| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Denizli Milletvekili Nilgün Ök ve 39 milletvekilinin, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3519) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 07 .04.2021 |
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım, çok kıymetli bakanlarımız, bürokratlarımız, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum. Çalışmalarından dolayı Nilgün Hanım'ın kendisine -benim de imzam var bu kanun teklifinde- arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 50 liraya imza attın yani.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, 18 madde var, hepsine imzamızı attık.
Değerli arkadaşlar, şimdi, teklifin geneli üzerinde görüşüyoruz ama teklifin genelinden çıkıp âdeta burayı bir siyaset arenasına veya...
CAVİT ARI (Antalya) - Doğruları söyleyince zorunuza gidiyor galiba.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İşte, ocak ayından itibaren toplanmamış Komisyonda muhalefet bütün birikimlerini en güzel şekilde ifade etti, bundan dolayı da teşekkür ediyorum zaten.
CAVİT ARI (Antalya) - Nerede söyleyeceğiz doğruları?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yani eleştirmiyorum, tabii ki konuşacaksınız, teşekkür de ediyorum, en azından bizim de kendimizi anlatmamıza fırsat veriyorsunuz.
Baktığımızda maddeler üzerinde zaten arkadaşlarımızın herhangi bir tepkisi yok, sadece kanun teklifini yeterli görmediklerini...
CAVİT ARI (Antalya) - Nereden biliyorsun, önergelerimiz hazır?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Yetmez ama evet." dendiğini, birkaç madde hariç hemen hemen hemfikir olduğumuzu...
CAVİT ARI (Antalya) - Önergelerimiz hazır.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Buradaki konuşmalardan öyle anladım. Zaten Sayın Erhan Bey "İlk 5 maddede hiç konuşmayacağım." bile derken bunu kastediyorum ben. Yani "İlk 5 maddenin hepsine tamamen katılıyorum." dediniz.
ERHAN USTA (Samsun) - 9 tane önergemiz var, niye öyle diyorsunuz?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya, ben kısmen diyorum zaten.
CAVİT ARI (Antalya) - Önergeleri yok mu sayıyorsunuz?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Arkadaşlar, kısmen diyoruz
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, hatibi dinleyelim lütfen, rica ediyorum...
CAVİT ARI (Antalya) - Bizim adımıza konuşuyor.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Konuşmalarınızdan notlarımı çıkardım.
CAVİT ARI (Antalya) - Önergelerimizin hepsi bizim kendi düşüncelerimiz, fikirlerimiz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Geçti tutanağa ifade ettikleriniz, tamam.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bazı maddelerde konuşmayacağınızı kendiniz söylediniz, ben uydurmuyorum ki bunu. Kendinizden duyduğumu not almışım, söylüyorum yani isim isim herkesi anlatacak değilim; şu şunu söyledi bu bunu söyledi, şu arkadaşımız bunu ifade etti dememe gerek yok, ben, genel bir konuşma yapıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu maddelere de baktığımızda -ben de hepsine tek tek değinemeyeceğim ama- hoşuma giden bir konu da: "Bizim artık Türkiye olarak kıyaslandığımız hangi ülkeler?" diye baktığımızda, ilk önce kiminle kıyaslıyorlar Türkiye'yi? Amerika'yla. "Amerika'da şöyle yardım yapıldı, Amerika'da böyle oldu, Türkiye de böyle oldu." Bu da bizim öz güvenimizin ne kadar yükseldiğini gösteriyor. Bundan dolayı da bütün vekillerimize teşekkür ediyorum, hepiniz sağ olun. Yani artık Türkiye, geldiği nokta itibarıyla öz güveni yüksek bir Parlamentosu, öz güveni yüksek bir insan kaynağı, beşeri insan...
CAVİT ARI (Antalya) - Afrika ülkelerini söylersem ayıp olur şimdi, o nedenle söylemiyorum.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne kadar müdahale ettiğini gör Sayın Arı; ben bir cümle konuşuyorum, tak, anında cevap veriyorsunuz.
CAVİT ARI (Antalya) - Aynen.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Niye?
CAVİT ARI (Antalya) - İşte, siz bu ithamları yapmayın diye, görün.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sebep ne? Sebep ne?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bakın, burada Uğur Bey haklı.
