KOMİSYON KONUŞMASI

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum ben Meteoroloji Genel Müdürümüze.

Mesela orada orman yangınlarındaki meteorolojinin vermiş olduğu destekler çok önemli. Netice itibariyle bugün küresel ısınmanın ve iklim değişikliğinin en önemli sebeplerinden birisi de ormansızlaşmadır. Dolayısıyla, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün özellikle son yıllardaki bu geliştirdiği sistemlerle, süper bilgisayarları almasıyla, böyle anlık ve mevzi verileri Orman Genel Müdürlüğüyle paylaşmasıyla beraber artık o yangına müdahale süresinin kırk beş dakikadan on iki dakikalara kadar düşmesi tabii orman yangınlarımızda ciddi bir azalmaya sebebiyet vermiştir. Bu büyük başarıdır, bunu göz ardı etmemiz lazım. Burada sadece Orman ile Meteoroloji değil, aynı zamanda DSİ Genel Müdürlüğünün, bu 3 kurumun birbiriyle eş güdümlü çalışması çok önemli. Netice itibariyle yeni yapılan barajlar ve göletler, aynı zamanda orman yangınlarındaki müdahale araçlarının, hava araçlarının, helikopterlerin, uçakların hemen su alıp kısa sürede yangına müdahale etmesi önemli. Burada, Meteoroloji Genel Müdürlüğü bu eldeki yıllık verileri veya uzun dönemdeki verileri, aynen böyle Ormanla yaptığı gibi DSİ Genel Müdürlüğüyle paylaşıyor mu? Çünkü gördüğüm kadarıyla, gelecek projeksiyonda bu yakın işbirliği daha da önemli.

Bir de ben şunu rica ediyorum: Bu bilgilendirmeleri vatandaşlarımıza daha sık yapmakta fayda var. Sayın Bakanım, geçenlerde dikkatimi çeken bir şey oldu, bir televizyon kanalının meteoroloji editörü bir açıklama yapıyor, "Efendim, Ankara'da ciddi su sıkıntısı var." diyor. Şimdi, Ankara'da ciddi su sıkıntısı ne zaman vardı arkadaşlar? 2004'lerde vardı. Biz DSİ'deyken bunu gördük, Ankara'nın 2007'den sonra susuz kalacağını fark ettik. Çünkü biz Ankara'nın mevcut barajlarının havzalarının, mevcut yağış durumunun Ankara'nın gelecekteki su ihtiyacını karşılamayacağını gördüğümüz için hızlı bir şekilde Batı Karadeniz havzasından, Gerede sisteminden Ankara'ya su getirmek için harekete geçtik. Diğer taraftan Kızılırmak sisteminden de Kesikköprü'den de su getirilmesi için o zamanki büyükşehir bir proje yaptı. Dolayısıyla, şu anda Ankara'da bir su sıkıntısı yok. Netice itibarıyla bizim Ankara'nın yılda yaklaşık 500 milyon metreküp civarında bir su ihtiyacı var, bunun zaten 226 milyon metreküpünü Gerede tek başına veriyor, Kızılırmak'a bile şu an ihtiyaç yok. Ama öyle bir açıklama yapıyorlar ki... Özellikle bu durumlarda milletimizin doğru bilgilendirilmesi lazım. Onlar kalksınlar, kardeşim, su tasarrufunu teşvik etsinler, başka türlü tedbirleri uygulasınlar ama milletin gözünü korkutmasınlar.

Bir de mesela şimdi burada biz İzzet Hocamı da dinledik az önce, bakıyorum elde çok değişik veriler var. Efendim, işte, mesela biz yılda ne kadar su kullanıyoruz? Kimisi 44 diyor, kimisi 50 diyor, kimisi 57 diyor. Bakın, bunların bir güncellenmesi lazım. Bakın, bazı profesörleri, bazı hocalarımızı izliyoruz haberlerde, televizyonlarda. Öyle afaki veriler veriyorlar ki, ben konuyu bilmesem "Eyvah!" diyeceğim. Ya, meseleyi bilmeyen vatandaş zannediyor ki "Biz var ya altı ay sonra kavrulduk, bittik." Bence burada devlet kurumlarının daha çok inisiyatif alıp bu bilgi kirlenmesinin önüne geçmesi lazım diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.