KOMİSYON KONUŞMASI

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Teşekkür ederim, çok sağ olun.

Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri; ben Tarım Komisyonu üyesiyim altı yıldan beri, bu tip yasalar Tarım Komisyonuna gelmiyor. Ama maddeleri okuduğumda çok güzel tarım politikasını özetlemişsiniz. Tarım politikası bu ama tarım politikasının şöyle de bir amacı vardır: Tarım ürünlerinin ucuz olması lazım, bol olması lazım, güvenilir olması lazım, onu üreten çiftçinin de borçsuz olması lazım; sadece üretimi düşünmesi lazım, başka bir şey düşünmemesi lazım.

Şimdi, bizim çiftçimiz geceleri uyuyamıyor. Neden? Borcum var, haciz var, icra var diye. Siz yapılandıra yapılandıra 1 milyarlık bile olmayan bir kısmı yapılandırıyorsunuz. Çiftçinin borcu 180 milyar; sadece Tarım Kredi Kooperatiflerine yok, bunun yanında Ziraat Bankası var çok yüksek bir miktarda, özel bankalar var, bir de Tarım Kredi Kooperatifleri var. Tarım Kredide de sadece vadesi geçmişleri yapılandırıyorsunuz. Bir de üç aydan beri çiftçiye süre verildi, hacizler, icralar durduruldu. Daha on gün içerisinde bir sürü de haciz ve icra yapıldı, bunları biliyoruz. Bunlar ne olacak?

Yani bütün dünya tarımın önemini anladı. Pandemiden bahsediyoruz, dünyada gıda fiyatları artıyor. Bakın, dünya piyasalarında 150 dolardı buğday fiyatları, şimdi 304 dolara çıktı. Gübre fiyatları aldı başını gidiyor, yüzde 100 zam geldi. Siz çiftçiye aynı destekleme miktarını veriyorsunuz ve borçlu olduğunu bile bile de "Bunu öde." diyorsunuz. Yani hiç mi hesap kitap yapmıyorsunuz? Burası Plan Bütçe Komisyonu. Siz bunları hazırlarken güzel bir giriş yapıyorsunuz ama bize niye sormuyorsunuz, Tarım Komisyonuna bu niye gelmiyor, burada niye tartışılmıyor, diğer borçlar niye devreye alınmıyor?

Bir de esas borç -piyasada biraz dolaşırsanız öğrenirsiniz- aracı ve tefecilerde. Yani Tarım Kredi Kooperatiflerinde yapılandırdığınız faiz de zaten tefeci faizi; yüzde 18 faiz, tefeci faizi, yüksek faiz, enflasyonun üzerinde, hadi 6 puanını sübvanse edeceksiniz. Ama yani siz sürekli ithalatla çözüyorsunuz zaten işi, gümrük vergilerini sıfırlıyorsunuz ama bize ürün satanlar hep fiyatlara zam yapıyor. Bunu söyledik, bunun birçok da ispatı var, işte yağ fiyatları. Yani bir Hükûmet nasıl bile bile göremez? Yani siz göremiyorsunuz arkadaşlar. Neyi göremiyorsunuz? Rusya'yı göremiyorsunuz örneğin, Rusya'da da kuraklık var, Ukrayna'da da kuraklık var, bunlardan satın alıyoruz, bunlar da kuraklık olduğu için fiyatlara zam yapıyorlar; siz gümrük vergilerini düşürüyorsunuz.

Bakın, bir örnek vereceğim sadece, 360 dolardı 1 ton ayçiçeği bundan altı ay önce, şu an 760 dolar. Siz gümrük vergisini sıfırladığınız anda tedarikçi mala zam yapıyor, ham yağdaki gümrük vergisini sıfırladığınız anda tedarikçi mala zam yapıyor; buğdaydaki, mısırdaki gümrük vergisini indirdiğiniz, sıfırladığınız oranda zam yapıyorlar. Sizin tarıma destek yapmanız lazım. Geçen sene 22 milyar lira bütün destek vardı, şimdi yine 22 milyar lira, 1 milyar lira sulama yatırımları arttı. Yani gıdanın önemini herkes anladı, gıda sıkıntısı olabilir, limanlarınız da yakında kapanabilir, dışarıdan ürün de satın alamayabilirsiniz. Yani bunları görerek en azından üreten çiftçinizi, şu an mevcut çiftçinizi bir rahatlatmanız lazım. Yani 180 milyar lira borcun 1 milyar lirasını, vadesi geçmiş, artık bitmiş, buradan da ne alıp alamayacağınız da belli değil. Bu bir rahatlatma değil, bu bir çözüm de değil. Bu çiftçi bir daha, tekrar ekime girecek, tekrar gübre alacak, ilaç alacak, yeniden borçlanacak, demez mi yani beni hiç sevmiyor iktidar, hiçbir şekilde destek vermiyor zaten, alacağım var bu iktidardan? Yıllardır zaten yeterince yasalara de uymadınız, "Gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'i destek olarak verilir." diyor, amir hüküm, bunu da vermediniz. Üstüne üstlük, çiftçi, başka bir işi olmadığı için üretmeye devam etti, ürettikçe battı, ürettikçe borçlandı. Siz ise onu ayağa kaldırmak yerine ithalat politikalarıyla işi çözmeye çalıştınız yani çok yanlış yapıyorsunuz.

Bir kere, dünyadaki gıda fiyatlarının bu önemini görmeniz lazım. Eskiden ucuzdu dünyada fiyatlar, ithalat yapılabiliyordu ama artık isteseniz de, paranız olsa da, para bulabilseniz de ithalat yapamayabilirsiniz, satmayabilirler, "Önce bana lazım, önce benim halkımın ihtiyacı var." derler. Sürekli dışa bağımlı olmakla bir şey yapamazsınız. Bir de şanslı bir coğrafyadayız, fabrikalar bizde yani üretebileceğimiz büyük bir potansiyel var ama çiftçimiz borçlu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tamamlayalım lütfen.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Maddede de konuşurum.

Teşekkür ediyorum.