CAVİT ARI (Antalya) - İşte yapmasınlar diye söylüyorum Başkanım.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Siz konuşurken ben hiç cevap verdim mi size? Vermedim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yani az önce itiraz ettiğiniz şeyi kendiniz yapmayın lütfen.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Bütçedeki bu yapılan yardımlardan utanmıyor musunuz?" diye bir cümle ifade etti Vekilimiz Sayın Paylan.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 50 liradan, 50 liradan.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet. "Bütçe tercihleri yanlış." dedi. Biz, bu bütçenin hiçbir maddesinden utanmıyoruz, yapmış olduğumuz bütçeden de şeref duyuyoruz, politikalarımızdan da şeref duyuyoruz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 50 liradan şeref duyuyorsunuz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Milletimizle beraber, Allah'a hamdolsun, bir bütünüz ve 2002 yılında bizi iktidara getiren milletimiz her girdiğimiz seçimde politikalarımızı takdir etti ki bugün, yine çoğunluk partisi olarak buradayız ve bu Cumhur İttifakı'yla birlikte içimizden bir Hükûmet çıkardık. Utanılacak bir şey yok. Bütçe tercihlerimize her seferinde söylüyorsunuz "Yanlış." diye. Size göre yanlış, bize göre bütçe tercihlerimiz çok doğru, bize göre doğru, size göre yanlış. Siz diyorsunuz ki: "Savunmaya bütçe ayırmayın." değil mi?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Savaşa...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Size göre savaş, bize göre savaş değil, bize göre terörle mücadele. Ben, her zaman söylüyorum, eğer güvenliğiniz yoksa sizin cebinizdeki paranın size faydası olmaz yani ne kadar paranız olursa olsun güvenliğiniz yoksa o para size fayda getirmez. Dolayısıyla, biz, bütçe tercihlerimizden dolayı da doğru yaptığımızı düşünüyoruz ve Allah'a hamdolsun, milletimizle birlikte yürümekten de şeref duyuyoruz.
"Corona sürecinde sınıfta kaldınız." dendi...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yandaşları da destekliyorsunuz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, bizim 83 milyon yandaşımız var. Sizin yandaşınız kim Sayın Paylan?
CAVİT ARI (Antalya) - 5 tane, 5.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, bizim 83 milyon yandaşımız var, acaba sizin yandaşınız kim? Yastığa başınızı koyduğunuzda hiç sordunuz mu kendinize "Bizim yandaşımız kimler?" diye?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 5 tane yandaşınız var, 5 tane.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Acaba Türkiye bu 50 lira parayı verirken... Siz "Utanmıyor musunuz?" diye soruyorsunuz. Bu 50 liranın 100 lira olmasını biz istemiyor muyuz? İstiyoruz ama Türkiye'nin kaynaklarını nereye harcadığına bir bakın.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 5 tane yandaşa, 5 tane yandaş.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Terörle mücadeleye ne kadar para harcadığımıza bir bakın. Bu terörle mücadeleye giden paraların, harcamış olduğumuz paraların bu millete gitmesi için, bu kaynakların millete aktarılması için hangi çaba içerisindesiniz? Buna, dönün, bir bakın, kendinizi bir sorgulayın.
Tamam, milletimize, esnafımıza, her vatandaşımıza 50 lira değil, 150 lira verelim, herkes bunu istiyor zaten, bu salonda bulunan herkes bunu istiyor. Siz bunu söylerken "Bu, olsun." diye kılınızı kıpırdatıyor musunuz Sayın Paylan, bunu kendinize sorun.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - İşçiye gelince kaynak yok, 5 kişiye gelince kaynak çok.
CAVİT ARI (Antalya) - Kamu-özel iş birlikçilere gidiyor hepsi.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, sıra geldiği zaman görüşlerinizi ifade edin, lütfen.
Şimdi hatibi dinleyin, lütfen.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değerli arkadaşlar, şimdi, yine arkadaşlarımız, işte, efendim "Az kazanandan çok vergi alınıyor, işçilerden çok vergi alınıyor." diye her konuşmalarında, bütçe konuşmalarında dile getiriyorlar. Ben de her seferinde söylüyorum, asgari ücretlinin vergi yükünü nereden nereye getirdiğimizi, asgari ücretli bir arkadaşımız evliyse, 3 çocukluysa yüzde 0 vergi olduğunu yani vergi vermediğini defaten söyledim. Bekârsa yüzde 5, evliyse yüzde 3 nokta küsur... Şimdi rakamları tek tek vereyim isterseniz, bekârsa yüzde 5,2; evliyse 3,8; 1 çocuğu varsa 2,6; 2 çocuğu varsa yüzde 1,5 vergi yükü değerli arkadaşlar, bakın ben yüzde 1,5'u da söylüyorum "Vergi yükü var." diye.
