| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | Turizmi Teşvik Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3517) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 06 .04.2021 |
HULUSİ ŞENTÜRK (İstanbul) - Sayın Başkanım, ben arkadaşlara katılıyorum, cezaların caydırıcı olması lazım ama şunu da doğru bulmuyorum: Yani uyarma... Değerli arkadaşlar, uyarma ne zaman verilir? Bir şeyi geciktiriyorsanız, bir şeyde çok ciddi sonuç doğurmayacak ihmalleriniz varsa yani "Dikkat et kardeşim, kendini toparla." anlamında uyarı verilir ama aleni olarak bir yasak çiğneniyorsa burada uyarı olmaz. Ben, trafikte kırmızı ışıktan geçtiğimde polis bana önce uyarı verip 2'nci kırmızı ışıktan sonra ceza kesmez. Yani cezanın da kendi içerisinde bir mantığı vardır. Ha, burada turizm sektörüne özel diyemeyiz, bu yasalar pastane için de geçerli, fırın için de geçerli; bugün onların da anası ağlıyor Covid'de ama en ufak bir hukuksuz işlem yaparlarsa cezalar kesiliyor. Dolayısıyla, burada turizm sektörünün içinde bulunduğu durum çok kötü -kabul ediyoruz- ancak bunun yasalara ve mevzuatlara uymama konusunda bir gevşekliğe sebep olmaması lazım. Kaldı ki toplum da sonradan dönüyor, devleti suçluyor. Yani yılbaşı gecesi yaşanan rezaletler de olduğu gibi "Devlet nerede?" diyor. Yani siz bana uyarı vereceksiniz... Ya da atıyorum, "Ben böyle bir program yapacağım, bana 3-5 bin lira ceza vereceksiniz, valla 10 kere verin, nasılsa ben her birinde onun 50 katını kazanıyorum." çünkü cezanın caydırıcılığı denen unsuru da göz önünde bulundurmamız gerekiyor.
Teşekkür ediyorum.