MAHMUT TANAL (İstanbul) - Çok teşekkür ederim.

Değerli Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlar, değerli Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü, bürokrat arkadaşlar ve basın mensupları; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Öncelikle, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum; ailelerine sabır, milletimize başsağlığı diliyorum.

Değerli Başkanım, kitap meselesi... Bu maalesef benim yaram oldu. Siz, bu Komisyondaki her milletvekili arkadaşımızın hakkını, hukukunu savunmakla yükümlüsünüz ve bugüne kadar -değerli, 2'nci, 3'üncü Genel Müdürümüz değişiyor- bu kitap listesi, cezaevinde bulunan kitapların listesi verilmiyor. Biz milletvekili olarak niçin burada Komisyon kurduk? Denetlemek için. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bize bu kitap listesini vermediği için ben bu denetleme görevimi yapamıyorum. Yapamadığım için... Bunu engelleyen kim? Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü. Komisyon Başkanımız olarak görevlerini yapmadıkları için suç duyurusunda bulunmanızı talep ediyorum, Komisyon Başkanımız olarak. Yani arkadaş, bu Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü kitap listesi niye bize verilmez, sebebi ne? Neyi benden kaçırıyorsunuz? Neyi kaçırıyorsunuz benden? Orada hangi gizli kitap var veya sizin kendinize güvenemediğiniz hangi kitapların listesi orada var? Sebebi ne? Yani madem şeffafsa... Gerçekten yani evet tempo düşük ama yeter Sayın Başkanım, sizden istirham ediyorum. Demek ki orada karanlık, kirli bir ilişki var, kendilerine güvenilmeyen bir ilişki var. Kitap listesini verin arkadaş. Açıkça, dürüstçe vermiyorsanız "Ben vermiyorum." deyin, ben de bileyim. Yani ben size gayrimeşru bir iş talep etmiyorum ki, resmî bir iş talep ediyorum. Türkiye'de her cezaevinde kaç tane kitap var, listesi nedir? Bakın, burada dahi geçiyor; sizden istirham ediyorum.

Gelelim kitapla ilgili... Burada o dönemde Komisyonda olan arkadaşlarımız yok, memur arkadaşlarımız da herhâlde yok. Roma Cezaevine gittik. Çok güzel bir uygulama; Sayın Başkanım, kişi cezaevine girdiği zaman kişinin eğitimine, mesleğine, bugüne kadarki alışkanlıklarına göre kütüphanede 2 tane kitap hemen kapıya konulur, cezaevine girdiği o ilk günlerde sıkıntısını o kitaplarla giderir yani talep olmadan kendiliğinden oraya konulur. Bence böyle bir uygulama getirilmesinde yarar var.

Evet, raporu düzenlemede emeği geçen tüm arkadaşlara ben teşekkür ediyorum. Muhalefet şerhini de nazara alarak o şekilde... Evet, iyi ama daha kaliteli bir standardı yakalamak herhâlde hepimizin hakkıdır; toplumumuz için hakkıdır, insanlarımız için hakkıdır diyorum. Olayı burada uzatmadan son cümlem şu olsun: Şimdi, bu raporda yok ancak il düzeyinde kurulan izleme raporları var Ankara Batı Adliyesi Adalet Komisyonu Başkanına, Cumhuriyet savcılığına verilen. Orada şu deniliyor: Hastaneye sevk edilen kişi on dört gün izole ediliyor. Bence kişi bir başka şikâyetten dolayı gitmişse o on dört günden ziyade... Evet, tedbirlidir, doğrudur yani tedbire hiçbir itirazım yok. Orada, o şekilde şikâyete, acaba yedi gün vesaireyse o kuluçka dönemi veya sekiz gün... Bilemem ben onu özür dilerim. Yani onu bilim insanlarına bırakmak lazım, beni de aşıyor.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Muhtemelen Bilim Kurulunun önerisiyle olur.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Tabii, tabii. Yani burada diğer raporlarda da bu tür şikâyetler var.

Teşekkür ederim, saygılarımı sunarım.