| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Denizli Milletvekili Nilgün Ök ve 39 milletvekilinin, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3519) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 07 .04.2021 |
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, değerli milletvekili arkadaşlarım, kamu kurum ve kuruluşlarının değerli mensupları, basın mensuplarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Uzun bir süreden sonra yeniden bir aradayız Plan ve Bütçe Komisyonu olarak. Bugün Komisyonumuzun bir değerli üyesi Nilgün Ök arkadaşımız tarafından hazırlanan ve yanılmıyorsam 39 milletvekilinin imzasını taşıyan Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşüyoruz.
Öncelikle, ben başta Mustafa Bey olmak üzere, şu ana kadar konuşma yapan değerli temsilcilere teşekkür ediyorum. Hakikaten Plan ve Bütçe Komisyonumuzun ruhuna yakışır bir müzakere oluyor. Elbette muhalefet olacak ve bunlardan da istifade ediyoruz zaman zaman çizginin dışına çıkılsa da. Teknik anlamda yapılan katkılar her zaman iyi olur. Ama bu arada teklif sahibi arkadaşımızı da kutluyorum, gerçekten burada 9 farklı kanunda değişiklik öngörülüyor, belki önergelerle sayı artacak ya da azalacak, değişebilir. Genel gerekçede de ifade edildiği gibi, tabii, bu genel ekonomiyi ilgilendiren kamu kurum ve kuruluşlarının talepleri, halktan gelen ihtiyaçlar, vatandaşlarımızın ihtiyaçları için kanuni düzenlemeleri yapmak Meclisimizin görevi. Baştan beri -ben de altı yıldır Komisyon üyesiyim- hep tartışıyoruz, Plan Bütçe Komisyonuna gelmesi gereken bazı kanun maddeleri de bize geliyor. Elbette biz hem buna seviniyoruz ama Meclisimiz adına da bunların kendi asli komisyonlarına gitmesi doğrudur, ben de katılıyorum. Fakat yeni bir usul bulana kadar mevcut bu, adına "torba kanun" dediğimiz, çok çeşitli, fazla sayıda kanunları Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeye devam edeceğiz. Bunu her zaman biz de dile getiriyoruz siz de dile getiriyorsunuz. Bu, grupların Mecliste oturup kararlaştırmaları gereken, İç Tüzük'le de çözmemiz gereken bir sorun. Şu ana kadar maalesef netleştiremedik ama bir taraftan hayat devam ediyor ve idarenin, yürütmenin ihtiyaç duyduğu kanunları Meclisimizin yasalaştırması lazım. Elbette, geçen dönemlerde biz istatistiğini çıkarmıştık, sanıyorum 26'ncı Dönemde, Süreyya Bey'in zamanında; Mecliste çıkan kanunların toplam yüzde 48'iydi hatırladığım kadarıyla, Plan ve Bütçe Komisyonundan geçmişti.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Maddeye vursan yüzde 85 olur.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Yani kanun ismiyle, sayısıyla.
Bu, Plan ve Bütçe Komisyonunun etkinliği açısından, bizim açımızdan güzel bir sonuç fakat genele baktığımızda tabii ki grupların üzerinde düşünmesi gereken bir konu, dileriz güncel şartlara çok daha uygun bir İç Tüzük geliştiririz ve Meclisimizde kabul ederiz.
Değerli arkadaşlar, maddelerde de tabii bunları görüşeceğiz ama benim gördüğüm, gruplarımızın da bu kanun teklifinin hemen hemen tamamına yakınına destek olduğu konusunda bir intiba edindim. Hepsine olmasa da bir kısmına destek olacağınıza dair bir kanaat edindim, elbette tartışılacak.
Tabii ki olağanüstü şartlarda yaşıyoruz arkadaşlar yani 2020 yılı hiçbirimizin istediği bir yıl olmadı, bütün dünyada da öyle oldu. Elbette bütçe disiplini her şeyin başında. Bütçe kanununu burada tartıştık, görüştük. Fakat bütçenin ana gelir kaynağı nedir? Vergilerdir. Devlet vergileri alır ve kamu harcamalarını, vatandaşların ihtiyaçlarını, elde ettiği vergileri oralara sarf ederek karşılar. Zaman zaman da ihtiyaçtan doğan bu kanunları, özellikle vergiyle ilgili kanunları düzenlemek gerekir, Meclisin görevi.
