NİLGÜN ÖK (Denizli) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Tabii, burada katkı koyan tüm arkadaşlarımıza da çok teşekkür ediyorum. Tabii, maddeler üzerinde, maddelere yöneli, etki analizini de içeren birçok soru geldi, maddelerle birlikte onlara da değinmeye çalışacağım. Tabii, genelde siyaset olarak da birçok eleştiri geldi.

Şunu söylemek istiyorum: Dünyanın bu pandemiyle mücadelesi esnasında biz ülke olarak gerçekten zor günlerden geçiyoruz. Genel olarak aslında sosyal yapısına da baktığımızda, ülke olarak Türkiye'nin 2002 yılından bugüne geldiğimiz noktada nereden nereye geldiğinin çok da güzel bir örneği vardır. Yani ülke olarak, biz iktidara geldiğimizde... Özellikle vatandaşımızın o sosyal güvenlik sistemini kullanım oranı bugün yüzde 99 küsurlardadır; göreve geldiğimizde bu oran yüzde 56'lardaydı.

Evet, pandemi... Pandemiyle ilgili çok ciddi rakamlarda harcamalar yapıyoruz. Mesela pandemiyle ilgili ilaç, tıbbi malzeme, şu aldığımız testler mestler; bugüne kadar ciddi anlamda buna 16,8 milyar liralık bir harcama gerçekleştirmişiz. Şimdi, eğer biz, bu tüm sağlık sistemlerini ücretsiz bir hâle dönüştürmeseydik bugün çok daha farklı şeyleri konuşuyor olabilirdik. İşte biz kamu-özel iş birliğiyle o hastaneleri devreye almasaydık bugün çok daha farklı şeyleri konuşuyor olabilirdik. Bir yılı aşkın süredir pandemiyle uğraşıyoruz. İtalya'yı gördük, Fransa'yı gördük. İtalya'da doktor karar vermek zorunda kaldı "Hangi hastanın fişini çekeyim?" diye. Pandeminin en yoğun olduğu dönemde bile hastanelerimizin doluluk oranı yüzde 70'lere gelmiştir.

ERHAN USTA (Samsun) - Bu konuda da...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Erhan Bey, ben şu an geneli üzerinde konuşuyorum, teknik olarak maddelerle ilgili onları da söyleyeceğim.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teklife gelin, teklife.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Onun haricinde şunu söylemek istiyorum: "Bu ülkeye güvensizliği, istikrarsızlığı getiren Erdoğan'dır." dendi. Tam tersine, bizim Sayın Cumhurbaşkanımız bu ülkeye, insanlara güven getirmiştir, umut getirmiştir. Bugüne kadar biz bütün seçim beyannamelerimizde projelerimizle gelmişizdir ve projelerimizi vadetmişizdir. Bunların da yüzde 90'ını gerçekleştirmişizdir. O yüzden de milletimiz bize çok şükür on dokuz yıldır teveccühlerini göstermiş bulunmaktadır.

Kod 29'la ilgili çok şey söylendi. Kod 29'la ilgili şunu söylemek istiyorum: 2018 yılında kod 29'a göre işten çıkarılanlar 233.430 kişi, 2019 yılında 194.524 kişi, 2020 yılında 176.662 kişi. Yani sizin de ifade ettiğiniz gibi kod 29'la, çalışanlar... Hani "Bu, 2020 yılında çok fazla arttı." denmişti, aslında bir düşüş söz konusu. Tabii, gönül ister ki bu çıkarmalar olmasın ama kod 29 nedir? İş yerinde alkolle düzeni bozacak şekilde davrananlar, gayriahlaki şekilde sistemi bozanlar işten çıkarılabiliyor. Yani burada yanlış bir bilgi olduğunu düşünüyorum, ciddi bir artış söz konusu değil.

Başkanım, genel olarak maddelerle ilgili aslında var. Maddelere geçtiğimizde teker teker orada cevaplandırmayı...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Uygun görürseniz maddelerle ilgili kısımları maddelerde cevaplayalım.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ben de o şekilde daha uygun olacağını ve hepsinin cevaplarını orada vereceğimi düşünüyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Zaten her birini ayrı ayrı konuşacağız.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Tamam, öyle yapalım.