorunda." şeklinde. Böyle bir yetkimiz var. O yetki çerçevesinde bu ücretleri de düşürüyoruz. Ve bu x-ray'ların yer alacağı pozisyonları artık bundan sonra mantıklı şekilde yerleştiriyoruz. Yani araç girmeden önce ya da mal girmeden önceki noktaya yerleştiriyoruz. Hatta 1 kilometre uzakta olan x-ray bir noktamızda... Onların tamamını değiştiriyoruz ve daha etkili bir şekilde sonuç alıcı hâle getiriyoruz inşallah.
Yine, önemli düzenlemelerden bir tanesi de transit ticaretteki uygulama. Şu anda transit ticaret, bir petrol transit ticareti var Türkiye'de yani Habur'dan Mersin Limanı'na geliyor. Bu araçlar "Araç Takip Sistemi" adı verilen bir cihazla izleniyor. Yani Habur'dan çıktığı zaman o cihaz takılıyor, o cihaz merkezdeki komuta merkezinden takip ediliyor, tüm bilgiler de orada görülebiliyor ve Türkiye'den çıktığı zaman da cihaz sökülüyor. Yani transit kapsamında, Türkiye'de malı bırakmasın, herhangi bir yere boşaltmasın yani bir kaçak olmasın şeklinde, bu amaçla yapılıyor. Akaryakıt ticaretinde bu araçların yüzde 100'ü ATS'yle, Araç Takip Sistemi'yle izleniyor ama diğer mallarda bu izleme oranı yüzde 20. Orada da yine risk değerlendirme çerçevesinde, mal grupları itibarıyla, tırın geldiği ülke itibarıyla, tırın sahibi şirket itibarıyla bir risk değerlendirmesi yapılıyor ve yüzde 20'si takip ediliyor. Yani Kapıkule'den çıkıp diyelim Suriye'ye, Irak'a transit mal götüren bir tır veya da iç gümrüklerde, orada çıkıyor ama iç gümrüklerde nihai gümrükleme işlemi yapılacaksa yine takip ediliyor ATS sistemiyle. Burada oran yüzde 20, şimdi bunu yüzde 100'e çıkarıyoruz. Bunun için 6 bin tane cihaza ihtiyacımız vardı, ihalesini yapmak üzereyiz şu anda -belki de yapıldı, tam şey yapamadım ama- yapılmak üzere. Yani artık araçların tümünü, yüzde 100'ünü izleyeceğiz.
Ayrıca, daha önemli bir şey yapacağız, şu anda bu araçlar için bir güzergâh belirlenmiş durumda değil, biz zorunlu bir güzergâh belirleyeceğiz, bu araçlar o güzergâhtan gitmek zorunda kalacaklar -transit araçlar için söylüyoruz- duramayacaklar, güzergâhın dışına çıkamayacaklar. Sistem anında merkezden, hemen, saniye geçmeden o ihlali ikaz edecek. Duraklama yerleri bizzat Bakanlığımız tarafından belirlenecek ve o yerleri -orada da yarım saati geçemeyecek- yirmi dört saat kamerayla merkezden sıfır ölü noktayla izlenebilir hâle getireceğiz ve bunu sağlayan duraklama yerlerine izin vereceğiz yani oralarda duraklayabilecekler, başka yerde duraklayamayacaklar çünkü şöyle yapılıyor: Tır yolda giderken yolun kenarına çekiliyor, içindeki kıymetli eşya boşaltılabiliyor, diyelim ki transit ticaret kapsamında elektronik eşya taşıyor, boşaltılabiliyor -on dakikada boşaltılır, on beş dakikada boşaltılır- ve devam ediyor. Bunu önlemek için durduğu anda, anında en yakın ekiplerimiz hemen müdahale edecekler, gidecekler fiilî olarak çünkü yeteri kadar ekibimiz var zaten. Keza güzergâhın dışına çıktığı zaman...
VAHAP SEÇER (Mersin) - Ürünü değiştiriyor, daha az kaliteli ürün koyuyor yani malı boşaltmaz.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Tabii, tabii yani o çok yaygın. Tabii, yani bütün dünyada bu yapılıyor, Türkiye'deki yöntemlerden bir tanesi de bu.
Hedefimiz burada da sıfır hatayla çalışmak, daha doğrusu sıfır hata değil de yüzde 100 denetimle çalışmak ve tüm araçları, çıkış noktasından varış noktasına kadar tamamını takip etmek ve orada incelemek.
Şimdi, son olarak, Başkanım, izninizle...
VAHAP SEÇER (Mersin) - DİR kapsamında giren ve çıkan mallara da ilave tedbirler...
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Nasıl?
VAHAP SEÇER (Mersin) - DİR kapsamında giren ve çıkan...
BAŞKAN - Onlar için soru olursa onu daha sonra soruyla açıklayın isterseniz.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Şimdi mi şey yapayım? İsterseniz şimdi de söyleyebilirim.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Daha sonra...
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Daha sonra mı? Peki, tamam.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, vakit daraldı, onun için.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Bir şey daha vardı ama peki, Sayın Başkanım, ben diğer konuları isterseniz soru bölümünde...
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.