"Kapı kapı gezdiler." dedi Sayın Necdet Bey, dedi ki: "Hepimizi gezdiler asgari ücretteki vergi yükünü kaldıralım." diye. Biz kaldırmışız zaten bunu arkadaşlar. Niye teşekkür etmiyorsunuz? Dünün Türkiye'sine bakın, bugünkü Türkiye'ye bakın. Hangi şartlarda kaldırıyoruz? Dünya krizdeyken evet, bu krizden biz de etkileniyoruz. Bugün bu torba yasa niye geldi? Dünya pandemiyle mücadele ediyor. Biz etmiyor muyuz? Biz de pandemiyle mücadele ediyoruz. Efendim Türkiye niye 1,8 büyüdü? Niye şöyle oldu? İşsizlik niye arttı? Üretim niye azaldı? Dünyadan haberimiz yok mu bizim arkadaşlar? Bir dünyaya bakalım, pandemi kasıp kavurdu bütün dünyayı, bütün dünya küçüldü. Dünyada işsizlik azalırken bizde mi arttı? Yani Amerika'da işsizlik azaldı da bizde mi arttı? "Amerika 1 trilyon dolar dağıttı, 2 trilyon da yolda." dediniz. 2002 yılından bugüne kadar Türkiye'nin geldiği noktaya bakın? Bakın, arkadaşlar, biz istemiyor muyuz? Biz de paramızı dağıtalım istiyoruz ama Amerika'yla Türkiye'yi kıyaslarken tarihimize bir bakın, Türkiye'nin ekonomik olarak hangi noktadan hangi noktaya geldiğine bir bakalım.
Efendim, neymiş? Rakamları eğip bükerek Türkiye'yi büyütemezmişiz. Tamam, rakamları eğip bükmeyelim arkadaşlar, yaşadıklarımıza bakalım. Sağlıkta geldiğimiz noktaya bakalım. Şimdi, herkes gözünü kapatsın bir. Sağlıkta geldiğimiz nokta, rakamlara gerek yok; nitelikli yatağı söylemiyorum, ambulansları söylemiyorum, MR sayılarını söylemiyorum, tomografiyi söylemiyorum, doktor sayılarını söylemiyorum. Bakın, geldiğimiz noktayı beğenmiyor musunuz, takdir etmiyor musunuz? Bu, Türkiye'nin büyüdüğünü göstermiyor mu? Ama millet görüyor bunu, siz istediğiniz kadar burada rakamları eğip bükün, istediğiniz kadar konuşun ama millet bunları görüyor. Bugün 83 milyon genel sağlık sigortası kapsamı altında. 18 yaşına kadar bütün millet hastaneye gittiği zaman bedava muayene oluyor mu, olmuyor mu arkadaşlar? Hadi bakalım, gözünüzü kapatın, sorun kendinize. Hanginizin çocuğu gitti de ücret ödeyerek hastaneden çıktı? Hadi konuşalım. Bu, büyümenin işareti değil mi arkadaşlar, Türkiye'nin geldiği noktanın işaret değil mi? Niye karamsarlık içerisinde duruyoruz? Büyümede psikoloji önemli değil mi, psikoloji? Niye milletin geleceğini karartıyorsunuz, niye karartıyorsunuz arkadaşlar? Maddeleri eleştirelim.
CAVİT ARI (Antalya) - Psikolojiyi siz bozdunuz, sizin yarattığınız tabloyu söylüyoruz, biz yaratmıyoruz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Arı, dinlersen öğreneceksin.
Şimdi, arkadaşlar "Demokrasimizin zayıfladığı günlere geliyoruz." diyorsunuz. Evet demokrasimizin zayıfladığı günleri biz de istemiyoruz, demokrasimiz kuvvetli olsun ama 103 amiral açıklama yaptığı zaman kalkıp da buna hangi cevabı verdiniz? Hadi kuvvetli demokrasi istiyoruz, güçlü demokrasi istiyoruz, Parlamento güçlü olsun istiyoruz, hadi hodri meydan diyoruz. Ama ne dediniz? "Türkiye'de darbe olmaz artık." "Olmaz." diye diye 15 Temmuzu yaşamadık mı biz hep beraber arkadaşlar bu Parlamentoda? Hem "Demokrasi güçlü olsun." diyeceksiniz hem de amiraller konuştuğu zaman da "Aferin." diyeceksiniz. Arkadaşlar, siz neredesiniz, nerede duruyorsunuz, bunu biz de net bilelim, bunu bilelim yani kamuoyu da bunu duysun, kamuoyu bunu görsün.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Halkın yanındayız biz. Peki, siz neredesiniz?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - 103 amiral bu açıklamayı yaparken bir milletvekili olarak sizler topyekûn birlikte karşı çıkıp da sesini kes, kapa çeneni, otur oturduğun yerde, canın sıkıldıkça açıklama yapamazsın, bu ülke dünkü ülke değil, darbe zamanı geçmiştir niye demediniz?
CAVİT ARI (Antalya) -103 emekli amiralden mi korktunuz?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Niye demediniz arkadaşlar, bunu bekliyoruz sizden.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kuvvetli demokrasi olsun istiyoruz ama "kuvvetli demokrasi" derken sözde kalıyor, özde yok.