Şimdi, Türkiye ekonomisi için hep söylüyoruz, tabii, diğer arkadaşlarımız bazen bize diyorlar ki: "Bunu böyle iki de bir önümüze getiriyorsunuz." ama 2020 yılını bütün dünya negatif büyümeyle bitirirken biliyorsunuz yüzde 1,8 gibi pozitif bir büyümeyle 2020 yılını biz Türkiye olarak bitirdik. Mesela, Amerika Birleşik Devletleri'nin ekonomisi 2020 yılında yüzde 3,5 küçüldü, Almanya yüzde 4,9; İngiltere 9,9 eksi büyümeyle 2020 yılını bitirdi, Fransa 8,2; İtalya yüzde 8,8; İspanya yüzde 11 küçülmüş, Hollanda yüzde 3,8; Japonya yüzde 4,8; Hindistan yüzde 8; sadece Çin yüzde 2,3 büyümüş, bir de Türkiye. Şimdi, Mustafa Bey güzel söyledi, rakamlarla konuşmak lazım. Elbette hamaset yapmak siyasetin doğasında var ama rakamlar sizi tekzip ediyor.
ERHAN USTA (Samsun) - Tek rakam o mu, başka rakam var mı?
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Şimdi, büyüme rakamları bunlar ki 2021 yılının daha iyi olacağını hepimiz görüyoruz. Dünya ekonomisi coronavirüsten dolayı küçülürken Türkiye büyümüş ve tabii, 2020 yılının üçüncü çeyreğinde küçülme olmasaydı yani coronavirüs olmasaydı Türkiye muhtemelen yüzde 5,5 gibi bir büyümeyle 2020 yılını bitirecekti. Bu, sevindirici bir gelişme. Ayrıntılara girmek istemiyorum ama tabii, ekonomide biliyorsunuz büyüme bir taraftan, enflasyonu düşürmek bir taraftan, bir taraftan da işsizliği düşürmek gibi hedefler olur fakat bunlar zaman zaman birbirleriyle çelişir. Mesela, ekonomiyi hem yüksek hızla büyüteceksiniz hem de enflasyonu düşüreceksiniz ya da işsizliği düşüreceksiniz. Ekonomistler bilir, bu aynı anda mümkün olmaz. Ha, bunu biz yaptık. Ne zaman? 2003'le 2013 arasında yaptık, doğru. Bakın, Türkiye'de hem enflasyonu düşürdük hem işsizliği düşürdük hem büyümeyi artırdık. Yani hakikaten oluyor ama burada psikolojik faktörler de söz konusu. Zira, büyümeyi artırmaya yöneldiğinizde bir taraftan enflasyon yükselmek zorunda çünkü ekonomide bu dengeler, teraziler birbirlerini maalesef böyle karşılıyor.
Şimdi, biraz önce bir arkadaşımız dedi ki: "Amerika'da, Avrupa'da çok büyük destekler veriliyor." Con Ahmet'in makinesi gibi Amerika basıyor doları, gönderiyor çünkü rezerv para, bütün dünyaya bunu veriyor. Bizim böyle bir imkânımız yok. Bir taraftan dış ticaret açığını karşılamak zorundasınız. Ödemeler dengesindeki açığımızda en büyük etki neydi? Turizm gelirleriydi. Değerli arkadaşlar, hepiniz biliyorsunuz, 2020 yılında turizm gelirlerimizde biz 30 milyar dolar gibi büyük bir açık verdik. Yine, dış ticarette, ihracatta bütün dünyada ekonomiler küçülünce 12 milyar dolar civarında da oradan bir kaybımız var. Yani bütün bunları ortaya koyduğunuzda biz 2020 yılını hakikaten yüzde 1,8 gibi bir büyümeyle kapatıyorsak bu bizim için de sevinilmesi gereken, arızi bir durumda sevinilmesi gereken bir olaydır. Ama yeter mi? Yetmez. Elbette ki Türkiye'nin amacı güçlü, büyüyen bir Türkiye hedefine doğru gitmek için her şeyden önce hem ekonomimizi, dış ticaret açığımızı düzeltmemiz, özellikle de cari açığımızı asgariye indirmemiz, hatta pozitife geçirmemiz lazım ki cumhuriyet tarihinde ilk defa biliyorsunuz 2019'da cari açık pozitif netice verdi. 2020 yılında biz müthiş bir şey beklerken pandemi bütün dünyada hepimizin başına sıkıntı oldu.
Tabii, sürem bitiyor. Ben tekrar bu teklifi hazırlayan Nilgün Ök Hanımefendi arkadaşımız olmak üzere hepsini kutluyorum. Hayırlı olmasını diliyorum. Maddelerde de yine görüşlerimi sizlerle paylaşacağım.
Teşekkür ediyorum.