Ortam çok gergin, tabii ki gergin olacak ortam. 103 amiral açıklama yapıyor geceleyin, aferin, canları sıkılmış, açıklama yapmış. Susalım mı, köşemizde onları mı seyredelim arkadaşlar, onlara karşı sert konuşmayalım mı, tavrımızı koymayalım mı? Kaçıncı yüzyılda yapıyoruz? Efendim "Darbe yapacağız demekle darbe yapılmaz."
Gelelim kurumlar vergisine...
CAVİT ARI (Antalya) - Açıkladığı metni okur musun?
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ortamı siz hazırlıyorsunuz, biz değil.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tabii, tabii, ortamı biz hazırladık, doğru. Değerli arkadaşlar, ortamı biz hazırlıyorsak siz kınayın, bize de kızın. "Ortamı hazırlamayın." deyin bize ama 103, 104 amirali kınayın.
SALİH CORA (Trabzon) - Hangi ortamı biz hazırladık ya?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ortamı hazırladığımızı kabul etmiyoruz da arkadaşlar, kınama bekliyoruz, kınama.
Kurumlar vergisini yüzde 20'den yüzde 25'e çıkarıyoruz. Bunu niye yaptık değerli arkadaşlar? Pandemi nedeniyle devletin uğramış olduğu vergi kaybını bununla alakalı bir şekilde telafi etmek istiyoruz.
ERHAN USTA (Samsun) - Ekim ayında pandemi yok muydu? Dört ay öncesini konuş.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Arkadaşlar, biliyorsunuz, biz iktidara geldiğimizde kurumlar vergisi oranı yüzde 33'tü. Biz neye düşürdük bunları yıllar itibarıyla? Arkadaşlar, bakınız, 2000, 2001, 2002, 2003 yıllarında yüzde 33; 2004'te yüzde 33; 2005'te yüzde 30; 2006'da yüzde 20; 2018, 2019, 2020 yıllarında yüzde 22; şimdi de biz bunu yüzde 25'e çıkarmak istiyoruz. 2022 yılında da yüzde 23'e indirmek istiyoruz. Çünkü çok kazanandan biraz vergi almak istiyoruz. Değerli arkadaşlar, bizim petrolümüz yok, madenlerimiz yok, bu parayı bir yerden toplayacağız ki millete dağıtalım.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Niye, doğal gaz bulmuştuk ya!
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi ne yapıyoruz? Basit usulde vergi reformu, ekonomik reformla alakalı, mükelleflerimizden küçük esnafımızı planlamamız içerisinde ne yapacağız? Hatta ve hatta beyana bile çağırmayacağız, onların beyanname vermesini bile kaldırıyoruz, onları vergi dışı bırakıyoruz. Basit usuldeki mükellefleri söylüyorum.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Başkanım, süreyi çok aştı.
CAVİT ARI (Antalya) - Bizi hemen uyarıyorsunuz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sizinki kadar aşmadı, onu söyleyeyim ama aştı, doğru söylüyorsunuz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, durmadan laf attılar yalnız.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, doğru çok da laf atıldı.
Ama toparlayalım lütfen.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.
Basit usulle alakalı KDV ve stopaj indirimleri, biliyorsunuz, yapıyoruz değerli arkadaşlar. Bunu da 31 Mayıs...
CAVİT ARI (Antalya) - Kamu-özel iş birliklerinden bahsedin önce.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Başkanım yani gördüğünüz gibi, şimdi bana yeni paragraf açıyor.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Uğur Bey, daha fazla konuşma hakkı kazandınız.
Buyurun.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İyi ki pas attı Sayın Arı, bir de şu var: KDV indirimleri yapıyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Gol, gol, neresi pas!
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yüzde 18'den yüzde 8'e; yüzde 8'den yüzde 1'e. Kira stopajlarını indiriyoruz. Necdet Bey "3-5 zenginin vergilerini siliyor." dedi. Gelir İdaresi Başkanımız da burada, Maliye Bakan Yardımcımız da burada, ben de mali müşavirim; hiç kimsenin vergisi silinmemiştir. Değerli arkadaşlar, tamam mı yani bunu böyle bilin, biz az kazanandan az vergi hatta küçük esnaftan vergi almayı kaldırıyoruz, beyanname bile almıyoruz ama çok kazanandan... İşte şirketlere de yüzde 25 vergi getiriyoruz. Hangi yıllar için? Pandemi süreciyle alakalı bunlar, değerli arkadaşlar.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Dolayısıyla, bizim paketimizi yeterli görmeyebilirsiniz, kabul ediyorum ama emeği geçen bütün arkadaşlarıma da huzurunuzda çok teşekkür ediyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Cezaevlerine ne diyorsun?
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Çiftçiden tefeci faizi alacaksınız, yüzde 18.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Maddeler geldiğinde maddelerde de konuşacağım, Sayın Arı konuşuruz.
Teşekkür ediyorum, sağ olun.